ويكيبيديا

    "bir nedenim" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لدي سبب
        
    • أي سبب
        
    • لديّ سبب
        
    • لدي سبباً
        
    • عندي سبب
        
    • سبب لدي
        
    • سبب يدعوني
        
    ve kalkıyorum, yataktan kalkmak için çok iyi bir nedenim oluyor, taki, hatırlayana kadar. Open Subtitles وأقوم من النوم ويكون لدي سبب قوي لقيامي من السرير حتي ,بالطبع اتذكر
    Öyle hemen çabucak yasaklamaya gitmem. Yapacaksam da, iyi bir nedenim olmalı. Open Subtitles لا أصدر أحكام بسرعة وعندما أفعل يكون لدي سبب قوي.
    Sevgi ve sadakatinden şüphe duymaya hiç bir nedenim ve gerekçem olmayan kişisin. Open Subtitles المحبوب والوفي ليس لدي أي سبب أو شك بذلك
    Yaşlı olabilirim ama, burada mezara girmek gibi bir nedenim yok. Open Subtitles ،ربما إنني عجوز لكن لا أرى أي سبب اسمح له كي يؤدي بي لقبري
    Birkaç senedir gitmedim, ama şimdi gitmek için bir nedenim var. Open Subtitles لم أذهب منذ بضعة سنين، ولكن الآن لديّ سبب يجعلني أذهب
    ...emirlerine uymamak için iyi bir nedenim olduğunu bilmesini istiyorum. Open Subtitles فأنا أريدهم أن يعرفوا أنّي لديّ سبب وجيه لعدم إطاعتهم
    Haklılığımı kanıtlayacak geçerli bir nedenim yoktu. Open Subtitles لم يكن لدي سبباً موضوعياً يثبت صحة نظريتي
    O kadının söylediği bir şeye inanmak için bir nedenim yok. Open Subtitles أنا ما كان عندي سبب لإعتقاد أيّ شئ تلك الإمرأة قالت.
    Çok kadınlar sik evlat. Sana yalan söylemek için bir nedenim yok. Open Subtitles عاشر الكثير من النساء، لا سبب لدي لأكذب عليك
    Bayım, buraya gelerek hayatımı tehlikeye attığımın farkındayım; ancak yalan söylemek için bir nedenim yok. Open Subtitles أعرف أني أخاطر بحياتي بالمجيء هنا لكن لا سبب يدعوني للكذب
    Benim çok iyi bir nedenim var. Son kez deprem olduğunda ölmüştüm! Open Subtitles لدي سبب وجيه للقلق، المرة الأخيرة التي وقع فيها زلزال توفيت
    Eski halime dönsem bile, artık yaşamak için bir nedenim yok. Open Subtitles حتى لو عدت لحالتي الطبيعية , ليس لدي سبب لأعيش
    Sinirli olmak için bir nedenim yok. Sınırlandırılmış değilim, yazgımdan dolayı hayal kırıklığı duymak için de çok gencim! Open Subtitles ليس لدي سبب لأقلق ,أنا لست مقيدة و أنا يافعة لأكون محبطة من نصيبي
    İnan geçerli bir nedenim vardı. Open Subtitles أعدك أنه كان لدي سبب وجيه للغياب عن المدرسة
    bir nedenim var mı bilmiyorum. Open Subtitles لا أعلم إذا كان يوجد أي سبب وجيه
    Kayıp olduğunu düşünecek bir nedenim yoktu. Open Subtitles لم يكن لدي أي سبب للأعتقاد أنه مفقود
    Sana güvenmek için bir nedenim yok. Open Subtitles الآن ليس لدي أي سبب كي أثق بكِ
    -Çünkü yürümüyor. -Bu seferki için bir nedenim var. -Güven bana Open Subtitles لأنها الحقيقة، بأية حال لديّ سبب وجيه لقول ذلك، صدقيني
    - Eminim iyi bir nedenim vardır. Open Subtitles حسناً ، أنا متأكد أنه كان لديّ سبب وجيه أتمنى ذلك حقاً
    Ama çocukları ondan koparmak için yeterince iyi bir nedenim yok. Open Subtitles ليس لديّ سبب وجيه لأخذ الأولاد بعيداً عنه
    Sana yalan söylemek için bir nedenim yok dostum. Open Subtitles ليس لدي سبباً للكذب عليك , يا رجل
    ...sabah uyanmak için bir nedenim olacağını bilmek. Open Subtitles العارف بأنّني كان عندي سبب للإستيقاظ في الصباح.
    ama seni de öldürmek için bir nedenim yok. Open Subtitles لكن لا سبب لدي لقتلك
    - Artık onu korumak için bir nedenim yok. Open Subtitles ما من سبب يدعوني لحمايتها بعد الآن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد