Dinle, bu biraz tuhaf gelebilir ama. | Open Subtitles | الاستماع، وهذا ما ستعمل يبدو غريب بعض الشيء. |
Böyle şeylerde iyi değilimdir ama bu önemli ve biraz tuhaf. | Open Subtitles | لست جيداً بهذه الاشياء و لكنه أمر مهم و غريب قليلاً |
Bak Robert, bu benim için biraz tuhaf bir durum. | Open Subtitles | الاستماع، روبرت، وهذا هو غريب قليلا بالنسبة لي. |
Yani, kendi evimizde olmamak biraz tuhaf ama, burada da çok rahatım. | Open Subtitles | أعني، وجودنا خارج منزلنا , أصبح غريباً قليلاً ولكنني مرتاح جداً هنا |
Ah, evet. Ve bence, benden gelecek hakkında konuşmamı istemek biraz tuhaf, çünkü saçlarım beyaz, yani benim gelecek hakkında konuşmam biraz aptalca olur. | TED | أوه، حسناً. وإحساسي هو أنه من الغريب أن تطلبوا مني الحديث عن المستقبل، لأن شعري مليئ بالشيب. ولذلك، من السخافة أن أتحدث عن المستقبل. |
biraz tuhaf gelebilir ama oğlum benden hayatına geri dönmemi istedi. | Open Subtitles | حسناً,لربما هذا سيبدو غريباً بعض الشيء, لكن ولدي طلب عودتي لحياته. |
biraz tuhaf, değil mi, birisinin gevezelik etmesi, birisinin gülüşünün başka birisini değiştirmesi? | Open Subtitles | هذا غريب نوعاً ما، أليسَ كذلك؟ كيفَ مُحادثَة الرجُل البسيطَة كيفَ أنَ ضحِكَ رجلٍ ما يُمكنُ أن تُحطِّم شخصاً آخَر |
Bu harita bir dünya haritasıdır, fakat bu harita size biraz tuhaf görünecektir. | TED | هذه خريطة العالم، ولكنها خريطة تبدو بالنسبة اليكم غريبة بعض الشيء. |
Sence, eşi kaybolduğunda, karakola gitmek yerine partine dalması, biraz tuhaf değil mi? | Open Subtitles | ألا تجد بأنه غريب بعض الشيء أن زوجـته مفقودة و بدلاً من حضوره إلى مكتبي قام بإفساد حفلكم |
Üniversiteden bu yana değişmemiş olmanın biraz tuhaf olduğunu söyledi. | Open Subtitles | هي في الواقع قالت انه غريب بعض الشيء أنك لم تتغيري منذ الكلية |
Bu biraz tuhaf ve kontrolcü, ama peki. Oğlunuzla konuşmamın bir mahsuru var mı, Bay Elkins? | Open Subtitles | حسناً , هذا غريب بعض الشيء و يدل على السيطرة , لكن لا بأس |
Haklı olduğuna eminim. Ama biraz tuhaf. | Open Subtitles | اجل, انا متأكدة أنك محق, انا متأكدة, إنه فقط غريب قليلاً. |
Bütün gün kayıptı, kaldı ki, bu kadar anlaşma telaşı içinde biraz tuhaf. | Open Subtitles | لم يأتي إلى العمل طوال اليوم و هذا غريب قليلاً ،إذا أخذنا بعين الإعتبار إنه يتوجب علينا إتمام هذه الصفـقه |
O yüzden, bazen davranışları biraz tuhaf gibi görünüyorsa, üzerinde taşıdığı bu yükü hatırla. | Open Subtitles | إذن لو كان سلوكه أحياناً يبدو غريب قليلاً حاولي تذكر الحزن الذي يحمله. |
Ben bir ödül kazandıktan sonra bunu patadanak ortaya çıkarıp benimkinin yanına yapıştırman biraz tuhaf geldi. | Open Subtitles | أظن انه غريب قليلا انه بعدما ربحتُ كأسا شعرت بالحاجة لإخراج هذا |
Sanırım bu biraz tuhaf hissettiriyor çünkü seni tanımıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّ هذا غريباً قليلاً لأنني لا أعرفك |
Yardım için böyle lüks partiler düzenlemek biraz tuhaf değil mi? | Open Subtitles | ألَيسَ من الغريب أنهم يَرْمونَ هذه الأطرافِ المُبهرجةِ للمالِ؟ |
biraz tuhaf olur ama utandırılamayacak kadar heyecanlıyım hadi gidelim. | Open Subtitles | هذا يبدو غريباً بعض الشيء , لكني متخلف لدرجة ٍلا امانع بها بالإذلال إذاً لنذهب |
Seni Latince konuşup, adamları kürdan gibi savururken görmek biraz tuhaf. | Open Subtitles | رؤيتك تتكلمين اللاتينية وترمين بالرجال كما لو كانوا عيدان ثقاب أمر غريب نوعاً ما |
Üretilmiş bazı örneklerde hayvanlar biraz tuhaf gözükseler de sanırım canlı olarak kabul ederdik. | Open Subtitles | منتجاُ في بعض الأحيان مخلوقات باعتقادي يمكننا أعتبارها كائنات حية حتى لو بدت غريبة بعض الشيء |
Evet, bence de bu biraz tuhaf olur. | Open Subtitles | نعم, نعم, أظن أن هذا سيكون غريبا بعض الشيء. |
Bakın, bunların size biraz tuhaf geldiğinin farkındayım.. | Open Subtitles | اسمع,أنا أدرك أن هذه الأفكار غريبة قليلا |
Dinle, bu biraz tuhaf gelebilir, ama diğer herkes uyanık mı? | Open Subtitles | ،إسمع، ربما هذا يبدو غريباً لكن هل من أحد آخر مُستيقظ؟ |
Bu biraz tuhaf olacak ama sana sormak zorundayım çünkü bu çok sıra dışı görünüyor. | Open Subtitles | هذا أمر محرج قليلاً ولكن عليّ سؤالكم لأنه بدى شئ غير عادي |
biraz tuhaf biriydi fakat temiz. | Open Subtitles | كان غريباً بعض الشئ لكنه أوضح كل شئ |
Hikaye tek bir kişi ile başlıyor. biraz tuhaf davranan küçük bir çocukla. | TED | ان القصة تبدأ من فتى صغير يعيش حياته بصورة غريبة قليلاً |
Evet. Bu da bizi kardeş yapar. Eğer sana çıkma teklif etseydim bu biraz tuhaf olurdu. | Open Subtitles | أجل , حسناً , هذا يجعلنا إخوة و سيكون هذا محرجاً إن أردت أن نخرج معاً |