Bir dolandırıcı sürtüğü kadar sarhoş olduğun gerçeği uluslararası bir olaya sebep olduğun gerçeğinin önüne geçmiyor. | Open Subtitles | حقيقة أنك ثمل مثل عاهرة سافلة لا يتغلب علي حقيقة أنك كدت تتسبب في حادثة دولية |
Kendisi eski St. Luke's Kilisesi'nin bahçesinde bir olaya karışmış. | Open Subtitles | لقد كانت متورّطة في حادثة خارج كنيسة القِدّيس (لوقا) القديمة |
Yani, ee... mesajınızda Parker'ın ciddi bir olaya karıştığını söylemişsiniz. | Open Subtitles | ... إذا رسالتك قالت أن (باركر) تورط في حادثة جدية |
Bir kez daha şiddet içeren bir olaya bulaşırsan hapse dönersin. | Open Subtitles | إذا قمت بحادثة عنيفة أخرى ستعود للسجن |
Başkan, Amiral Cain'in komutası altındayken Scylla isimli sivil bir nakil gemisiyle ilgili bir olaya karıştığını düşünüyor. | Open Subtitles | (الرئيسة تعتقد أنه تحت قيادة الأدميرال (كين فأنتِ كنتِ مُتورطة بحادثة (على متن ناقلة مدنية تدعى بـ(السيلكا |
Olağan dışı bir olaya Hoş geldiniz: | Open Subtitles | نرحب بكم فى حدث غير عادى يحدث للمرة الاولى،، |
Dave'in patronu 2 hafta önce bir olaya karıştığını ve bina bakımı şirketi onu başka bir yere atamış. | Open Subtitles | قال رئيس (دايف) أنّ (دايف) وقع في حادثة هُناك قبل أسبوعين، وأنّه اضطرّ لإعادة تعيينه إلى مُنشأة أخرى. |
bir olaya neden olmaktan korktular. | Open Subtitles | خافوا من البدأ بحادثة |
Oğlunuz Tommy bu sabah ciddi bir olaya karıştı. | Open Subtitles | "ابنك (تومي) تسبب بحادثة حقيقيّة صباح اليوم." |
Nasıl olur da silahlı bir suikastçı böyle önemli bir olaya davetiyesiz girebilir? | Open Subtitles | كيف يمكن لقاتل مسلح ان يحدث فوضى فى حدث مهم كهذا |