Şehir merkezinde bir ofisi var. Naylor Yolu No: 1208 Daire: 630. | Open Subtitles | إنه يؤجر بالباطن مكتب في المدينة طريق 1208، جناح 630 |
Müvekkillerimden birinin binanızda bir ofisi var. Harika bir yer. | Open Subtitles | احد عملائي لديه مكتب في بنايتك انه مكان جميل |
Müvekkillerimden birinin binanızda bir ofisi var. Harika bir yer. | Open Subtitles | احد عملائي لديه مكتب في بنايتك انه مكان جميل |
Johnny Boz'un psikiyatristinin Van Ness'te bir ofisi var. | Open Subtitles | طبيب جوني باز النفساني له مكتب على فان نيث |
Bir avukattır ve merkezi ticaret bölgesinde bir ofisi var. | Open Subtitles | إنه محامياً، ولديه مكتباً في منطقة الأعمال المركزية |
Sanırım, burada bir ofisi vardı. | Open Subtitles | انا اعتقد انهُ لديه مكتب في المبنى |
- 5. katta bir ofisi de varmış. | Open Subtitles | بل كان لديه مكتب في الطابق الخامس. |
Han Endonezyalı bi iş adamıydı Londra'da bir ofisi vardı. | Open Subtitles | هان) كان) رجل أعمال أندونوسي الذي أبقى مكتب في لندن |
Lloyd'da sigortacıymış. Curzon Caddesi'nde bir ofisi var. | Open Subtitles | إنه ضامن سندات في سوق تأمين (لويدز) لديه مكتب في شارع (كورزون) |
İkinci caddede bir ofisi var. | Open Subtitles | لديها مكتب في الحي الثاني |
Charlestown'da bir ofisi var. | Open Subtitles | لديه مكتب في (تشارلزتاون). |
Evet, bir seferde bir ofisi boyatırız, ama yine de yarın taşınabiliriz. | Open Subtitles | ولكن كل مكتب على حدى حتى نستطيع أن ننتقل غداً |
İsa'nın yanında oğlumun bir ofisi var. | Open Subtitles | إبني لديه مكتب على اليد اليمنى للمسيح |
Reiden'ın Paris'te bir ofisi var. Oraya dalıyoruz. | Open Subtitles | لدى (ريدين) مكتباً في (باريس) سوف نقتحمه |