Mücadele sırasında asilerin ajanları İmparator'un en son silahının planlarını çalmayı başardılar: Ölüm Yıldızı... "Tüm bir gezegeni yokedebilecek güçte silahlara sahip bir uzay istasyonu. | Open Subtitles | هى محطة فضائية مسلحة بالقوة الكافية لتدمير كوكب بالكامل |
Ama bu bir uzay istasyonu yani yerçekimi yapay olmalı uçları bakır kokulu ve biraz da seksi. | Open Subtitles | ولكن هذ محطة فضائية لذلك يجب ان تكون جاذبيه صناعية رائحة النحاس حول الحواف مثيرة بعض الشيء |
Savaş esnasında kurtarılan arşivlere göre planlarının Dünya'dan 8.200 kilometre yukarıda bir uzay istasyonu kurmak olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | بناءا على الأرشيف المستصلح خلال الحرب، نحن نعتقد أن خطتهم كانت تطمح إلى بناء محطة فضائية بمسافة 8200 كلم فوق الأرض |
Ve milyarlarca madde, kendine yeten bir uzay istasyonu yapmak için yeterlidir. ve bu istasyonda, kendilerini uçsuz bucaksız bilgi üretimine adamış bir sürü bilimadamı olduğunu düşünün. | TED | وملايين الاطنان كافية لصنع ، لنقل، محطة فضائية مستدامة بها مستعمرة من العلماء الذين يكرسون أوقاتهم لصنع تراكم معرفي غير محدود وهلم جرا. |
- O bir uzay istasyonu. - bir uzay istasyonu için fazla büyük. | Open Subtitles | انها محطة فضائية - انها كبيرة جدا لتكون محطة فضائية - |
"Bu ay değil, bir uzay istasyonu!" | Open Subtitles | هذا ليس بقمرا انها محطة فضائية |
"Harici. Yakın olmayan gelecekteki bir uzay istasyonu." | Open Subtitles | "المشهد الداخلى" "محطة فضائية ليس بعيدة تماماً" |
O bir uzay istasyonu. | Open Subtitles | إنها محطة فضائية |
Luke, bu arada İMPARATORLUĞUN gizlice korkunç Ölüm Yıldızı'ndan çok daha güçlü yeni bir uzay istasyonu inşa ettiğinin farkında değildir. | Open Subtitles | ويعرف "لوك" القليل عن أن الإمبر اطورية المجرّية... قامت سراً بتشييد محطة فضائية مدرّعة جديدة... وهي أكثر قوة من أول "نجم الموت" المخيف. |