| Onu orada bırakacağım çünkü Paul'a bir soru soracağım. | TED | إذاً سأقوم بترك ذلك هناك لأن لدي سؤال لباول. |
| Sana bir soru soracağım ama cevaplamadan önce şunu bilmeni isterim ki cevabın çok önemli, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً .. لدي سؤال لك لكن قبل ان تعطيني اجابتك |
| Size bir soru soracağım, basit bir soru doğru cevaplarsanız sizi bu gece havaalanından çıkarabilirim. | Open Subtitles | لذا سأسألك سؤالاً واحداً إذا استطعت إعطائى الجواب الصحيح، أستطيع أن أخرجك من هذا المطار الليلة |
| Size bir soru soracağım. | Open Subtitles | تعال إلى هنا دعني أسألك سؤالاً |
| Bu yüzden sana tek bir soru soracağım Ortalığı sallamaya hazır mısın? | Open Subtitles | لذلك لدى سؤال واحد فقط لك: هل أنت جاهز للتأرجح؟ |
| Pekâlâ, sana cevap vermek zorunda olmadığın bir soru soracağım. | Open Subtitles | حسناً، لدي سؤال لك وليس عليك الإجابة عليه |
| Teşekkürler. Sıradaki performans için hazırlanmamız lazım ve sana bir soru soracağım: Bize gösterdiğin yerler gibi yerlere gidiyorsun ve yanında bir kamera oluyor. Hoş karşılandığını farz ediyorum ama her zaman çok da hoş karşılanmıyorsundur. | TED | شكرا. و نحن نستعد للعرض التالي، لدي سؤال لك و سؤالي هو: لقد ظهرت في أماكن مثل التي أريتنا لها قبل قليل و أنت تحمل كاميرا و أنا أفترض أنه كان مرحباً بك و لكن بالتأكيد ليس مرحباً بك دائما |
| Size tek bir soru soracağım. | Open Subtitles | انا فقط لدي سؤال واحد اوجهُ لك ؟ |
| Ne var ki, sana bir soru soracağım Debra. | Open Subtitles | لكن لدي سؤال لديبرا على كل حال |
| Size sadece bir soru soracağım. Sanığı seviyor musunuz? | Open Subtitles | لدي سؤال واحد لك هل أحببت المتهمه؟ |
| Size bir soru soracağım, basit bir soru doğru cevaplarsanız sizi bu gece havaalanından çıkarabilirim. | Open Subtitles | لذا سأسألك سؤالاً واحداً إذا استطعت إعطائى الجواب الصحيح، أستطيع أن أخرجك من هذا المطار الليلة |
| Sana muhtemelen yanıtlamak isteyeceğin bir soru soracağım. | Open Subtitles | , سأسألك سؤالاً واحداً ومن المرجح أن تجيب عليه |
| Sana bir soru soracağım. | Open Subtitles | دعني أسألك سؤالاً دعني أسألك سؤالاً |
| Bu yüzden sana tek bir soru soracağım Ortalığı sallamaya hazır mısın? | Open Subtitles | لذلك لدى سؤال واحد فقط لك: هل أنت جاهز للتأرجح؟ |
| Çok kısa bir soru soracağım sana. | Open Subtitles | فقط.. لديّ سؤال سريع |
| İlk olarak ben bir soru soracağım, sonra sen de bir soru soracaksın. | Open Subtitles | أولا أنا أسأل سؤال, ثم تسأل أنت سؤال |
| Haksızlık ya da değil. Sana bir soru soracağım. | Open Subtitles | عدل أملا ، أريد أن أسألك سؤالا |
| Kanını donduracak bir soru soracağım. | Open Subtitles | اريد أن أسألك سؤال خافض للحرارة |
| Hoş kaçmayacak bir soru soracağım ama hangi büyük şey, ölüm veya zulüm olmadan başarılmıştır? | Open Subtitles | عادل كفاية ومع ذلك هذا سؤال غير مريح ولكن ما الشيء العظيم الذي يتحقق دون قتل أو قسوة؟ |
| Şimdi size bir soru soracağım | Open Subtitles | والآن لابد أن أسألكم سؤالاً واحداً |
| Yani, bir soru soracağım ve herkes cevaplayabilecek. | Open Subtitles | لذا، سوف أقوم بطرح سؤال والكل سوف يجاوب بالدور |
| Aferim, dinleyin beni. Size bir soru soracağım. | Open Subtitles | حسنا , اسمعاني , سأسأل سؤالا |