"bir ruhu" - Translation from Turkish to Arabic

    • روحاً
        
    • روحا
        
    • لديها روح
        
    • روحٍ
        
    Asil bir ruhu vardı, bütün hepsi asil bir ruha sahiptiler. TED كان يمتلك روحاً عظيمة، كجميع المتواجدين يملكون روحاً عظيمة.
    Müdürüm lütfen. Bu adamın çok nazik bir ruhu var. Open Subtitles أرجوك سيدي الآمر ، هذا الرجل يملك روحاً طيبة
    Gene de neşeli, zeki ve engin bir ruhu vardır. Onun için çalışmaktan zevk alacaksın. Open Subtitles أقصد أن لدي روحاً محبوبة و ستحب العمل عنده
    Önce dikkatlerini çekersin sonra bir mesaj ile vurursun, ve bum, bir ruhu daha kurtarmışsın. Open Subtitles تجذب إنتباههم .. ثم بعد ذلك نقدم لهم الرسالة وبذلك تكون قد انقذت روحا أخرى.
    Neden olmasın ki ? Oyuncak bir bebeğin bile bir ruhu varmış gibi görünür. Open Subtitles اجل ، لم لا , حتى الدميه يبدو وكأن لديها روح
    Hiçbir silah kötü bir ruhu durduramaz. Open Subtitles ـ لن تستطيع قتل روحٍ أصبحت شريرة بمُسدّس
    Gene de neşeli, zeki ve engin bir ruhu vardır. Onun için çalışmaktan zevk alacaksın. Open Subtitles أقصد أن لدي روحاً محبوبة و ستحب العمل عنده
    Sanki bir ruhu iki bedende taşıyorlardı. Open Subtitles انه كما لو أنهما الاثنتان كانتا تتشاركان روحاً واحدة في جسدين
    İstiyorsa baksın, sorun değil. Kızınızın yaşam dolu bir ruhu var. Open Subtitles لا بأس , إن كانت تريد النظر تملك ابنتكِ روحاً مفعمة بالحياة
    İstiyorsa baksın, sorun değil. Kızınızın yaşam dolu bir ruhu var. Open Subtitles لا بأس , إن كانت تريد النظر تملك ابنتكِ روحاً مفعمة بالحياة
    Klasik bir söylem gibi, ama hep bu okulun bir ruhu olduğunu hissettim. Open Subtitles ربما يبدو غريباً لكنني كنت أشعر أن للمدرسة روحاً
    Şunu bilmelisiniz ki vaktinin çoğunu kilisede geçiren birçok kızdan daha temiz bir ruhu var. Open Subtitles يجب أن تعلموا أنها تمتلك روحاً نقية أكثر من أغلب الفتيات اللواتي عشن في الكنيسة
    Bu bölüm aşk teması üzerine gözlemler içermesi bakımından senin gibi hassas bir ruhu da mutlu edecek. Open Subtitles هذا الفصل سيوجد أيضا روحاً وجدانياً سيسعدك لأنه يحتوي على ملاحظات حول موضوع الحب
    O uyanmakla tehdit ediyor, ona saf bir ruhu adak veriyorlar. Open Subtitles إنه يهدد بالاستيقاظ فيقدمون له روحاً طاهرة
    Kılıç, daha önceden alınmış bir ruhu tekrar alıkoyamaz. Open Subtitles لا يمكن لأي شخص أو أي سيف أن يمتلك روحاً قد تم أخذها مسبقاً
    Onlar her şeyin bir ruhu olduğuna, iyi veya kötü şans getirdiğine inanır. Open Subtitles بأن هناك روحاً في الأشياء تجلب الحظ الجيد أو السيئ
    Tanrı neden ölümsüz bir ruhu böyle kırılgan bir bedene yerleştirdi? Open Subtitles لمَ قد يضع الرب روحاً خالدة في وعاء هش هكذا؟
    Her zaman motorla kişisel bir bağ kuruyorum çünkü motorun bir ruhu olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles دائما ما أحس بإرتباط شخصي مع الدراجة لأنني أعتقد أن للدراجة روحا
    bir ruhu cennete nasıl yollarsın? Open Subtitles إلى الجحيم؟ كيف... كيف نرسل روحا إلى السماء؟
    bir ruhu yok ve hiç olmayacak. Open Subtitles لا تملك روحا ولن تملك أبدا
    Bu mantıklı. Eskiden vampirdi, şimdiyse bir ruhu var. Mantıklı mı? Open Subtitles كانت مصاصة دماء و الآن لديها روح - إذن لماذا أنت لا تحطم المرايا ؟
    Amy mükemmel bir ruhu olan harika bir kızdır. Open Subtitles إيمي فتاة رائعة وذات روحٍ خلابة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more