Hayır bu benim utancım. Alnıma takılmış dikenli bir taç. Onu cesurca taşımalıyım. | Open Subtitles | لا، انه لعار عليّ، تاج من الشوك لا بد لي من ارتدائه بشجاعة |
Derisi yardılar ve dikenlerden yapılmış bir taç... | Open Subtitles | ومزقو جلده .... ووضع تاج من الشوك على رأسه |
Altın bir taç giyiyor muyum? | Open Subtitles | حسنا، يمكنني ارتداء تاج من الذهب؟ |
bir taç el değiştirirse, güç dengesi sarsılır. | Open Subtitles | عندما يتغير التاج من شخص لأخر تتغير السلطه |
- Altın bir taç. | Open Subtitles | والتاج الذهبى |
"...menekşe, nane ve ıtırlardan bir taç öreceğim. | Open Subtitles | إكليل من البنفسج و النعناع و نبات إبرة الراعي. |
Kalemimi aldım ve kafasına çizim yapmaya başladım ve ona bir taç çizdim. | TED | أخذت قلمي، وبدأت أرسم على رأسها رسمت لها تاجا. |
En saf altından bir taç düşünmüştüm. | Open Subtitles | أعتقد أن تاج من أنقى من الذهب. |
"İsimsiz köle gümüş bir taç takacak." O söylüyor efendi, ben değil. | Open Subtitles | "العبد المجهول سيرتدي تاج من الفضة" كلماته، سيدي. ليس كلماتي. |
Bu iğneli bir taç. | Open Subtitles | انه مثل تاج من الشوك |
Dikenlerden yapılmış bir taç... | Open Subtitles | صنعتِ تاج من قشور الثمار؟ |
"İsimsiz köle gümüş bir taç takacak." | Open Subtitles | "العبد المجهول سيرتدي تاج من الفضة". |
Kara Phillip, Kara Phillip, kafasında bir taç çıkar | Open Subtitles | "فيليب) الأسود، سيبرز التاج من رأسه)". |
Kara Phillip, Kara Phillip, kafasında bir taç çıkar | Open Subtitles | "فيليب) الأسود، سيبرز التاج من رأسه)". |
Ve de bir taç. | Open Subtitles | والتاج. |
Musevilerin Kralı diye aşağıladıkları İsa'yı kırbaçlayan, işkence eden başına dikenden bir taç yerleştiren askerlerin soyundan geliyorlar. | Open Subtitles | أحفاد الجنود الذين جلدوا وعذبوا، ووضعوا إكليل من شوك الجراد على رأس واحد منهم وسخروا منه كملك لليهود |
Başımın üzerine meyvesiz bir taç oturtup avucuma da kısır bir asa koyuverdiler. | Open Subtitles | على رأسي وضعوا تاجا بلا ابناء ووضعو صولجان مجردا في قبضة يدي |