Ve komiktir ki, bütün bu macera, bir TED katılımcısı ile başladı -- bugün seyirciler arasında bir yerlerde olduğunu umduğum Chee Pearlman. | TED | وبدأت رحلتي, مضحك بما فيه الكفاية, مع أحد الحضور في تيد شي بيرلمان, الذي أتمنى أن تكون في مكان ما مع الحضور اليوم |
bir yerlerde milyonlarca, yüz milyonlarca insan ölüyor, bu ölümler ya virüsten ya da çöken sağlık sistemlerinden meydana geliyor. | TED | في مكان ما يُلاقي قرابة ملايين إلى مئات الملايين من الناس حتفهم، إما بفعل الفيروس أو انهيار أنظمة الرعاية الصحية. |
- Öyle bir şey olduğunu hiç bilmiyordum. - bir yerlerde olmalı. | Open Subtitles | ـ لم أعرف أبداً أنها كذلك ـ لابد أنها في مكان ما |
Pekâlâ, belki bir yerlerde 50 bin tutarında 20'lik kalmıştır. | Open Subtitles | حسنا، ربما اجد خمسون ألف فئة عشرينات ملقاة بمكان ما |
Scully'nin tedavisinin bu duvarların içinde bir yerlerde olma olasılığı tek umudum. | Open Subtitles | إحتمال وجود علاج لسكالي بمكان ما داخل هذه الجدران.. هو أملي الوحيد. |
Öylece bir yerlerde duruyor olacak ve biz bunu asla göremeyecektik. | TED | كانت ستجلس في مكان ماً، وسيكون من المستحيل أن نرى هذا |
Keşke emin olabilsem. Charlie, belki bir yerlerde yaralanıp kalmıştır. | Open Subtitles | اذا كنت استطيع التاكد ربما يكون مصابا فى مكان ما |
Senin tiyatron olmayabilir, ama başka bir yerlerde, başka birinin tiyatrosudur. | Open Subtitles | قد لا يكون مسرحك، لكنه مسرح لشخص ما، في مكان ما. |
Orada bir yerlerde sekiz yaşında küçük bir çocuk var. | Open Subtitles | هناك طفل صغير بعمر 8 سنوات في مكان ما هناك |
Söyle bana, Avram bir yerlerde iyi bir şeyler oluyor olmalı? | Open Subtitles | أخبرني يا أفرام بالتأكيد هناك في مكان ما أشياء جيدة تحصل |
Ismini bildigimiz her insan bunun içinde bir yerlerde yasadi. | Open Subtitles | كل شخص سمعنا عنه ابداً يعيش في مكان ما هناك. |
İçinde bir yerlerde sevimli bir küçük oğlan olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | اعلم ان هناك طفل صغير لطيف فى مكان ما بداخلك |
O Ixion mağaralarında... bu sarp kayalıkların yakınında bir yerlerde. | Open Subtitles | إنه في كهوف إكسيون في مكان ما بجوار هذه المنحدرات |
Galiba bir yerlerde sana göre temiz bir gömlek vardı. | Open Subtitles | أعتقد أن لدى قميص جديد من أجلك فى مكان ما |
Lanet olsun. bir yerlerde olmalı. Tam önümüze doğru döndü. | Open Subtitles | تباً، لا بد أنه بمكان ما هنا لقد استدار أمامنا |
Lanet olsun. bir yerlerde olmalı. Tam önümüze doğru döndü. | Open Subtitles | تباً، لا بد أنه بمكان ما هنا لقد استدار أمامنا |
Onu bir kez olsun görmek isterdim. Buralarda bir yerlerde olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | أود أن أراه فقط لمرة واحدة، سمعت أنه يوجد هنا بمكان ما |
bir yerlerde arkanda bir eşin ve çocukların olduğunu düşündüm | Open Subtitles | أعتقدت أن لديك زوجة وأطفال في البيت في مكانٍ ما |
Kitabı okuduğunda, tüm bu Tanrı mevzularının altında bir yerlerde, bir şeyler bulmayı ümit ettin. | Open Subtitles | عندما قرأتَ ذلك الكتاب، كنتَ تأمل أنّه بمكانٍ ما وراء كلام الرب هذا |
Şu an bildiğim tek şey bu kalp dışarıda bir yerlerde. | Open Subtitles | كل ما أعرفه الآن هو أنه هو هناك بالخارج بطريقة ما |
Eğer internete bir şey koyarsan, bir yerlerde birileri onu almak ister. | Open Subtitles | اذا عرضتي شيئاً على الانترنت فإن أحداً ما في مكانِ ما سيكون مستعداً لشرائه |
O hala dışarıda bir yerlerde. Bildiklerimizi paylaşmalıyız. | Open Subtitles | إنه لا زال طليقاً لابد و أن نتشارك المعلومات |
Telefon buralarda bir yerlerde. | Open Subtitles | الهّاتف بمكاناً ما هُنّا ؟ دعيني أعثر عليهِ |
- bir yerlerde lisansınız olsun da. | Open Subtitles | حسنٌ، لابأس بذلك طالما أنّه مسموحٌ لك بممارستها بمكانٍ آخر |
Bay Soytarı'nın bir yerlerde acil bir işi yok mu? | Open Subtitles | . أليس لمستر بينج عمل مهم فى مكاناً ما ؟ |
Evim, banka, piyasa, benim için çalışması gereken koduğumun avukatı arasında bir yerlerde benim olmaktan çıkmış. | Open Subtitles | وبين الرهن والسوق والمحامي اللعين ... ... الذي كان يعمل لصالحي ... لم يعد ملكي |
Peki, bu hafta sonu bir yerlerde çalıyorlar mı? | Open Subtitles | حسناً ... حسناً .. هل سيحييون حفله في عطله نهاية الاسبوع هذهه ؟ |