Sonra da rahipler, 101 rahip, için bir ziyafet vermeli ayaklarını yıkamalı ve ayaklarını yıkadığım suyu içmeliydim. | TED | وبعد ذلك، يجب علي أن أنظم وليمة ل101 من الكهنة، وأغسل أقدامهم وأشرب تلك المياه. |
Ve çocuk büyüdü ve sütten kesildiği günde İbrahim büyük bir ziyafet verdi. | Open Subtitles | فكبر الولد وفطم و صنع ابراهيم وليمة عظيمة يوم فطام اسحق |
Herşey tamam, tören Pazar günü Ben de büyük bir ziyafet vereceğim | Open Subtitles | والمباراة هي التي ، في حفل تعيينه ليوم الاحد القادم ، وسوف أعطي وليمة |
İyi niyetimi göstermek için, sen ve baban için yarın akşam bir ziyafet vereceğim. | Open Subtitles | ولكي أثبت نواي الحسنة ، أنا أحضر لك وليمة ليلة غد لك ولأبيك. |
Gezegendeki yemek yiyen en büyük canlılardan bazılarını çeken bir ziyafet. | Open Subtitles | إنها وليمة تجذب بعضاً من أعظم مفترسات هذا الكوكب. |
Taşınabilir bir ziyafet, kimsenin korkmadığı herkesin yediği bir tür. | Open Subtitles | وليمة متحرّكة خاف من لا أحد وكل من الكلّ |
"Prensesin düğün arifesinde, hiçbir masraftan kaçınılmayan bir ziyafet düzenlemiş. | Open Subtitles | و فى عشية زفاف الأميرة ، تم إعداد وليمة عظيمة" |
Ona bir çöp kutusu verin, oradan size bir ziyafet çıkarsın. | Open Subtitles | تجدها انت علبة نفايات هي سَتَجْعلُك وليمة |
Yakında bir ziyafet olacak. Güneşin doğmadığı yerde. | Open Subtitles | ستكون هناك وليمة أخرى قريباً، حيث لا تشرق الشّمس |
Üçünüz iyi bir ziyafet planlıyordunuz galiba. | Open Subtitles | كنتي تجهزي وليمة كبيرة لكم أنتم الثلاثة هه |
Dün gece davetiyeler gönderdim. Onların şerefine güzel bir ziyafet vereceksin. | Open Subtitles | قمتُ بإرسال الدعوات ليلة البارحة ستقدمين وليمة على شرفهم |
Martılar için benzersiz bir ziyafet. | Open Subtitles | بالنسبة للنوارس, إنها وليمة لا مثيل لها. |
Yarın Cornucopia'da gün doğumuyla başlayan bir ziyafet olacak. | Open Subtitles | عند طلوع الشمس ستكون هناك وليمة غدا في الوفرة |
Bu gece balo salonunda bir ziyafet verilecek ve sonraki birkaç günde de umuyoruz ki iki büyük ulus arasındaki güven ve takdir duygusu güçlenecektir. | Open Subtitles | ستكون هُناك وليمة في قاعة رقص الفُندق وخلال الثلاث ايام القادمة نتمني بناء الثقة و التقدير بين أُمَتَينا العظيمتين |
Dün o geyiği getirdiğiniz için size teşekkür etmek istemiştim. Tam bir ziyafet oldu, efendim. Elinizi sıkmaktan onur duyarım. | Open Subtitles | أردت فقط أن أشكرك لجلبك ذلك الغزال بالأمس لقد كانت وليمة حقيقية ، و سأتشرف بمصافتحك |
Gafletle düşündüm ki kardeşinizin kafasının bedeninden ayrılıp toprağa düştüğünü ve bedeninin akbabalara bir ziyafet olduğunu hayal ediyorsunuz. | Open Subtitles | أنا بحماقة افترضت أنك كنت تحلم برأس أخيك ..وهي تتدحرج في التراب وجسده، وليمة للنسور |
Gafletle düşündüm ki kardeşinizin kafasının bedeninden ayrılıp toprağa düştüğünü ve bedeninin akbabalara bir ziyafet olduğunu hayal ediyorsunuz. | Open Subtitles | أنا بحماقة افترضت أنك كنت تحلم برأس أخيك ..وهي تتدحرج في التراب وجسده، وليمة للنسور |
Sevdiğin bütün yemeklerden enfes bir ziyafet hazırladık. | Open Subtitles | لقد أعددنا وليمة زفاف رائعة من كل أطعمتك المفضلة |
Önce biz vuralım, sert vuralım ve kargalara bir ziyafet bırakalım. | Open Subtitles | لكن سنضرب أولاً ونضرب بقوة .ونترك وليمة للغربان .. |
Muhtemelen seni bir ziyafet bekliyor olacak. Sana güzel bir kokteyl yapacaklar. | Open Subtitles | وفي الغالب مجهِّزا وليمة تنتظرك ومحضّرا شراب كوكتيل رائع |