ويكيبيديا

    "bir yol buldum" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • وجدت طريقة
        
    • أنِّي عرفتُ طريقة لأمنح
        
    • وجدت وسيلة
        
    • لدي طريقة
        
    • وجدت الطريقة
        
    • وجدتُ طريقة
        
    • لقد اكتشفت طريقة
        
    • لديّ طريقةٌ
        
    Jesse ve Charlie'nin buradan çıkması için bir yol buldum. Open Subtitles لقد وجدت طريقة لأحصل لجيسي وتشارلي فرصة ليخرجوا من هنا
    En sonunda, benim ırksallaştırılmış renk anlayışımı benim teorik renk anlayışımı birleştirebilceğim bir yol buldum. TED وأخيرًا، وجدت طريقة لربط فهمي للون على أساس عِرقي مع فهمي النظري للون.
    Çocuklarla ilgilenip, aynı zamanda egzersiz yapabileceğim bir yol buldum. Open Subtitles وجدت طريقة يمكننى بها ممارسة التمارين ومراقبة هؤلاء الأطفال فى نفس الوقت
    Sanırım herkesin istediğini alabileceği bir yol buldum. Open Subtitles أعتقد أنِّي عرفتُ طريقة لأمنح كل شحص ما يريده
    Sanırım yardım edebilecek bir yol buldum. Open Subtitles وأعتقد أنني وجدت وسيلة للمساعدة.
    Ben çoktan dersimi aldım ikimizin de kazanabileceği bir yol buldum. Open Subtitles لقد تعلّمت بالفعل وأظن انه لدي طريقة لحصول كلينا على فوز
    Güzel haberim var, hayatım. Kasabaya bizim ezik olmadığımızı kanıtlayabileceğimiz bir yol buldum. Open Subtitles أخبار جيدة يا عزيزتي ، وجدت طريقة لأثبت للبلدة أننا لسنا فاشلين
    Fevkalade. İnsanlara yardım etmek için bir yol buldum Open Subtitles إنها إستثنائيه، وجدت طريقة لمساعدة الأشخاص صدقاً
    Vakayı çözüp işini geri almanı sağlayacak bir yol buldum. Open Subtitles لقد وجدت طريقة لأحل القضية وأعيد لك وظيفتك هذا سيكون رائعا
    Galiba, bu işi telâfi edecek bir yol buldum. Open Subtitles انما اظنني وجدت طريقة للخروج من هذا المازق
    Kapı kilitliydi de, bende ... anlarsın işte ... girecek başka bir yol buldum. - Al. Open Subtitles الباب كان مغلق , لهذا انت تعلم وجدت طريقة اخرى للدخول
    Ama, beni aramayı bırakmayacağını biliyordum, bu yüzden başka bir yol buldum. Open Subtitles لكنني علمت أنه لن يتوقف عن البحث عني وجدت طريقة أخرى
    Ama onların gözüne girmemi sağlayacak bir yol buldum. Open Subtitles لكنّي وجدت طريقة قد تساعدني لربح تأييدهـم
    Ama Anna'yı onurlandırmak için başka bir yol buldum. Open Subtitles لكن وجدت طريقة أخرى لتكريم آنا , دكتور روزين
    Sihir yapma alıştırmaları için yeni bir yol buldum. Alışılmadık bir yol ama kendimi kontrol edebilirim, söz veriyorum. Open Subtitles وجدت طريقة جديدة للتدرّب، وهي غير شائعة، لكن بوسعي تدبر أمري، أعدك
    Sanırım size biraz huzur vermenin bir yol buldum, Papa Cenapları. Open Subtitles أعتقد أنني قد وجدت طريقة ما, الأب الأقدس, لتجلب لك بعض راحة البال.
    Sanırım herkesin istediğini alabileceği bir yol buldum. Open Subtitles أعتقد أنِّي عرفتُ طريقة لأمنح كل شحص ما يريده
    Sanırım yardım edebilecek bir yol buldum. Open Subtitles وأعتقد أنني قد وجدت وسيلة للمساعدة
    Galiba başka bir yol buldum. Gel hadi. Open Subtitles أعتقد بان لدي طريقة أخرى هيا لنذهب
    Ama kendimle barışık yaşamak adına bir yol buldum Open Subtitles لكنّي وجدت الطريقة التى أتعايش بها مع نفسي
    Bak, Biraz araştırma yapıyordum ve, bir yol buldum sanırım evin haricinde ikinci bir mortgage kredisi alabiliriz. Open Subtitles انظر, كنت أجري بعض البحوثات, وأعتقد أنّي وجدتُ طريقة تمكّننا من أخذ رهن ثانٍ على المنزل.
    Yine de, kendi üzerimde bundan yararlanmak için bir yol buldum. Open Subtitles -إنها حقيقة علمية على أية حال، لقد اكتشفت طريقة لأستفيد منها
    Kocanın başına gelenlerin arkasında Jarvis var ama onu kurtaracak bir yol buldum. Open Subtitles (جارفيس) يقف وراء كلّ ما حدث لزوجك لكن لديّ طريقةٌ لإنقاذه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد