Sanırım seks bu kadınlarla olan durumun bir parçası değildi. | Open Subtitles | أعتقدت الجنس لم يكن جزء من عمله مع النساء ؟ |
Petrole bağımlılığımızı ve tüketimdeki artışı destekleyen bir diğer yer ise Meksika Körfezi, ki moratoryumun bir parçası değildi. | TED | المكان الآخر الذي يعزز من اعتمادنا على النفط واستهلاكنا المتزايد هو خليج المسكيك الذي لم يكن جزء من التوقف المؤقت |
Bir grup yetime bebek bakıcılığı yapmak oyunumuzun bir parçası değildi. | Open Subtitles | مجالسة زمرة من الأيتام لم تكن جزءاً من خدعتنا |
- Evlenmemek hiç bir zaman listemin bir parçası değildi. | Open Subtitles | عدم التزوج لم يكُن جزءًا من قائمتي قط |
Ancak bu şekilde dışarıdan yardım almak hiçbir zaman planın bir parçası değildi ve bu hâlâ egomun mücadele ettiği bir şey. | TED | لكن طلب المساعدات كتلك لم يكن جزءا من الخطة وهو شيء مازلت أتصارع عليه في داخلي، |
Teypte Aramice konuşuyor. Bu eğitiminin bir parçası değildi. | Open Subtitles | لقد تكلمت اللآرامية في الشريط ذلك لم يكن جزءاً من التعليم |
SD-6, CIA'in bir parçası değildi. | Open Subtitles | -6 ليس جزء من المخابرات المركزية الامريكية. |
Ciddi bir suçlama olan tecavüz bu planın bir parçası değildi. | Open Subtitles | و ادانة جادة مثل الاغتصاب لم تكن جزء من هذه الخطط |
Hayır. Bu anlaşmanın bir parçası değildi. Biliyorum, bunun münasebetsiz olduğunu itiraf etmeliyim. | Open Subtitles | ـ كلا، هذا لم يكن جزءً من الصفقة ـ آسف، أعترف أن هذا غير مريح |
Yanlış birşey olduğunu biliyordum. Bu işinin bir parçası değildi. | Open Subtitles | علمت أنه ثمة شيئاً خطأ فذلك ليس جزءاً من وظيفتها |
Üzgünüm, çocuklar. Bu planın bir parçası değildi. | Open Subtitles | أنا آسف يا رفاق، هذا لم يكن جزء من الخطة |
Adamlarını geri alması, asıl planın bir parçası değildi. | Open Subtitles | استعادة قادته لك يكن جزء من الخطة الأصلية. |
Bu kablo bu tasarımın bir parçası değildi. | Open Subtitles | هذا السلك لم يكن جزء من التصميم. |
Biliyorum planın bir parçası değildi ama ya bu yada hiçbirşeydi. | Open Subtitles | أعلم انها لم تكن جزءاً من الخطة, و لكن كان لابد منها و إلا لا شيء بالمرة. |
Planın bir parçası değildi. | Open Subtitles | -إذ لم يكُن جزءًا من مخطّطاته . |
Ajanımızın arkadan vurulması planın bir parçası değildi. | Open Subtitles | لم يكن جزءا من الخطة ان يصاب عميلنا برصاصة فى ظهره. |
Bu plânın bir parçası değildi ama eğlenceyi yarıda kesmeye gerek yok, değil mi? | Open Subtitles | يجب أن أعترف أن هذا لم يكن جزءاً من الخطة و لكن لا سبب لتوقف الحفلة، صحيح؟ |
SD-6, CIA'in bir parçası değildi. | Open Subtitles | -6 ليس جزء من المخابرات المركزية الامريكية. |
Bu kız klinik çalışmanın bir parçası değildi. | TED | هذه الفتاة لم تكن جزء من التجربة السريرية. |
Bu soygunun bir parçası değildi, öyle mi? | Open Subtitles | لم يكن جزءً من السرقة، أليس كذلك؟ |
Demek istediğim şu ki orası bu odanın bir parçası değildi. | Open Subtitles | ماقوله هو هذا ليس جزءاً من الغرفة إنه فقط للعرض |
Özetle, bu benim beş yıllık planımın bir parçası değildi. | Open Subtitles | انظري، وخلاصة القول، لم يكن هذا جزءا من الخطة الخماسية |
Anlaşmazlıktan haberi yoktu ve onun bir parçası değildi. | Open Subtitles | إنها لم تعرف شيئا حول الصراع و لم تكن جزءا من هذا الصراع |
Evet, biliyorum. Bunu söylediğim için kusura bakma ama bu anlaşmanın bir parçası değildi. | Open Subtitles | أجل، أعلم، إسمحي لي لقول هذا، ولكن ذلك لم يكُن جزءً من الإتّفاق. |
Bana attığın büyük adımın bir parçası değildi bu. | Open Subtitles | هذا لم يكن جزءًا من الكلام الذي قلته لي |
Onu öldürün demedim size. Bu anlaşmanın bir parçası değildi. | Open Subtitles | لم أقل أعدموه, لم يكن ذلك جزءاً من الصفقة |