Yattaki icadın ve bekçisinin büyük bir tehlikede oldukları bildirildi. | Open Subtitles | اختراع وخادم لها... وذكرت في خطر شديد على متن اليخت. |
Hayatmn ciddi bir tehlikede olduguna inanmak icin her türlü sebebim var. Ç | Open Subtitles | الآن لدي كل الأسباب لكي اعتقد انّ حياتي في خطر. |
Sen bir köpek görüyorsun, ben ise, tüm varlığıyla sevdiği kızın büyük bir tehlikede olduğuna sonuna kadar inanan bir hayvan görüyorum. | Open Subtitles | أنتِ تري كلب ...أنا أرى حيوان يؤمن بكل جزء من جسمة ...كل جزء من جسمة أن الفتاة التي يحبها في خطر عظيم |
İkiniz de sakinleşir misiniz? Tamam mı, ben herhangi bir tehlikede değilim. | Open Subtitles | أولاَ تهدئوا . حسناً ، لم أكن في خطر محدق |
Ciddi bir tehlikede olan bir bebeğim olduğundan bahsetmiş miydim? | Open Subtitles | .. هل ذكرتُ أن لدي طفل رضيع في خطر محدق ؟ |
Şu an benden uzaklaşırsan bu adadaki her bir insanoğlu büyük bir tehlikede demektir. | Open Subtitles | إن هجرتني الآن كل روح في هذه الجزيرة ستكون في خطر كبير |
Nick ölümcül bir tehlikede olsa ve annesinin yardımına ihtiyaç duysa harikulade olmaz mıydı? | Open Subtitles | ألن يكون رائعا وجود نيك في خطر مميت ثم يحتاج مساعدة أمه ؟ |
Onun yerine onları çalmaya başladı. Bu da çocuğun çok daha büyük bir tehlikede olduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | بدأت تخطفهم عوض ذلك ما يعني أنّ ذلك الطفل في خطر محدق |
Öte yandan, bu sınırlayıcının nasıl çalıştığını daha çok öğrendikçe, biraz daha buna nasıl karşı geleceğimizi öğreniyoruz, bazı durumlarda, daha fazla zorlandığında bedenin ölümcül bir tehlikede olmadığına beyni inandırmak suretiyle. | TED | ولكن كلما زادت معرفتنا حول الكيفية التي يعمل بها المُحدد، أصبحنا نعرف كيف نصده قليلاً فقط، في بعض الحالات من خلال إقناع الدماغ أن الجسد لن يكون في خطر مميت من خلال زيادة الجهد. |
Onun yanında olduğu sürece, büyük bir tehlikede demektir. | Open Subtitles | ستكون في خطر رهيب طالما هي معه |
Korkarım ki, tehlikede, ciddi bir tehlikede. | Open Subtitles | إنّه في خطر، أخشى أنّه في خطر محيق |
L.A.'e döner dönmez göz ardı edeceğim gerçek şu ki sen her günün her saniyesi ölümcül bir tehlikede olacaksın. | Open Subtitles | و أعود إلى "لوس أنجلوس"، كلما أسرعت بالعودة لتجاهل حقيقة أن، كل ثانية من كل يوم، تبدو أنك في خطر مميت للغاية. |
Çok büyük bir tehlikede olabilirsin, ara beni. | Open Subtitles | قد تكونين في خطر محدق إتصلي بي إتصلي بي |
Herhangi bir tehlikede olup olmadıklarını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أحتاج لمعرفة إن كانوا في خطر ما. |
Ölümcül bir tehlikede olduğun anlamına geliyor. | Open Subtitles | يعني أنك في خطر شديد |
Büyük bir tehlikede olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن يكون في خطر كبير |
Yeğeniniz çok ciddi bir tehlikede. | Open Subtitles | ان ابن اخوكي في خطر حقيقي |
Aaron'un ölümcül bir tehlikede olduğuna dair, piyanoda sıkışıyor, denizde sürükleniyor ve uçan bir güvercin. | Open Subtitles | مواقف متعججة ل(هارون) في خطر محبوس في بيانو بين الأمواج في البحر و هناك حمامة و (كلاير) و والدتي يرتديان زي الملائكة |
Büyük bir tehlikede. | Open Subtitles | إنه في خطر رهيب |
Ölüler diyarı ve Niflheim da dahil olmak üzere, Asgard'ın Dokuz Diyarı büyük bir tehlikede. | Open Subtitles | (العوالم التسعة من (آزجارد في خطر عظيم، سيدتي ومن ضمنهم عالم الجحيم وعالم الجليد |