En az bir vücut parçası arıyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نبحث على الأقل على طرف جثّة |
O Juan Badillo'yu öldürdü ve gömülecek bir vücut bile olmadan ikisini yalnız bıraktı. | Open Subtitles | وقتل (خوان باديو)، وترك هاتان الإثنتان لوحدهما دون حتى جثّة لدفنها. |
Bence farkında olmadığın bir vücut dili okuma yeteneğin var. | Open Subtitles | أعتقد بأن لديك موهبة لا شعورية في قراءة لغة الجسد |
Mümkün değil. Kimsede böyle bir vücut kokusu olamaz. | Open Subtitles | مستحيل، لا أحد يخرج عرقاً بهذه الرائحة |
Bilirsin işte, böyle bir vücut olunca aynı zamanda beyne sahip olamıyorsun. | Open Subtitles | تعلمين ، مع جسم جميل كهذا لا تحصلين على عقل ذكي أيضاً |
Hayır, seni üzmek istemezdim ama buradaki sorun şu ki sende ne böyle bir vücut ne de böyle bir görüntü var. Bu adamlar devasa. | Open Subtitles | أكره أن أخيّب أملك لكن المشكلة هنا أنك لاتملك البُنية لفعل ذلك |
Bahse girerim, giysilerinin altında da düzgün ve sağlam bir vücut vardır. | Open Subtitles | وبصحّـة جيّدة، جسم قوي تحت هذه الملابس، أراهن |
Nina'nın şu an sadece bir vücut olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | -لا أصدّق أن (نينا) مجرّد جثّة الآن . |
Ve daire dağılmamışsa, burada ölü bir vücut vardır. | Open Subtitles | فهناك جثّة... |
- bir vücut bulundu. | Open Subtitles | -وجدنا جثّة |
Kişiliğim, görünürde sessiz olan bir vücut içine gömülmüştü, güpegündüz bir koza içine gizlenmiş canlı bir zihin... | TED | شخصيتي كانت مدفونه داخل مايبدو الجسد الصامت ، عقل نابض بالحياة مخبأ داخل شرنقة على مرأى من الجميع. |
Bu taklit edilmiş bir vücut ve vücudu kontrol etmek için taklit edilmiş bir sinir sistemi ile insanı taklit etmek. | TED | إنها محاكاة البشر عن طريق محاكاة الجسد ومحاكاة الجهاز العصبي للسيطرة على ذلك الجسد |
Bu yeni bir yaratık için yeni bir vücut dili oluşturmaya çalışmakla ilgili. | TED | انها حقا محاولة لخلق رواية للغة الجسد لخليقة جديدة. |
Mümkün değil. Kimsede böyle bir vücut kokusu olamaz. | Open Subtitles | مستحيل، لا أحد يخرج عرقاً بهذه الرائحة |
-Normal bir vücut için yapılmış bir arabaya uyacak mıyım diye bakmak istedim. | Open Subtitles | اردت ان ارى ان كانت السيارة ستتوائم مع جسم طبيعى |
Ve şimdi yorgun bir vücut ile ve şüphesiz acıyan bir kol 56.000'in üzerindeki bu büyük kalabalık Billy Chapel'ı imkansızı başarmaya az kaldığı için alkışlıyorlar. | Open Subtitles | لكن مع جسم مرهق ، لاشك في ذلك ...و ذراع متألمة ...الآن ، هذا الحشد الكبير، أكثر من 56.000 يأصلون لبيلي تشابل ، للقيام بشبه المستحيل |
Hayır, seni üzmek istemezdim ama buradaki sorun şu ki sende ne böyle bir vücut ne de böyle bir görüntü var. | Open Subtitles | أكره أن أخيّب أملك لكن المشكلة هنا أنك لاتملك البُنية لفعل ذلك |
Po Chi Lam hastalandığınızda sizi iyileştirecek, güçlü bir vücut yapabileceğiniz el ele vererek bu yabancı değerler ile beraber | Open Subtitles | ... بالأحريأتمنيأن بو تشيلام تساعدكم لتحصلوا على حياة كريمة وتبني لك جسم قوي |