bir sonraki gün ondan bir e-posta aldım. Tüm fonu geri çekeceğini söylüyordu. | TED | في اليوم التالي تلقيت رسالة الكترونية من المطور تقول بأنه سيسحب كل التمويل |
Arabana yalpalayarak gidiyordun ve bir sonraki gün yine aynı şeyi yapıyordun. | Open Subtitles | تترنح الى أن تصل الى سيارتك وتعمل الشيء نفسي في اليوم التالي |
Çünkü bir sonraki gün benim de dişçi asistanlığı okulum başlıyordu. | Open Subtitles | لأن اليوم التالي كان يومي الاول في كلية طب الاسنان للمساعدات |
bir sonraki gün de hastaneyi boyladım. | Open Subtitles | ينتهي بي المطاف بالمستشفى باليوم التالي أو ما شابه. |
Yarın ya da bir sonraki gün eve gelebilirmiş. Öyle mi? | Open Subtitles | يمكنه العودة للمنزل غداً أو بعد غد |
Ya da bir sonraki gün... Ya da ondan sonraki? | Open Subtitles | أو إلى اليوم الذي يليه, أو الذي يليه |
kimisine o gün yardımcı oluyor, diğerini ise bir sonraki gün için program yapıyoruz. | TED | لكننا نأخذ من فحصناهم، ونقوم بمقابلة البقية في اليوم التالي. |
bir sonraki gün ana meydanda bir toplantı yaptım ve bazı kadınlar geldi. | TED | لذلك وفي اليوم التالي عقدت اجتماعا في الميدان الرئيسي وحضر بعض النسوة. |
Bildiğiniz gibi ergenlik yıllarımda kontrolden çıkmıştım. Her günümü bir sonraki gün yaşayacak mıyım diye düşünerek geçiriyordum. | TED | لذا كما استنتجتم في سنوات مراهقتي كنت قد ضعت في الواقع أذهب كل يوم أتساءل إذا كنت سأعيش في اليوم التالي |
bir sonraki gün, işe geldiğinizde, Teddy arabasını kumsalın ortasına getirmiştir. | TED | في اليوم التالي حين جئت إلى موقع العمل وجدت أن تيدي قد حرك عربة البوظة الخاصة به إلى منتصف الشاطىء |
bir sonraki gün, biri alır ve ölü bir orkinosu sizin başsayfanıza sarar. | Open Subtitles | وفي اليوم التالي يغطي أحدهم بالصفحة الأولى أسقمري ميت |
Ve bir sonraki gün ben bahçenin sonundaki kayaların altında duruyorken, uçurumdan bir kaya kopuverdi. | Open Subtitles | و في اليوم التالي هبطت صخرة كبيرة من على المنحدر في نهاية الحديقة عندما كنت على الصخور في الأسفل |
Ve bir sonraki gün ben bahçenin sonundaki kayaların altında duruyorken, uçurumdan bir kaya kopuverdi. | Open Subtitles | و في اليوم التالي هبطت صخرة كبيرة من على المنحدر في نهاية الحديقة عندما كنت على الصخور في الأسفل |
bir sonraki gün, kıyıda oturup, ağabeyim Isaac'i bekledim. | Open Subtitles | في اليوم التالي جلست عند المِصرف إنتظرت أخي إسحاق |
bir sonraki gün Londra'ya gidecektim. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أَتوجّهُ إلى لندن اليوم التالي. |
Annem bana, hemen bir sonraki gün beyzbolu bıraktırdı. | Open Subtitles | أمي جعلتني اترك البيسبول في اليوم التالي |
bir sonraki gün, Hank'e güzel bir gün geçirtebilmek için erkenden kalktım. | Open Subtitles | في اليوم التالي استيقظت باكراً لأمنح هانك يومه الجميل |
Ama maalesef, bir sonraki gün koca mağaza 2 Ocak İndirimli Satışları için hazırdı. | Open Subtitles | ولكن لسوء الحظ، جلب اليوم التالي متسوّقين جاهزين للاستفادة من تخفيضات بارغن باغ في الثاني من يناير |
Hem de çok fazla.bir sonraki gün kendimi çok kötü hissediyorum. | Open Subtitles | كثيرا جدا حتى اليوم التالي لا أشعر بتحسن |
bir sonraki gün için yetiştirmem gereken işlerim vardı. | Open Subtitles | كُنت أقوم ببعض العمل الخاص باليوم التالي. |
bir sonraki gün, kendime güvenerek ve Randy'nin 80'lerde aldığı bir kravatı takarak geldim. | Open Subtitles | "باليوم التالي جئت ممتلئ الحماس" "وربطة عنق ابتاعها (راندي) بالثمانينات" |
Resepsiyonu var. Yarın yada bir sonraki gün. | Open Subtitles | هنالك حفلة غداً أو بعد غد |
-o zaman bir sonraki gün? | Open Subtitles | -إذاً اليوم الذي يليه |