Bu yüzden bir grup doktor bir araştırma yürüttük, dört bin beş yüz huzurevine gittik Newcastle'da, Newcastle bölgesinde yer alan. ve öğrendik ki sadece yüzde birinin kalpleri atmayı durdurduğunda ne yapacaklarına dair bir planı var. | TED | لذا بدأت مجموعة منا بعمل دراسات، ونظرنا إلى أربعة ونصف ألف سكان تمريض منزلي في نيوكاسل، في منطقة نيوكاسل، و اكتشفنا انه فقط واحد من المئة منهم لديه خطة عن ماذا يفعل عندما يتوقف قلبهم عن النبض. |
Açıkça belirttiği gibi sizi çok iyi tanıyorsa belirli bir planı var demektir. | Open Subtitles | لو كان يعلم الكثير عنك كما هو واضح منه الآن وكانت لديه خطة محددة, فمن الغالب انه ماهر جدا |
Eminim geleceğini değiştirmek için yeni bir planı var. | Open Subtitles | أراهن أن لديه خطة جديد لتغيير مستقبله. أرجو أن يكون قتل كنت قبل سنوات. |
Ama bildiğiniz üzere Bowser'ın bu konuya çözüm üretecek bir planı var. | Open Subtitles | لكن ، أتعلم في الحقيقة هي لديها خطة سوف تفعلها بشأن ذلك |
Babam oraya gitmemizi istedi, yani, bir planı var, o yüzden O'na güveniyorum. | Open Subtitles | لقد طلب إلينا والدي أن نأتي لهناك فلا بدّ وأنّ لديه خطّة ما، لذا أثق به |
Bu adamların açıkça büyük bir planı var. | Open Subtitles | من الواضح أن هؤلاء الرجال لديهم خطة أكبر |
- Gel, otur. - Sıradakinin bir planı var. | Open Subtitles | تفضل إجلس التالي في الصف دائماً لديه خطة |
Ve bunu nasıl keşfedebileceği için bir planı var. | Open Subtitles | هو ذلك الجزئ من العالم الذي يمكن للحياة أن توجد فيه و لديه خطة لكيفية كشفه |
Sivrisinek'in iyi bir planı var, Cartman. Sonuna kadar dinle. | Open Subtitles | " موسكيتو " لديه خطة جيدة " كارتمان " فلتسمعه |
bir planı var. Herşey ayarlanana kadar Karakurt'la beraber burada kalacağız. | Open Subtitles | لديه خطة ، لكن علينا الإبقاء على " كراكورت " آمناً |
Demek istediğim, en azından bu adamın bize savaşma... fırsatı verecek bir planı var. | Open Subtitles | على الأقل هذا الرجل لديه خطة تعطينا فرصة للقتال |
Whitehall için burada olacak, yani onu çıkarmaya yönelik bir planı var demektir. | Open Subtitles | انه هنا من أجل وايتهال, مما يعني ان لديه خطة لإخراجه. |
Mike'ın bir planı var bunu bir şekilde sürdürmeli. | Open Subtitles | مايك لديه خطة معينه عليه ان يكمل تنفيذها |
Hükümetimizin Danimarka'nın sosyal devletçiliğini geliştirmek için bir planı var. | Open Subtitles | حكومتنا لديها خطة ان تنمي برنامج الرفاة الاجتماعي للدنماركيين |
Adamlarımın tüm hükümet memurlarını haklamak için gizli bir planı var. | Open Subtitles | مقاومتي الشعبية لديها خطة سرية... لضرب كل المسئولين الحكوميين |
Annem için herkesin bir planı var. | Open Subtitles | الجميع لديه خطّة لأجل أمّي |
Benim ve grubun bir planı var ve sana gerçekten ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أنا وأفراد الطاقم لديهم خطة ونحن فعلا بحاجة لك. |
Bence Irving'in bize saldıranların peşine düşmek için bir planı var. | Open Subtitles | انة يبدو الى ان ايرفنج لدية خطة لهؤلاء الناس الذين هاجمونا |
Saklanabileceğin bir yer yok. Senin için bir planı var. | Open Subtitles | لا يوجد مكان يُمكنك الإختباءُ به لديه خطةٌ لك |
Tanrı'nın hepimiz için bir planı var. | Open Subtitles | ...لديه خطته .لنا جميعاً |
Onun en azından bir planı var. | Open Subtitles | على الأقل فهو لديه خطط مستقبلية |
Korkmanıza gerek yok bayanlar, bu maskeli silahşörün bir planı var. | Open Subtitles | لاتخافوا يا سيدات السيد المقنّع لديه خطه |
Başkanın bu ülkeyi düzeltmek için iyi tasarlanmış bir planı var. | Open Subtitles | الرئيس لديه فكرة مدروسة بدقة حيال كيفية أصلاح هذه البلاد |
Lockhart/Gardner'ın, dava yürütürken kanunları ihlal etmek gibi sistematik bir planı var mı? | Open Subtitles | لذلك نُحنُ نرفضُ بأدب هل هناك خطة منهجية في لوكهارت / جاردنر لخرق القانون عند متابعة القضايا؟ |
Eski dostun Roy'un bir planı var. | Open Subtitles | صديقك القديم "روى" وجد الخطة |
Olmaz. Bay Fine'ı duydun. Adamın işleyen bir planı var. | Open Subtitles | (كلا، فقد سمعت السيد (فاين انه يعمل على خطة |
Merchant'ın bir planı var. | Open Subtitles | ميرشانت عنده خطه |