- Kapısı olan bir ofisim var, dostum. | Open Subtitles | انا لدي مكتب كبير عزيزتي |
Büyük bir ofisim var. | Open Subtitles | لدي مكتب كبير. |
O zamanlar bir ofisim vardı, bir gecekondu mahallesinin sınırındaydı, yani ofisi ve şehirdeki bu gecekondu mahallesini ayıran bir duvar vardı. | TED | كان لديّ مكتب تلك الأيام مجاور لحي فقير، حي حضري فقير، كان هناك حائط فاصل بين مكاتبنا والحي الفقير. |
Birkaç blok ötede oldukça sıkıcı bir ofisim var. | Open Subtitles | لديّ مكتب ممل تماماً على بُعد بضعة جادّات. |
Küçük, eski püskü bir ofisim var diye beni başarısız mı sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد بسبب ان لدي مكتب تافه وبسيط اذا انا فاشل ؟ |
Benim bir ofisim var ve şu anda o ofisin ortasında duruyorsun Mary. | Open Subtitles | إلى مكتب آخر في البيت الأبيض. لدي مكتب آخر ماري. وأنت واقفة فيه. |
Ne satacağımıza karar vereceğim duvarı ve her şeyi olan bir ofisim olacak. | Open Subtitles | أنا سيكون عندي مكتب بالحيطان وكل شيء |
Ama sizin için sorun ise Washington'da da bir ofisim var. | Open Subtitles | لكن عندي مكتب في مدينة "واشنطن" إن كان هذا مهماً. |
Evet, daha iyi bir ofisim, daha seksi bir sekreterim bir gazoz makinem var, ama aynı işi yapıyorum. | Open Subtitles | أجل، لديّ مكتب أفضل، وأمينة أكثر جاذبية وآلة للمياه الغازية... |
Biliyor musun artık bir ofisim var. | Open Subtitles | هل تعرفين لديّ مكتب الآن؟ |
Benim adım da Peyton. Aslında, tam şurada bir ofisim var. | Open Subtitles | اسمي (بيتون)، لديّ مكتب هناك |
Evet, bir ofisim olacak, bir geliştirme yöneticisi kiralayacağım ve kendime ait bir yapım şirketim olacak. | Open Subtitles | سيكون لدي مكتب .وسيكون لدي موظف وسيكون لدي أيضاً شركه إنتاج خاصه بي .. |
Gelecek hafta bu zamanlar arkada bir ofisim olacak. | Open Subtitles | في هذا الوقت من الأسبوع المقبل سيكون لدي مكتب فعلي في الخلف |
Artık yok artık bir ofisim yok. | Open Subtitles | ليس لدي مكتب بعد الآن. لا يوجد أي مكتب. |
Şehirde bir ofisim var. | Open Subtitles | عندي مكتب في المدينة |