Dünya ve diğer sekiz gezegenin etrafında döndüğü gazdan bir top. | Open Subtitles | انه كرة من الغاز تدور حولها الأرض وثمانية كواكب أخرى |
Bence atalarından biri göğsüne bir top güllesi bile yemiştir. | Open Subtitles | أعتقد أن أحد سلفاتك قد تلقت قذيفة مدفع في صدرها |
Konstantiniyye'nin surlarını yerle bir edecek tarihin bir daha göremeyeceği büyüklükte bir top dökmeni istiyorum senden. | Open Subtitles | أريدك أن تصنع مدفعا عملاقا كافيا لتحطيم أسوار "القسطنطينية". شىء لن يُرى فى التاريخ مرة أخرى. |
Hey, unut onu oğlum. Başka bir top alırız. | Open Subtitles | أنسى أمر هذه الكرة يا رجل هيا لنحصل على كرة أخرى |
Kendisine de söyleyecektim ama ağzımda lastik bir top vardı. | Open Subtitles | لكنتُ سأخبرها بذلك، لكن كانت هناك كرة مطاطية في فمي |
Kendi başına hiçbir şey yapamayan titreşimli bir top olur. | Open Subtitles | أنت مجرد كرة متذبذبة لا يمكن أن تفعل شيئاً لنفسها |
- Bir kağıt alayım mı? - bir top kağıt al. | Open Subtitles | يجب ان احصل على قطعه من الورق - قطعه كبيره من الورق - |
Tekerlekler yerine, bir Ballbot robotu tek bir top üzerinde dengede duruyor ve hareket ediyor. | TED | بدل العجلات، يتوازن البالبوت ويتحرك على كرة واحدة. |
Sözlük bunu bowling oynamak için kullanılan bir top olarak tanımlar. | Open Subtitles | القاموس يعرفها على انها كرة تستخدم للبولينج |
Şafaktan hemen önce. Dişleriyle bir top ateşini yakalamış. | Open Subtitles | قبل الفجر مباشرة بأصابه مميته. |
Bir ses duyarsın. Sopadan çıkan ya da eldivene patlayan bir top sesi gibi. | Open Subtitles | إنه ذلك الصوت الذي سمعتيه، كصوت الكُرة التي تصيب المضرب او التي تُفجر القفاز. |
Şimdi tüm ihtiyacımız bir top. | Open Subtitles | لا نحتاج الآن سوى لكرة |
Daha önce bir keçi öldürmüş ve kanını balmumundan bir top içine koymuştunuz. | Open Subtitles | في وقت سابق ، قتلت عنزة وحصرت كمية من الدم في كرة من الشمع |
Fakat milyarlarca yıl önce, gezegenimiz sadece erimiş kayadan oluşan bir top şeklindeydi. | Open Subtitles | لكن لميليارات سنين خلت كوكبنا كان كرة من صخر مذاب |
İki misket, bir top iplik, iki tane wiffleball sopası. | Open Subtitles | قطعتي رخام، كرة من الخيط و قطعتين من الملفوف |
Alay, onları paramparça edenin, bir top olduğu görüşünde. | Open Subtitles | يتصور الفوج أن هناك مدفع في السكة الحديد يقصفهم |
Konstantiniyye'nin surlarını yerle bir edecek tarihin bir daha göremeyeceği büyüklükte bir top dökmeni istiyorum senden. | Open Subtitles | أريدك أن تصنع مدفعا عملاقا كافيا لتحطيم أسوار "القسطنطينية". شىء لن يُرى فى التاريخ مرة أخرى. |
Ve geriye kirden ve buzdan oluşan küçücük bir top kalır. | Open Subtitles | ولا يتبقّى سوى هذه الكرة الصغيرة من الثلج والتراب |
Başka bir top arasında üç top ve isteka topu. | Open Subtitles | هناك كرة أخرى بين الثلاث كرات وكرة الكيو |
Bu sadece üstünde Mars yazan bir top. | Open Subtitles | هذه مجرد كرة مكتوب عليها المريخ |
- bir top mu? - OK. | Open Subtitles | قطعه كبيره من الورق - حسناً - |
bir top mermisi deliğinden geçerek çatıya çıktım. | Open Subtitles | وبعدما وجدت طريقى نحو سطح البناية عبر فتحة فى الجدار ناجمة عن قذيفة مدفع |
Onlar artık lastik mavi, sünger kırmızı bir top ve siyah bilardo topu. | TED | الآن هي كرة مطاطية زرقاء وكرة إسفنجية حمراء وكرة بلياردو سوداء. |
JS: Pekâlâ, bu bir top -- bir küre ve etrafında bir kafes var -- bilirsiniz, bu kareler. | TED | جيم: حسنا، هذا جسم كروي-- انها كرة تحيط بها شعرية-- وكما تعرفون، هذه مربعات. |
Şafaktan hemen önce. Dişleriyle bir top ateşini yakalamış. | Open Subtitles | قبل الفجر مباشرة بأصابه مميته. |
Hayır, bir top ve düz bir sopayla oynanır. Hiç mi görmedin? | Open Subtitles | لا، إنها التى تحتوي على الكُرة والمضرب المُسطّح. |
Tek ihtiyacımız olan bir top. | Open Subtitles | و الآن لا نحتاج سوى لكرة |