Lisedeyken annesi öldüğünde bir süre bizimle birlikte yaşamaya gelmişti. | Open Subtitles | ماتت أمّها حين كنّا في المدرسة الثانويّة لذا أتت وعاشت معنا لفترة |
O adamları buluncaya kadar, sonuç ne olursa olsun, sizin bir süre bizimle kalmanız daha güvenli olacaktır, Bay Thwaites. | Open Subtitles | أيا كانت النتيجة,قد يكون أكثر أمنا ان تبقى معنا لفترة سيد ثوايتس.حتى نجد أولئك الرجال |
- Uyum sağlamadığını düşüyorsan, bir süre bizimle kalabilir. | Open Subtitles | .. إن اعتقدت أنه لن يتكيف يمكنه أن يبقى معنا لفترة |
Molly, benimle gelmeni ve bir süre bizimle kalmanı istiyorum, ben ve Peter ile. | Open Subtitles | مولي.. انا اريدك ان تأتي و تبقي معنا لبعض الوقت معي و مع بيتر |
Galiba bir süre bizimle kalacaksın. | Open Subtitles | حسناً، يبدو أنك عالق معنا لبعض الوقت |
Söylediğim gibi, bir süre bizimle kalacak. | Open Subtitles | ستمكث معنا بعض الوقت كما قلت |
bir süre bizimle beraber kalacaklar. | Open Subtitles | وسوف يبقون معنا لفتره من الوقت |
Doktorlar, daha uzun bir süre bizimle kalabilme şansının yüksek olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | قال الأطباء أن هناك احتمال كبير بأن تمكثي معنا لمدة طويلة |
Bu tecrübe uzunca bir süre bizimle kaldı ve yıllar sonra, kardeşim ve ben Washington'a geri taşındık ve kendimize sormaya başladık, The Gates sergisinin, parkın fiziksel yerleşimi ile bütünleştiği gibi, bir manzara için beste yapmak mümkün olabilir miydi? | TED | ظلت تلك الخبرة معنا لفترة طويلة، ولسنوات لاحقة. انتقلت مع أخي للعيش بواشنتن العاصمة، وبدأنا نسأل، هل من الممكن، وبنفس الطريقة التي استجاب عرض البوابات للتصميم المادي للحديقة، أن تُكتب موسيقي لموقع؟ |
Rahibe Berthold, bu Rahibe Luke, bir süre bizimle olacak. | Open Subtitles | "الأخت بيرثولد" هذه "الأخت لووك" التي ستكون معنا لفترة. |
bir süre bizimle kalman gerektiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | ونرى أنك يجب أن تبقي معنا لفترة |
bir süre bizimle kalabilir mi? | Open Subtitles | هل بإمكانها المكوث معنا لفترة ؟ |
Sanırım bir süre bizimle kalacaksın. | Open Subtitles | اعتقد انك البقاء معنا لفترة من الوقت. |
Amirimiz bir süre bizimle olacağını söyledi. | Open Subtitles | المأمور يقول أنكٍ ستكونى معنا لفترة |
William'ın annesi ona bakmamızı istedi. bir süre bizimle kalacak. | Open Subtitles | والدة (ويليام) طلبت منا العناية به، لذا سيمكث معنا لفترة. |
Döndü ve bir süre bizimle kaldı. | Open Subtitles | لقد عادت و مكثت معنا لبعض الوقت |
Gelip bir süre bizimle kaldı. | Open Subtitles | لقد عادت و مكثت معنا لبعض الوقت |
Bir arkadaş. bir süre bizimle kalacak. | Open Subtitles | إنها صديقة، وستبقى معنا لبعض الوقت |
Dedeniz bir süre bizimle kalacak. | Open Subtitles | لكن جدكما سيأتي ويقيم معنا لبعض الوقت |
Yani bir süre bizimle olacaksın? | Open Subtitles | -لهذا يجب أن تكون معنا بعض الوقت ؟ |
Bu benim babam. bir süre bizimle kalacak. | Open Subtitles | هذا هو والدي سيبقى معنا لفتره |
Uzunca bir süre bizimle kalacak, Philip. | Open Subtitles | سيكون عليها البقاء هنا معنا لمدة طويلة جدًا يا (فيليب) |