ويكيبيديا

    "bir saniyeliğine" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • للحظة
        
    • لثانية واحدة
        
    • لوهلة
        
    • للحظات
        
    • للحظه
        
    • لمدة ثانية
        
    • لمدّة ثانية
        
    • لثانيه
        
    • لبرهة
        
    • لثواني
        
    • قليلًا لثانية
        
    • ولو لثانية
        
    • هذا لثانية
        
    • لدي ثانية واحدة
        
    • لجزء من الثانية
        
    Bir saniyeliğine sakin olursan sana bir şey söylemek istiyorum, tamam mı? Open Subtitles هلا تهدأين للحظة واحدة ؟ لأنّني أريد أن أخبركِ بشيء، حسناً ؟
    Bir saniyeliğine ayrıldı, buraya geleceğini sandım... ve sonra da arabaya geri döndü. Open Subtitles خرج للحظة وظننت لوهلة أنه قادم باتجاهنا ثم عاد للسيارة أعتقد أنه ثمل
    Bir saniyeliğine benim de buraya bir kız getirebileceğimi hiç düşünmedin mi? Open Subtitles الم تفكر فى ذلك للحظة واحده اننى ربما احضر بنت الى هنا؟
    Bir saniyeliğine ekranda gözükecek ve siz de tahmininizi söyleyeceksiniz. Open Subtitles سأعرضها على الشاشة لثانية واحدة وأريدكم أن تخبروني ما هي
    Nasıl oldu bilmiyorum, Sandy ama sadece Bir saniyeliğine dışarı çıktık, ve onlar ortadan kayboldu. Open Subtitles لا أعرف كيفَ قاموا بها تسكعنا في الخارج للحظات ومن ثمّها اختفوا
    Ama Bir saniyeliğine bile bunu da almayacağımı ve uyurken sana marsmallow atmayacağımı düşündüysen tanıdığım en salak kadınsın. Open Subtitles ولكن لو فكرتي للحظة واحدة لن أستطيع الحصول علي قاذف المارشميللو هذا لكي أستطيع أن أصيبك في وجهك بالمارشميللو
    Bilmiyorum, ama bazen hayat seni oturttuğunda Bir saniyeliğine ayağa kalkmalısın. Open Subtitles لا اعلم، لكن احيانا لما تظلمك الحياة عليك ان تنهض للحظة
    Eğer o 12.000 sandalye beni deliye döndürdüyse ve delice sayısıyla, sadece Bir saniyeliğine bir milyon insanı düşünmenizi istiyorum. TED إذا كانت 12,000 كرسي ترعبني .. فمع هذا الرقم الكبير ، أريدكم فقط أن تفكروا للحظة بمليون إنسان.
    Biliyor, bacağımın durumunu görüyor, aramızda bir timsah olduğunun da farkında, ama bakın, bu adam Bir saniyeliğine bile olsun yavaşlamıyor. TED إنه يعلم ، ويرى الحال التي عليها قدمي، ويعلم أن بيني وبينه يوجد تمساح، وأقول لكم، أن هذا الرجل لم يتوان للحظة واحدة.
    Şimdi Bir saniyeliğine gözlerinizi kapatın ve yarışı hayal edin. TED والآن أغلقوا أعينكم للحظة وتخيلوا السباق.
    Bu arada Bir saniyeliğine ara vermek istiyorum, çünkü duydum ki TED'de konuşma yapmak için bir ön koşul varmış -- eski günlerden kabarık saçlı bir resminiz olması gerekiyormuş. TED في الواقع سأتوقف للحظة لأنني سمعت أنه لتحدث في تيد يجب أن تكون لديك صورة شخصية من الأيام الخوالي بشعر كبير
    Buraya Bir saniyeliğine kendimizi verirsek, hemen akşam yemeğine gidebiliriz. Open Subtitles أرجو التركيز للحظة. عليّ الرجوع إلى المطعم.
    Televizyonu Bir saniyeliğine kapatabilir misin? Seninle konuşmak istiyorum. Open Subtitles هلا أطفئت التلفاز للحظة أريد أن أتحدث معك
    Bir saniye! Bir saniyeliğine yönetici çantasından fırlamış gibi davranmayı bırak. Open Subtitles انس مؤقتا أنك الرئيس هنا فقط لثانية واحدة
    Bir saniyeliğine sesini kesip kendi kendini dinleyemez misin? Open Subtitles تعتقدبأنهسيحدث،لكن . هل من الممكن أن تسكتي لثانية واحدة وتستمعي إلى نفسك ؟
    Bir saniyeliğine dışarı çıkmak zorundayım. Tamam mı? Open Subtitles أنا يجب أن أذهب للخارج لثانية واحدة فقط حسنا؟
    Dekins Bir saniyeliğine kör oldu sonra güldü ve Andy'nin elini sıktı. Open Subtitles أغمض ديكنز عينيه لوهلة ثم ضحك و صافح أندى
    Gözlerini kapa, derin nefesler al ve her şeyi kontrol etmeye çalışma Bir saniyeliğine. Open Subtitles أغمض عينيك. تنفس بعمق وكف عن محاولة السيطرة على كل شىء للحظات.
    Bir saniyeliğine, hipnozun kanamayı azalttığını, ameliyat sonrası etkileri azalttığını, ya da hastaların ağrılarla baş etmelerine yardımcı olduğunu unutalım. Open Subtitles دعنا ننسى للحظه أن التنويم المغناطيسي يستخدم لوقف النزيف وتغطيته، أو مساعدة المرضى للتعامل مع ألامهم، أنت متزوج الآن
    üstünde beyaz bir elbise vardı beyaz bir de şemsiye taşıyordu onu sadece Bir saniyeliğine gördüm o beni tam gördü sayılmaz, fakat size yemin ederim onu düşünmeden geçen bir ayım olmadı Open Subtitles وكانت ترتدى ثوب أبيض وكانت تحمل مظلة بيضاء ورأيتها لمدة ثانية واحدة فحسب
    Bir saniyeliğine bile, Klorel'i çıkmaya ikna etmeye geldiğini düşünmedim. Open Subtitles أنا لا أعتقد لمدّة ثانية أنه سيأتى لمناقشة الأمر هنا
    Onu sadece Bir saniyeliğine gördüm, ama, kalbim hızlandı, zaman durdu. Open Subtitles لقد رأيتها فقط لثانيه ولكن يارجل , لقد توقف قبل عندها
    Hadi çıkar, sorun yok. Sadece Bir saniyeliğine duracağız. TED قومي بنزعها بنفسك. أنت بخير. سوف نتوقف لبرهة
    Bana bir iyilik yapıp direksiyona Bir saniyeliğine geçer misin? Open Subtitles فقط تولي عجلة القياده لثواني تولي عجلة القياده؟ شكرا لك
    Ama bu adamın hayatında çektiği acıyı tek Bir saniyeliğine de olsa ölçebileceğini düşünüyorsan işte o zaman babayı görürdün. Open Subtitles لكن لو ظننت ولو لثانية واحدة أنكِ جربتِ الألم الحقيقي الذي تحمله هذا الرجل في حياته فعليك إذن أن تعيدي حساباتِك
    Kumandan, Bir saniyeliğine konuşabilir miyiz? Open Subtitles أيها المارشال، ألا يمكننا التحدث حيال هذا لثانية واحدة؟
    Sadece Bir saniyeliğine geldim ama zaman yolculuğu seminerine katıldım. Open Subtitles لدي ثانية واحدة فقط لكنني ذهبت لمحاضرة السفر عبر الزمن
    Gerçekten geçit odasına girip kafamı çevirip sonra Bir saniyeliğine nerede olduğunu merak ediyorum ve sonra hatırlıyorum. Open Subtitles فأدخل إلى غرفة البوابة و أدير رأسي و هنالك، و لجزء من الثانية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد