1945'te, bir grup bilimadamı askeri bir uygulama için cihazı incelerken rastgele çevirerek dengeli bir solucan deliği kurdular. | Open Subtitles | في عام 1945 كان فريق علمي يبحث عن تطبيقات عسكرية للأداة وأسس ثقب دودي عن طريق عملية الاتصال العشوائي |
Bu, giden bir solucan deliği, ama mantıklı değil. | Open Subtitles | هناك ثقب دودي خارج لكن لكنه يصبح غير مفهوم |
Gelen bir solucan deliği Yıldız Geçidi'nden kaçmamızı engelliyor. | Open Subtitles | ثقب دودي قادم يمنع هروبنا خلال بوابة النجوم |
Yeterince enerji verildiğinde, bir solucan deliği oluşur, bu da diğer gezegenlere gitme şansı verir. | Open Subtitles | فبإمدادها بطاقة كافية ، يتكون ثقب دودى يمكنك من السفر لكواكب أخرى |
bir solucan deliği yaratabilmek için, uzayın dokusunda bir yırtık veya bir delik oluşturmalısınız. | Open Subtitles | لتخلق ثقب دودى, يجب أن تُمزِّق أو تقوم بشق ثقب فى نسيج الفضاء. |
bir solucan deliği o tip bir radyasyon yaymaz. | Open Subtitles | -تمكنا أخيرًا من السيطرة عليها بالكهرمان . -لا يمكن أن يبعث ثقب دوديّ هذا الإشعاع .. |
Halen faal durumda bir solucan deliği bulunduğu için Ruslar'ın geçidini kullanamayız. | Open Subtitles | لا نستطيع استعمال البوابة الروسية لأن هناك ثقب دودي مفتوح |
bir solucan deliği açabiliyoruz, ancak tanıtım kodu cihazına aldığımız tek yanıt "İlerlemeyin" oluyor. | Open Subtitles | يمكننا الحصول على ثقب دودي مستقر, لكن كل مانحصل عليه , عدم الإستجابة لإشاراتنا التعريفية |
Bir kesinlik vardır, kararlı bir solucan deliği yaratmak için gereken enerjiyle... | Open Subtitles | {\an8} هناك علاقة مترابطة بين الطاقة المطلوبة {\an8} لإنشاء ثقب دودي مستقر |
Önemi yok.Kristal olmadan, geçit kararlı bir solucan deliği kuramaz. | Open Subtitles | ذلك لا يهم بدون بلورة التحكم البوابة لن تستطيع تأسيس ثقب دودي مستقر |
bir solucan deliği etrafına üşüşüp gezegeni silip süpürdükten sonra başkasına yöneliyorlar. | Open Subtitles | إنهم يخرجون من ثقب دودي، ويجردون الكوكب من كل شيء، ثم ينتقلون إلى العالم التالي عبر ثقب دودي آخر |
Dolayısıyla insanların hayal ettikleri de mikroskobik bir solucan deliği bulup onu daha büyük boyutlara büyütmektir. | Open Subtitles | لذلك ما يتخيله الناس هو العثور على ثقب دودي بالغ الصغر و تنميته لحجم أكبر |
Ancak büyük boyutlu bir solucan deliği istiyorsanız, olması gereken de bu. | Open Subtitles | ولكن ربما يكون هذا ما يحتاجه الأمر إذا أردت أن تصنع ثقب دودي كبير |
Sonra bir solucan deliği açılıp beni milyonlarca yıl sonraki geleceğe çekerdi. | Open Subtitles | ثم اري ثقب دودي ثم ينقلني ملاين السنين الي المستقبل حيث ذكائي الخارق |
Gelen bir solucan deliği var. Baal konuşmak istiyor. | Open Subtitles | هناك ثقب دودي قادم باال يريد التحدث |
Açıkçası, geçit her seferinde açılan bir solucan deliği vasıtasıyla bizi gönderiyor. | Open Subtitles | أجل , اعلم أَعْني، أنه من الواضح ماالذى كان ينقلنا بالإشعاع خلال البابِ كُلَّ مَرَّةٍ هناك ثقب دودى مفتوح |
geri dönmek için tek yapmam gereken başka bir solucan deliği bulmak, ya da bir tane yaratmak... evet! | Open Subtitles | أن اجد ثقب دودى أخر... . أو اصنع واحد... |
Temel olarak, bizim bildiğimiz zaman ve uzayın dışında bir boyut kullanıyor, ki biz buna altuzay diyoruz, ve bir solucan deliği yaratıyor, bir tünel gibi iki geçidi birleştiren. | Open Subtitles | اساسياً تستخدم بعد من الخارج يعرف بالزمان والمكان نسميه بالفضاء الثانوى ويخلق ثقب دودى مما يبدوا انه كنفق بين بابين متصلين |
O yabancı cihaz, kararlı bir solucan deliği yaratarak diğer gezegenlere hızlı bir yolculuk yapılmasını sağlıyor. | Open Subtitles | هى جهاز فضائى يصنع * ثقب دودى * الذى يسمح بالسفرِ الآنيِ إلى العوالمِ الأخرى |
Kapatılamayan dengesiz bir solucan deliği Sınır Bilim Ekiplerince karantinaya alındı. | Open Subtitles | "ثقب دوديّ غير مستقرّ يتمّ احتواءه من طرف قسم (الهامشيّة)" |
Central Park'ta bir solucan deliği açıldı. | Open Subtitles | لقد فتح ثقب دوديّ في (سنترال بارك).. |