O yüzden ona bunlardan bahsetmek için gerekli bir neden görmüyorum. | Open Subtitles | لذا لا أرى أي سبب لإخباره بشأن أي من هذا |
Tedaviye başlamak yerine sadece gözlem yapmak adına rota değiştirmek için bir neden görmüyorum şimdilik. | Open Subtitles | لا أرى أي سبب الآن لتغيير المسار، فقط لأنّنا نحاول إيجاد العلاج خلافاً للمراقبة ببساطة. |
Bunu kaba bir adamla.. ..ve sönük bir kadınla paylaşmak için bir neden görmüyorum. | Open Subtitles | لا أرى سبباً لاقتسام النقود مع ذلك الفظّ و تلك المملة |
Ama siz hiç merak etmeyin. Cezai bir harekete geçmek için bir neden görmüyorum. Elimizde çok daha insancıl bir yaptırım varken hem de! | Open Subtitles | .ولكن لا تقلق, لا أرى سبباً لمعاقبتها ليس في حال وجود معالجة نفسية لها |
Anahtarcı benim ve onu size vermek için bir neden görmüyorum. | Open Subtitles | صانع المفاتيح لي، ولا أرى سببا ً يدفعني للتخلي عنه |
Anahtarcı benim ve onu size vermek için bir neden görmüyorum. | Open Subtitles | صانع المفاتيح لي، ولا أرى سببا ً يدفعني للتخلي عنه |
- Arapça okumak için hiç bir neden görmüyorum. | Open Subtitles | - لا أرى أيّ سبب لمـاذا هي بحاجـة لتعلُم العربـية؟ |
Şu anda riske girmek için herhangi bir neden görmüyorum. | Open Subtitles | - انظر، أنا لا أرى أي سبب على الإطلاق بالنسبة لي لأجعل الرهان الآن. |
Kendimi sadece oyunculukla sınırlamak için bir neden görmüyorum. | Open Subtitles | لا أرى أي سبب لأحصر نفسي في التمثيل فقط |
Değiştirmek için bir neden görmüyorum, Rod. | Open Subtitles | "لا أرى أي سبب للتغيير يا "رود |
Daha da uzatmak için bir neden görmüyorum. | Open Subtitles | لا أرى أي سبب لمهاجمته |
Ayrıca bir polis memurunun başucuma kadar gelmesi için başka bir neden görmüyorum, biz birlikte yatmıyorsak tabii ki. | Open Subtitles | ولا أرى أيّ سبب آخر لقدوم شرطيّة إلى سريري إلاّ إذا... إلاّ إذا كنّا نتعاشر حميمياً. |