Çok esrarengiz bir olaydı. Katili asla bulamadılar. | Open Subtitles | لقد كانت قضية غامضة جدا ولم يكتشفوا من الذى قتلها ابدا |
Delany olayını da unutmamak lâzım. Bu çok büyük bir olaydı. | Open Subtitles | دعونا لا ننسى قضية ديلاني كانت قضية كبيرا |
Aktif göreve geri dönmek onun için büyük bir olaydı. | Open Subtitles | العودة للعمل بكل طاقته, كان ذلك أمراً مهماً بالنسبة له. |
Aktif göreve geri dönmek onun için büyük bir olaydı. | Open Subtitles | العودة للعمل بكل طاقته, كان ذلك أمراً مهماً بالنسبة له. |
Basit bir olaydı, Mike. Moe bir şey kastetmedi. | Open Subtitles | لم يكن ذلك مهما يا مايكل مو لم يقصد شيئا بذلك |
Kültürel yorumcular, dünya çapında 1,3 milyar izleyici ile birlikte olayın önemini tartışa dursunlar bu hepimizin katılım gösterdiği bir olaydı. | Open Subtitles | وبينما يناقش المثقفون أهميتها وبجمهور بلغ 1.3 مليار مشاهد علي مستوي العالم فقد كان حدثا شاركنا فيه جميعا |
Zaman, Büyük Patlama anında başladığına göre, bu, birinin veya bir şeyin neden olamayacağı, ya da yaratamayacağı bir olaydı. | Open Subtitles | بما أن الزمن نفسه بدأ في لحظة الانفجار الكبير لقد كان حدثاً من غير الممكن أن يكون له سبب أو تم خلقه بواسطة أي أحد أو أي شيء |
Hayır anlık bir olaydı. | Open Subtitles | هل اصابك الملل مني ؟ بل كان امراً ارتجالياً و بدون تفكير |
Tüm ev halkı için büyük bir olaydı. Gaziler Günü. Okuldan çıkardım ve dua etmeye giderdik. | Open Subtitles | كان ذلك امراً كبيراً في منزلنا كنا نذهب للصلاة دائماً |
Bu benim için çok zor bir olaydı. | Open Subtitles | كانت قضية صعبة جدا |
İlginç bir olaydı. | Open Subtitles | هذه كانت قضية مثيرة |
Bu basit bir olaydı. | Open Subtitles | كانت قضية بسيطة |
Şimdi o televizyonları koltuklarınızın arkasına takıyorsunuz ama o zaman bayağı büyük bir olaydı. | Open Subtitles | الآن توضع التلفزيونات بهذا القياس في مساند كراسي السيارة و لكن في ذلك الوقت كان ذلك أمراً كبيراً |
Basit bir olaydı, Mike. Moe bir şey kastetmedi. | Open Subtitles | لم يكن ذلك مهما يا مايكل مو لم يقصد شيئا بذلك |
Basit bir olaydı, Mike. Moe bir şey kastetmedi. | Open Subtitles | (لم يكن ذلك مهما يا (مايكل مو) لم يقصد شيئا بذلك) |
Noel bizim evde büyük bir olaydı. | Open Subtitles | عيد الميلاد كان حدثا مهما في منزلنا |
Çok büyük bir olaydı. | Open Subtitles | لقد كان حدثا كبيراً |
Bence efsanenin kaynaklarına göre Ragnarok gerçek bir olaydı. | Open Subtitles | أعتقد أن أصول الأسطورة حول " راجناروك " كان حدثاً حقيقياً |
Çok, çok talihsiz bir olaydı. | Open Subtitles | لقد كان حدثاً مؤسفاً .. جد مؤسف |
Her neyse küçük bir olaydı. | Open Subtitles | - حينها. على اى حال , لقد كان امراً صغيراً. |
Talihsiz bir olaydı gerçekten. | Open Subtitles | ذلك كان امراً تعيساً |
Tüm ev halkı için büyük bir olaydı. Gaziler Günü. Okuldan çıkardım ve dua etmeye giderdik. | Open Subtitles | كان ذلك امراً كبيراً في منزلنا كنا نذهب للصلاة دائماً |