"bir utanç" - Traduction Turc en Arabe

• من العار
• خزي
• مخجل
• من عار كان
• مصدر إحراج
• إحراجًا
• الخزي

Geçmişte olduğu gibi bir utanç veya mahcubiyet anı olması gerekmiyordu.
لا يجب أن تكون لحظة من العار والحرج ، كما كانت في الماضي.

Kaynaklarını daha iyi yönetemiyor olmaları bir utanç.
من العار أنهم لا يستطيعون إدارة مواردهم بشكل أفضل

En ufak bir utanç duymadan onu sevdiğimizi, bütün dünyanın bilmesini istiyorum!
وأنا أريد العالم أن يعرف بشكل نهائي وبدون أيّ خزي بأنّنا نحبّه

Fakat kayıt için sanırım bu büyük bir utanç olur.
ولكن للسجلِ أعتقد انه خزي عظيم.

Bu hayatı boyunca taşıyacağı bir utanç olacaktı.
أنه شيء مخجل لآلية لتنفيذ بقية حياته.

Bu bir utanç,her şeye rağmen,bir şekilde.
إنه شئ مخجل بطريقة ما

Bu ne büyük bir utanç olurdu.
عزيزي! ياله من عار كان سيلحق بنا.

Senin için böyle bir utanç kaynağı olduğum için üzgünüm baba.
أنا آسف , أنا مصدر إحراج للغاية ياأبي

- Gülmeye devam et, Mikey. - Dün gece tam bir utanç kaynağıydı.
تابع الضحك، مايكي، الأمس كان إحراجًا.

Öyle bir utanç ki, boğazıma takılıp kalmış ne yutabiliyorum, ne de tükürebiliyorum.
هذا الخزي الذي يعلق بحنجرتي فلا أنا قادر على ابتلاعه، ولا قادر على بصقه

"Onu Tanrıya bırakmak bir utanç olurdu.
لقد كان من العار أن يقترف ذلك تحت اسم الله

Aramızda seni kalpten affetmek için bir yer bulabilecek tek kişinin Lourdes olması gerçek bir utanç.
أتعلمين، انه من العار حقاً ماحدث للورديس كانت الوحيدة بيننا اللتي قد تمكنت من أن تجد لنفسها مكانا في قلبها لتغفر لك

Bu eti kaybetmemiz büyük bir utanç olurdu. sen ne düşünüyorsun?
نوع من العار لإضاعة كل هذا اللحم. ما رأيك؟

Evde seni bekleyen güzel bir şey varken gidip öldürülmek fena bir utanç olurdu.
من العار أن يتم قتلك بينما ينتظرك هذا الشيء الجميل في المنزل.

Onlar tüm medeni canlılara karşı bir utanç değiller mi?
أ ليس خزي على جميع الكائنات المتحضرة ؟

Bütün aile için bir utanç.
ويسبب خزي لعائلته كلها

Evet bu çok büyük bir utanç olur
أجل، وهذا خزي ومضيعة للموهبة

Tüm mal varlığımızı donduracaklar Daniel'i kendi başına bir utanç bulutunun altında yetiştirmek zorunda kalacaksın.
سيجمّدون كل ممتلكاتنا وسيتعيّن عليك تربية (دانيال) وحدك في خزي وعار.

Lanet olsun, bu gerçek bir utanç. Kalbim eriyor.
يا إلهى هذا مخجل قلبي يتقطع

Evet, bu gerçek bir utanç, Sara.
اجل، هذا مخجل جدا يا ساره

Sen bu nesli kuran aristokratlar için. bir utanç kaynağısın.
أنتَ مصدر إحراج لكونكَ تمثل الأرستقراطيين مالكى العبيد الذين أسسوا هذة الأمة الجبّارة!

Ne de olsa senin buradan tekmelenerek ve bağırılarak sürüklenmen, tam olarak kaçınmak istediğin türde bir utanç, değil mi?
بطريقةٍ ما أعتقد أن إحضاركِ إلى هنا... وأنتِ تصرخين وتركلين... هو بالضبّط إحراجًا...

Kimse, bu şekilde bir utanç duymamalı.
لا أحد يجب عليه الشعور بهذا النوع من الخزي