Geçmişte olduğu gibi bir utanç veya mahcubiyet anı olması gerekmiyordu. | TED | لا يجب أن تكون لحظة من العار والحرج ، كما كانت في الماضي. |
Kaynaklarını daha iyi yönetemiyor olmaları bir utanç. | Open Subtitles | من العار أنهم لا يستطيعون إدارة مواردهم بشكل أفضل |
En ufak bir utanç duymadan onu sevdiğimizi, bütün dünyanın bilmesini istiyorum! | Open Subtitles | وأنا أريد العالم أن يعرف بشكل نهائي وبدون أيّ خزي بأنّنا نحبّه |
Fakat kayıt için sanırım bu büyük bir utanç olur. | Open Subtitles | ولكن للسجلِ أعتقد انه خزي عظيم. |
Bu hayatı boyunca taşıyacağı bir utanç olacaktı. | TED | أنه شيء مخجل لآلية لتنفيذ بقية حياته. |
Bu bir utanç,her şeye rağmen,bir şekilde. | Open Subtitles | إنه شئ مخجل بطريقة ما |
Bu ne büyük bir utanç olurdu. | Open Subtitles | عزيزي! ياله من عار كان سيلحق بنا. |
Senin için böyle bir utanç kaynağı olduğum için üzgünüm baba. | Open Subtitles | أنا آسف , أنا مصدر إحراج للغاية ياأبي |
- Gülmeye devam et, Mikey. - Dün gece tam bir utanç kaynağıydı. | Open Subtitles | تابع الضحك، مايكي، الأمس كان إحراجًا. |
Öyle bir utanç ki, boğazıma takılıp kalmış ne yutabiliyorum, ne de tükürebiliyorum. | Open Subtitles | هذا الخزي الذي يعلق بحنجرتي فلا أنا قادر على ابتلاعه، ولا قادر على بصقه |
"Onu Tanrıya bırakmak bir utanç olurdu. | Open Subtitles | لقد كان من العار أن يقترف ذلك تحت اسم الله |
Aramızda seni kalpten affetmek için bir yer bulabilecek tek kişinin Lourdes olması gerçek bir utanç. | Open Subtitles | أتعلمين، انه من العار حقاً ماحدث للورديس كانت الوحيدة بيننا اللتي قد تمكنت من أن تجد لنفسها مكانا في قلبها لتغفر لك |
Bu eti kaybetmemiz büyük bir utanç olurdu. sen ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | نوع من العار لإضاعة كل هذا اللحم. ما رأيك؟ |
Evde seni bekleyen güzel bir şey varken gidip öldürülmek fena bir utanç olurdu. | Open Subtitles | من العار أن يتم قتلك بينما ينتظرك هذا الشيء الجميل في المنزل. |
Onlar tüm medeni canlılara karşı bir utanç değiller mi? | Open Subtitles | أ ليس خزي على جميع الكائنات المتحضرة ؟ |
Bütün aile için bir utanç. | Open Subtitles | ويسبب خزي لعائلته كلها |
Evet bu çok büyük bir utanç olur | Open Subtitles | أجل، وهذا خزي ومضيعة للموهبة |
Tüm mal varlığımızı donduracaklar Daniel'i kendi başına bir utanç bulutunun altında yetiştirmek zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | سيجمّدون كل ممتلكاتنا وسيتعيّن عليك تربية (دانيال) وحدك في خزي وعار. |
Lanet olsun, bu gerçek bir utanç. Kalbim eriyor. | Open Subtitles | يا إلهى هذا مخجل قلبي يتقطع |
Evet, bu gerçek bir utanç, Sara. | Open Subtitles | اجل، هذا مخجل جدا يا ساره |
Bu ne büyük bir utanç olurdu. | Open Subtitles | عزيزي! ياله من عار كان سيلحق بنا. |
Sen bu nesli kuran aristokratlar için. bir utanç kaynağısın. | Open Subtitles | أنتَ مصدر إحراج لكونكَ تمثل الأرستقراطيين مالكى العبيد الذين أسسوا هذة الأمة الجبّارة! |
Ne de olsa senin buradan tekmelenerek ve bağırılarak sürüklenmen, tam olarak kaçınmak istediğin türde bir utanç, değil mi? | Open Subtitles | بطريقةٍ ما أعتقد أن إحضاركِ إلى هنا... وأنتِ تصرخين وتركلين... هو بالضبّط إحراجًا... |
Kimse, bu şekilde bir utanç duymamalı. | Open Subtitles | لا أحد يجب عليه الشعور بهذا النوع من الخزي |