Demek istediğim, mutfak masası üzerinde oku takılı bir yay bıraktım. | Open Subtitles | أعرف أني تركت قوساً ملقماً على منضدة المطبخ |
Bay Chaubey, çok özür dilerim ama acaba bana yeni bir yay verebilir misin? | Open Subtitles | سيد تشوبي، لديّ طلب متواضع فضلاً اعطني قوساً جديداً |
Zıpkın fırlatan bir yay da ekledik. | Open Subtitles | لقد أضفنا أيضاً قوساً يطلق رماحاً |
Bu bir yay, ve bir ok ile birlikte çok yaralayıcı olacağına eminim. | Open Subtitles | إنه قوس مركب وأنا متأكدة أنه يتطلب سهماً ليكون مؤذياً |
Cesedin 8 metre uzağında bir yay var. | Open Subtitles | هناك قوس مركب على بعد 25 قدما من الجثة |
Evet, soldaki. Ayrıca en kötü istihbarat bile kemanın için yeni bir yay aldığını söyleyebilir. | Open Subtitles | كما أنك إشتريت قوساً لكمانك |
Daha önce böyle bir yay görmemiştim. | Open Subtitles | لمْ أرَ قوساً كهذا مِنْ قبل |
bir yay ver bana. | Open Subtitles | أعطني قوساً |