Asil bir ruhu vardı, bütün hepsi asil bir ruha sahiptiler. | TED | كان يمتلك روحاً عظيمة، كجميع المتواجدين يملكون روحاً عظيمة. |
Müdürüm lütfen. Bu adamın çok nazik bir ruhu var. | Open Subtitles | أرجوك سيدي الآمر ، هذا الرجل يملك روحاً طيبة |
Gene de neşeli, zeki ve engin bir ruhu vardır. Onun için çalışmaktan zevk alacaksın. | Open Subtitles | أقصد أن لدي روحاً محبوبة و ستحب العمل عنده |
Önce dikkatlerini çekersin sonra bir mesaj ile vurursun, ve bum, bir ruhu daha kurtarmışsın. | Open Subtitles | تجذب إنتباههم .. ثم بعد ذلك نقدم لهم الرسالة وبذلك تكون قد انقذت روحا أخرى. |
Neden olmasın ki ? Oyuncak bir bebeğin bile bir ruhu varmış gibi görünür. | Open Subtitles | اجل ، لم لا , حتى الدميه يبدو وكأن لديها روح |
Hiçbir silah kötü bir ruhu durduramaz. | Open Subtitles | ـ لن تستطيع قتل روحٍ أصبحت شريرة بمُسدّس |
Gene de neşeli, zeki ve engin bir ruhu vardır. Onun için çalışmaktan zevk alacaksın. | Open Subtitles | أقصد أن لدي روحاً محبوبة و ستحب العمل عنده |
Sanki bir ruhu iki bedende taşıyorlardı. | Open Subtitles | انه كما لو أنهما الاثنتان كانتا تتشاركان روحاً واحدة في جسدين |
İstiyorsa baksın, sorun değil. Kızınızın yaşam dolu bir ruhu var. | Open Subtitles | لا بأس , إن كانت تريد النظر تملك ابنتكِ روحاً مفعمة بالحياة |
İstiyorsa baksın, sorun değil. Kızınızın yaşam dolu bir ruhu var. | Open Subtitles | لا بأس , إن كانت تريد النظر تملك ابنتكِ روحاً مفعمة بالحياة |
Klasik bir söylem gibi, ama hep bu okulun bir ruhu olduğunu hissettim. | Open Subtitles | ربما يبدو غريباً لكنني كنت أشعر أن للمدرسة روحاً |
Şunu bilmelisiniz ki vaktinin çoğunu kilisede geçiren birçok kızdan daha temiz bir ruhu var. | Open Subtitles | يجب أن تعلموا أنها تمتلك روحاً نقية أكثر من أغلب الفتيات اللواتي عشن في الكنيسة |
Bu bölüm aşk teması üzerine gözlemler içermesi bakımından senin gibi hassas bir ruhu da mutlu edecek. | Open Subtitles | هذا الفصل سيوجد أيضا روحاً وجدانياً سيسعدك لأنه يحتوي على ملاحظات حول موضوع الحب |
O uyanmakla tehdit ediyor, ona saf bir ruhu adak veriyorlar. | Open Subtitles | إنه يهدد بالاستيقاظ فيقدمون له روحاً طاهرة |
Kılıç, daha önceden alınmış bir ruhu tekrar alıkoyamaz. | Open Subtitles | لا يمكن لأي شخص أو أي سيف أن يمتلك روحاً قد تم أخذها مسبقاً |
Onlar her şeyin bir ruhu olduğuna, iyi veya kötü şans getirdiğine inanır. | Open Subtitles | بأن هناك روحاً في الأشياء تجلب الحظ الجيد أو السيئ |
Tanrı neden ölümsüz bir ruhu böyle kırılgan bir bedene yerleştirdi? | Open Subtitles | لمَ قد يضع الرب روحاً خالدة في وعاء هش هكذا؟ |
Her zaman motorla kişisel bir bağ kuruyorum çünkü motorun bir ruhu olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | دائما ما أحس بإرتباط شخصي مع الدراجة لأنني أعتقد أن للدراجة روحا |
bir ruhu cennete nasıl yollarsın? | Open Subtitles | إلى الجحيم؟ كيف... كيف نرسل روحا إلى السماء؟ |
bir ruhu yok ve hiç olmayacak. | Open Subtitles | لا تملك روحا ولن تملك أبدا |
Bu mantıklı. Eskiden vampirdi, şimdiyse bir ruhu var. Mantıklı mı? | Open Subtitles | كانت مصاصة دماء و الآن لديها روح - إذن لماذا أنت لا تحطم المرايا ؟ |
Amy mükemmel bir ruhu olan harika bir kızdır. | Open Subtitles | إيمي فتاة رائعة وذات روحٍ خلابة |