ويكيبيديا

    "bir parçası değildir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ليست جزءاً من
        
    • ليس جزءاً من
        
    • ليست جزءا
        
    Belki de gerçeği söylüyordur. Belki de bunun bir parçası değildir. Open Subtitles علّها تقول الحقيقة، علّها ليست جزءاً من الامر
    Aslında kümes hayvanları, geleneksel kahvaltıların bir parçası değildir ama yağsız etin önden aperatif olarak iyi gideceğini düşündüm özellikle de sıradaki şeylerin yumuşaklığını ve aromasını ortaya çıkaracağı için. Open Subtitles أعلم... أن الطيور ليست جزءاً من الفطور التقليدي لكنني رأيت ان اللحم الطري يمكن أن يحل محل المقبلات
    O, bunun bir parçası değildir. Open Subtitles إنها ليست جزءاً من هذا
    Bir özellik, dini ikiliğin geleneği: Bilinç, fiziksel dünyanın bir parçası değildir. TED الخاصية الأولى هي الثنائية الدينية، يعني: الوعي ليس جزءاً من العالم المحسوس
    Ruha aittir, ve ruh fiziksel dünyanın bir parçası değildir. TED الوعي ينتمي للروح و الروح ليس جزءاً من العالم الحسّي
    Bu Maria için önemsiz. Sadık olmak anlaşmanın bir parçası değildir. Open Subtitles ذلك ليس مهماً لـ(ماريا)، الإخلاص ليس جزءاً من الصفقة.
    Henüz onu doğrudan göremedik ve o Standart Model'in bir parçası değildir. Open Subtitles وحتى الآن لم نراها بشكل مباشر وأنها ليست جزءا من النموذج القياسي
    Şimdi sıra üçüncü grupta. Bunlar ise klasik müziği hiçbir zaman dinlemeyen insanlardır. Basitçe hayatınızın bir parçası değildir. TED الآن لنأتي إلى المجموعة الثالثة .. وهي مجموعة الأشخاص اللذي لايستمعون إلى الموسيقى الكلاسيكية على الإطلاق فهي ببساطة ليست جزءا من حياتهم
    "Kemer sıkma politikası Avrupa anlaşmasının bir parçası değildir. Open Subtitles "التقشف ليست جزءا المعاهدات الأوروبية."

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد