İki gözü de çıkarmak zaman alır hem de güpegündüz bir otoparkta. | Open Subtitles | ازالة كلتا العينان يستغرق وقتا و تم فى موقف سيارات فى وضح النهار |
Mesela bir evin önünde ya da bir otoparkta. | Open Subtitles | لنقل أنّها مركونة خارج منزل أو في موقف سيارات. |
Dün gece en aç üz adam bir otoparkta bir kadını takip edip ona saldırdı. | Open Subtitles | تمت مطاردة ومهاجمة امرأة في موقف سيارات المدينة الليلة الماضية من قبل ثلاثة رجال على الأقل |
Araba 10 dakika önce buraya 45 dakika mesafede bir otoparkta bulundu. | Open Subtitles | عُثِرَ على السيارة منذُ 10 دقائق في موقف للسيارات على بُعد 45 دقيقة من هنا. |
Tabii, şu an bir otoparkta tek başıma yaşıyorum. | Open Subtitles | بالطبع، الآن أنا اعيش وحيداً في موقف للسيارات |
Altı ay önce bana Jeremy Darling bir otoparkta çalışacak ve bir ressammış gibi davranacaksın deseydin sana inanmazdım. | Open Subtitles | لو اخبرتني لي قبل ستة أشهر بأنني أنا , جيرمي دارلنغ سوف أكون أعمل في مرآب سيارات |
- Ben Memur Lewis, hanımefendi. Kardeşinizin arabasını terkedilmiş bir halde şehir merkezinde bir otoparkta bulduk. | Open Subtitles | لقد عثرنا على سيارة أختك مهملة في مرآب وسط المدينة |
Tokyo, Shinagawa şehrinde Yashio'daki çok katlı bir otoparkta sabahın erken saatlerinde büyük bir yangın çıktı. | Open Subtitles | في مدينة شيناجاوا، طوكيو" "في موقف سيارات المتعدد الطوابق بياشيو " اندلع حريق كبير فجراليوم الخامس من هذا الشهر " |
Luther öldürme işin henüz bitirmiş değil. Tom-Tom Benitez'in cesedi bir otoparkta bulundu. | Open Subtitles | حسنٌ،"لوثر" لم ينتهي من القتل، جسد "توم-توم" وجد في موقف سيارات |
Hayır, hayır Gob, oğlunu Reno'da bir otoparkta öylece terkedemezsin. | Open Subtitles | (غوب), لا يمكنك ان تترك أبنك في منتصف موقف سيارات في "رينو" |
Bu sırada Michael, Reno'da bir otoparkta kendi oğlunu görür. | Open Subtitles | و هنا حين رأى (مايكل) أبنه في موقف سيارات في "رينو" |
Şehirde bir otoparkta. | Open Subtitles | في موقف سيارات وسط المدينة. |
Şimdi, kulüp dışında, bitişik bir otoparkta , | Open Subtitles | الان , خارج النادى , في موقف للسيارات مجاور |
Sanırım yaralanmalar bir otoparkta olmuş. | Open Subtitles | أعتقد أنّ الإصابات ربما قد حدثت في موقف للسيارات. |
Dave işlerin yolunda gitmediğini bizi ıssız bir otoparkta... çöp kutularının önünde görünce anlayacak! | Open Subtitles | سيكتشف ريد ان هناك خطب ما عندما يرانا واقفين بجوار سلات المهملات في موقف للسيارات وسط مكان مجهول |
Nehrin karşısındaki bir otoparkta Rockwell'le birlikteymiş. | Open Subtitles | وهو مع روكويل في موقف للسيارات عبر النهر. قلت له كنا نص عليه عندما كنا في الموقف. |
Chestnut Hill'de kapalı bir otoparkta daire şeklinde bir ağaç kümesi görülmüş. | Open Subtitles | ظهرتْ دائرةٌ كاملة من الأشجار فجأةً ''في مرآب في ''تشيسنت هيل |
3 ay kadar önce siyah bir Dallas belediye meclis üyesi Adrian Clay bir otoparkta vurulmak suretiyle öldürülmüş. | Open Subtitles | مستشار دالاس من العرق الإفريقي أدريان كلاي أطلقت عليه النار في مرآب |
Asylum'dan 3 mil uzakta kapalı... bir otoparkta arabasını bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد عثروا على سيارته في مرآب داخلي على بعد ما يقارب 3 أميال من الملجأ |
bir otoparkta caddenin hemen karşısında. | Open Subtitles | إنه في مرآب وقوف يمتد عبر المربع السكني -كم عدد المخارج؟ -اثنان فقط |
Birkaç saat önce annesi Monica Garcia'nın kurban destek grubu çıkışında bir otoparkta kayboldu. | Open Subtitles | قبل بضع ساعات أمها مونيكا اختفت من مرآب سيارات بعد ان حضرت جلسة غارسيا لدعم الضحايا |