Kendisi veya bir yakını şiddet içeren bir suçun kurbanı olmuş olabilir. | Open Subtitles | هو, او شخص مقرب منه, هو ضحية لجريمة عنيفة جدا |
Yani, kısacası bu ülkedeki herkes, kahvaltısını bitirdiği anda organize bir suçun kurbanı oluyor. | Open Subtitles | اعني أنه بشكل اساسي الجميع في هذا البلد هو ضحية لجريمة الشركات بحلول الوقت الذي ينتهون من تناول الافطار |
Uyuşturucu kaynaklı sanrılar yaşıyor olabileceği gibi vahşi bir suçun kurbanı olmuş da olabilir. | Open Subtitles | ليس من المحتمل فقط بل بالأغلب يعاني من ذهان بسبب المخدرات لكن نظن أنه كان ضحية لجريمة عنيفة |
Ciddi bir suçun kurbanı olduğunuzu biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرف أنك كنت ضحية جريمة خطيرة؟ |
Sen sadece bir suçun kurbanı oldun. | Open Subtitles | كنت ضحية جريمة ما |
Aslında, o korkunç bir suçun kurbanı. | Open Subtitles | الحقيقة أنها كانت ضحية لجريمة مروعة |
Aslında, o korkunç bir suçun kurbanı. | Open Subtitles | الحقيقة أنها كانت ضحية لجريمة مروعة |
Ciddi bir suçun kurbanı olmuşsun. | Open Subtitles | يبدو أنك كنت ضحية لجريمة خطرة. |
Üç ay önce biricik kızım Jennifer adi bir suçun kurbanı oldu. | Open Subtitles | منذ ثلاثة أشهر، ابني الوحيدة (جينيفر)، كانت ضحية جريمة شنيعة |
- Hayır, bir suçun kurbanı oldun. | Open Subtitles | لا لا ، كُنت ضحية جريمة |