ويكيبيديا

    "bir otobüse" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حافلة
        
    • الحافله
        
    Genç bir kız, 23 yaşındaki bir öğrenci Delhi'de erkek arkadaşı ile birlikte bir otobüse biniyor. TED طالبة شابة في الثالثة والعشرين من عمرها استقلت حافلة في دلهي مع صديقها.
    Sabah kahvaltılarını ettikten sonra, kaldırımdan köşeye kadar yürüdüler ve büyük mavi bir otobüse bindiler. Open Subtitles بعد فطور جميل تمشوا في الطريق إلى الزاوية حيث ركبوا حافلة زرقاء كبيرة
    Bence ekstra $1 .50 vermeli ve tuvaletli bir otobüse binmeliydik. Open Subtitles أفكر أنّه كان علينا أن ندفع دولارًا ونصف إضافيا، ونركب حافلة بمراحيض
    Escondido'ya giden bir otobüse bineceğim. Size de Cennet'in ağzına da lanet olsun. Open Subtitles سآخذ حافلة إلى بورتو إسكونديدو، إذهبوا إلى الجحيم أنتم و فم الجنة
    Ben de onun gibi güneye giden bir otobüse atladım. Open Subtitles لقد اخذت الحافله متجهآ للجنوب كما فعلت هى
    Şu an bizim bodrumumuzda ve yeni bir hayat kurmak için iki saat içinde Cold Creek'ten kalkıp Boston'a gidecek olan bir otobüse binmeye hazır. Open Subtitles لكي تستقل الحافله المغادره خلال ساعتين لتوصلها إلى بوسطن حيث لتبدأ حياتها من جديد
    Bence kitaplar yine moda oluyor. Bu lafımı bir otobüse koyabilirsiniz. Open Subtitles إن الكتب عائدة، استشهدي بكلامي على حافلة
    Şehirde okula gitmek için 2 metro ve bir otobüse binerdim. Open Subtitles في المدينة, كنت أركب قطارين و حافلة لأصل للمدرسة
    Çocuğun cebine bir kaç dolar koyar, bir otobüse bindiririm. Open Subtitles سنضع في جيب الفتى 50دولارا ونضعه في حافلة
    Ya onunla gideceğiz, ya Mount Isa'dan bir otobüse bineceğiz ya da 1 hafta burada kalacağız. Open Subtitles ايضاً نذهب معه ونحصل على حافلة من ماونت ايسا او ننتظر هنا لاسبوع
    İspiyonculuk paranı ve gerizekalı çocuğunu al bin bir otobüse... Open Subtitles لقد أخذت أموال الخيانة , وقمت بإعاقة طفل خيانة وأخذت أول حافلة
    İyice sarın, bir otobüse atlayın, yüksek bir bina bulun onuncu kata çıkıp çöp oluğuna bırakın. Open Subtitles لفيه بشكل محكم واستقلي حافلة وادخلي عمارة عالية اصعدي نحو الطابق الـ10 والقيه عبر منفذ القمامة
    İyice sarın, bir otobüse atlayın, yüksek bir bina bulun onuncu kata çıkıp çöp oluğuna bırakın. Open Subtitles لفيه بشكل محكم واستقلي حافلة وادخلي عمارة عالية اصعدي نحو الطابق الـ10 والقيه عبر منفذ القمامة
    AIDS kapın ya da patlayıcı dolu bir sırt çantasıyla bir otobüse binin devlet size bedava bir araba verir ama kafanızı aşağı eğip, topallamadan ve güzel yürüyüp ağzınıza fermuar çekin. Open Subtitles أصب نفسك بالإيدز أو اقفز على حافلة مع جر كيس مليء بالمتفجرات ستخيب الحكومة أملك وستبعدك بسيارة مجانية
    Foyet arabadakilere saldırdığını söylemişti, bu gece bir otobüse saldırdı. Open Subtitles فوييت قال انه يحب مهاجمة الناس في سياراتهم الليلة هاجم حافلة
    Bu yüzden bir gece gizlice kaçtım ve bir otobüse atlayıp buraya döndüm. Open Subtitles لذا تسللت في ليلة ما ووثبت على حافلة وعدت إلى هنا.
    Kazara bir otobüse bindi. Open Subtitles وقالت إنها حصلت على حافلة عن طريق الصدفة.
    bir otobüse ya da trene binebilir ama nereye gider? Open Subtitles يمكنه ان يستقل قطارا او حافلة,و يعود إلى أين؟
    Şu an bizim bodrumumuzda ve yeni bir hayat kurmak için iki saat içinde Cold Creek'ten kalkıp Boston'a gidecek olan bir otobüse binmeye hazır. Open Subtitles وهي جاهزه لِتٌقل إلى الأغريق البارد لكي تركب الحافله التي ستغادر خلال ساعتين لتصل بها إلى بوسطن حيث ستبدأ حياتها من جديد
    Hadi bir otobüse binelim. Open Subtitles حسناً ، يجب أن نركب الحافله

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد