| Ama bunun bedeli sadece bir ya da iki erkek satışı yapabilecek. | Open Subtitles | لكن ثمن عمل ذلك هو أن يقوم ذكر أو اثنين فقط بالبيع. |
| Yine de bir ya da iki tanesinin çoğunluğa uyduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | بالرغم من أنه يعتقد أن واحداً أو اثنين منهم يتظاهران بالمرض |
| Yeni fikirler bulmaya devam edin, ta ki bir ya da iki tanesini seçene kadar. | TED | استمر في إنتاج أفكار أخرى، حتى تختار واحدة أو اثنتين للعمل عليها. |
| Mahkemede kan parası ödeme planı için bir ya da iki yıl. | Open Subtitles | ستذهب للمحكمة لعام او اثنين وربما تحصل على الدية لنقل 100,000 شهريا |
| bir ya da iki tanesi fakat bir lider olarak, o koroda asla şarkı söylemedim. | Open Subtitles | واحد أو إثنان ولكن كقائد، لما منحت صوتي إلى تلك المجموعة |
| Ağaçların kütüğünü patlatmak için bir ya da iki kiloya ihtiyacı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال انه بحاجه فقط الى رطل او اثنان لنسف بعض جذوع الأشجار. |
| Bu senaryoda ebeveyni bir ya da iki hamlede bulman garanti. | TED | في هذه الحالة، أنت ضامن أن تجد الأب بحركة أو إثنتين. |
| Yılda bir ya da iki kez birinin geldiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | قالوا بأن شخصاً ما يأتي لزيارتهم مرة أو مرتين بالسنة |
| bir ya da iki gün içinde bir şeyin kalmaz. | Open Subtitles | أنت سَغيرُ كأسُ في اليوم أَو إثنان. حَسناً، ثلاثة، قِمَم. |
| Ama içimdeki bu hissin hayat boyunca bir ya da iki kez geleceğini düşünüyorum o da şanslıysak. | Open Subtitles | ولكن أحس بأن هذا الشعور لا يأتي إلا مرة واحدة أو مرتان إذا حالفنا الحظ |
| Çünkü bir ya da iki bağışık olmayan kişi hastalansa bile, onların etkileyeceği başka insan yoktur. | TED | لأنه حتى لو واحد أو أثنين من ليست لديهم مناعة أصيب بالعدوى ليس هنالك أحد ليعديه |
| Telsiz başında duran biri ve genelde bir ya da iki gece çalışanı olur. | Open Subtitles | هنالك مراسل وغالباً واحد أو اثنان بالنوبة الليلية |
| Aslında bir ya da iki kez matematikten "B" aldığımı hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكر أنني حصلت على تقدير جيد جداً أو اثنين بمادة الرياضيات |
| bir ya da iki oglan verdiginde de kullanmayi birakir. | Open Subtitles | حتى تلدين له ولداً أو اثنين وسوف ينتهي من استغلالك |
| Ya da şimdiye kadar bir ya da iki homoseksüel deneyim yaşamışların olduğu burada mı? | TED | أو انها تنتهي هنا عند من لديهم تجربة أو اثنين فقط كمثيلي الجنس حتى الآن؟ |
| Belki de yolunuzda bir ya da iki erdem ile karşılaştınız. | TED | ربما كنت قد التقيت واحد أو اثنين من الأشخاص الفاضلين على طريقك. |
| bir ya da iki kelime etsem ve gece gündüz bir sonraki buluşmamızı düşünsem bana yeterdi. | Open Subtitles | نتبادل كلمة واحدة أو اثنتين ، وبعد ذلك نفكر ليلا ونهارا في شيء واحد فقط حتى لقائنا المقبل. |
| Bu çok zorlu bir proje oldu, ve ben bir ya da iki hata yaptım. | Open Subtitles | هذا كان مشروعا صعبا جدا وقد ارتكبت خطأ او اثنين |
| bir ya da iki tanesi fakat bir lider olarak, o koroda asla şarkı söylemedim. | Open Subtitles | واحد أو إثنان ولكن كقائد، لما منحت صوتي إلى تلك المجموعة |
| Şu ana kadar bir ya da iki heteroseksüel deneyim yaşamışların olduğu burada mı? | TED | هنا، بجانب الناس الذين خاضوا تجربة شذوذ او اثنان حتى الان؟ |
| Ve bana şu anda asker toplamanın çok zor olduğunu söylüyor bazen bir ya da iki evrakın kaybolması sıkıntı olmaz diyor. | Open Subtitles | وهو يُخبرنى أن التجنيد أصبح صعب للغاية الآن هو يقول أن الأمور على ما يُرام إذا تم فقدان ورقة أو إثنتين |
| Çoğu zenci erkek çocuğu ayda bir ya da iki kere berbere gidiyor. | TED | العديد من الأولاد السود يذهبون للحلّاق مرة أو مرتين في الشهر. |
| Mucizevi bir zamanlamayla, yavrular bir ya da iki gün içinde çıkıyor. | Open Subtitles | الصغار سيَظْهرونَ خلال يوم أَو إثنان. أعجوبة توقيت. |
| Bu duygu insanın hayatında bir ya da iki kez gelir, tabii eğer şanslıysak. | Open Subtitles | هذا الشعور لا يأتي إلا مرة واحدة أو مرتان إذا حالفنا الحظ. |
| Ben de en azından bir ya da iki tanesiyle kendini kameraya çekmişsindir diye düşündüm. | Open Subtitles | لهذا فكرت أنه ربما وضعت نفسك على شريط واحد أو أثنين على الأقل |
| PM: Şimdi kuşaklar var -- en az bir ya da iki tane -- 9. Başlık ve diğer mücadelelerin mümkün kılmasıyla eşitliği yaşamış olan. | TED | بات": وتوجد الآن أجيال-- واحد أو اثنان على الأقل-- قد جربوا معنى المساواة التي وفرها التعديل التاسع ونضالات أخرى. |
| Tesadüf olsaydı, bu çocukların bir ya da iki tanesi ölürdü. | Open Subtitles | إذا كان مجرد حادث عرضي المفترض أن يموت واحد أو إثنين |
| Demek istediğim-- Seninle beraber çalışabilmeyi umuyorum bir ya da iki günlüğüne. | Open Subtitles | إليك الأمر، كنتُ آمل أن أحقق معك في هذه القضيّة فحسب، ليوم واحد أو يومين. |
| - Dave. Haftada bir ya da iki kere. | Open Subtitles | مرة أو مرتان في الأسبوع قد أشرب أكثر من المطلوب |
| Dövme yaptıracağız bir ya da iki dakikada ve bir fare-are-re-re-e-dövme... ve ejderha gelecek davulu çalmaya bir da-ki-ka ya da i-ki i-ki bügün... bir dakikada ya da iki iki. | Open Subtitles | سوف نتخلص من الوشم في دقيقة أو دقيقتين ووشم الفار... والتنين سوف يأتيا ويقرعا الطبل في دقيقة أو دقيقتين اليوم... في دقيقة أو دقيقتين لكلاكما. |