| Belki de beraber biraz daha vakit geçirebiliriz diye düşünüyorum. | Open Subtitles | كنت أفكر,أنه ربّما يمكننـا أن نقضي المزيد من الوقت معـاً |
| Hepimiz ölecek bile olsak kendilerine biraz daha vakit kazandırmak için. | Open Subtitles | حتى لو متنا جميعنا فعلى الأقل قدْ وفّروا لنفسهم المزيد من الوقت |
| - Sorun değil. Sadece, birlikte biraz daha vakit geçiririz diye düşünmüştüm, ama okulda görüşürüz. | Open Subtitles | كُنت أتمنى فقط أن نقضي وقت أكثر سويةً ...لكن |
| - Aptal teknisyenlerin dalga geçmek yerine bakım işlerine biraz daha vakit ayırsalardı. | Open Subtitles | ربما إذا قضى رجالك وقت أكثر فى الصيانة... بدلاً من التكسع هنا... |
| Biliyorum, sana biraz daha vakit veririz demiştik, ama üzgünüm aslanım, çağrıldın. | Open Subtitles | أعلم بأننا أخبرناك بأننا سنمهلك بعض من الوقت لكن معذرةً يا رجل, لقد إستدعيت |
| Ben değilim. Seninle biraz daha vakit geçirmek istedim. | Open Subtitles | لا عليكِ ، عليّ أن أمضي بعض من الوقت معكِ |
| Kendine biraz daha vakit kazanmayı deneme artık. | Open Subtitles | والآن توقف عن محاولة الحصول على المزيد من الوقت لنفسك |
| biraz daha vakit ister misiniz? | Open Subtitles | بروفيسور، أتريد المزيد من الوقت ؟ |
| biraz daha vakit olsa ne güzel olur. | Open Subtitles | -لو كان لدينا المزيد من الوقت -استمر بالعمل عليه حتى تكون راضياً |
| Keşke Bud ve Kelly ile biraz daha vakit geçirebilsek. | Open Subtitles | أتمنى لو كان بإمكاننا (أن نُمضي المزيد من الوقت مع (بد) و (كيلي |
| biraz daha vakit lâzım. | Open Subtitles | كلا، نحتاج المزيد من الوقت |
| Seninle biraz daha vakit geçirmek bayağı işime yarardı. | Open Subtitles | حسناً , يمكننى قضاء وقت أكثر معك |
| Onunla biraz daha vakit geçirmek istiyorum, lütfen. | Open Subtitles | أريد قضاء وقت أكثر معه |