Tek yaptığınız kavga etmek ya da etmemek ki bu çok daha kötü çünkü haftalarca birbirinizden nefret ediyor gibi görünüyorsunuz. | Open Subtitles | كل ما تقوموا بهِ هو المشاجرة , أول لا تتشاجروا و هو أسوءُ من ذلك 'لأنَّه يبدوا كأنكم تكرهون بعضكم لأسابيع. |
Sen ve Mimi birbirinizden hoşlandığınızı... birbirinizle paylaştınız, ve bakın ne oldu? | Open Subtitles | أنت وميمي أعلنتم عن الأمر وكنتم منجذبين إلى بعضكم البعض وتحقق الأمر |
birbirinizden nefret edecek vaktiniz yok. Çalışın köpekler. | Open Subtitles | هذه وسيلة لتكرهوا بعضكم الان اعملوا ايها الكلاب المجانين |
Ve bana güvenin, birbirinizden kaçma şekliniz... Gideceğiniz tatillerden emin olsanız iyi olur. | Open Subtitles | وثِقَا بي، بالطريقة التي تهربان فيها من بعضكما فيُستحسن أن تتيقنا مما تفعلانه |
Tek duyduğum şeyse ikinizin birbirine bağırması, birbirinizden nefret etmeniz. | Open Subtitles | وكل ما استطيع سماعه هو صراخكما على بعضكما, وكرهكما لبعضكما |
Yürüyün. birbirinizden ayrılmayın. | Open Subtitles | حسنًا، استمروا في التحرك، وابقوا سويًا |
İkiniz de öyle gururlusunuz ki ömrünüzün sonuna dek birbirinizden nefret ettiğinizi düşüneceksiniz. | Open Subtitles | لكنك باريت فخور جدا بحيث ستعتقد دائما بأنكم تكرهون بعضكم البعض |
Birbirinize çok benziyorsunuz o yüzden de birbirinizden böylesine nefret ediyorsunuz. | Open Subtitles | انتما مثل بعضكما , ولهذا تكرهون بعضكم البعض بشدة |
Size tavsiye, birbirinizden düğün ya da cenaze dışında ebediyen uzak durun! | Open Subtitles | لذا ثق بي , قابلوا بعضكم في الزواجات والجنائز , وباقي الوقت إبتعدوا تماماً عن بعضكما |
Sizler rahat koltuklarınıza anlaşılmaz bir güçle kuruluyor... putlarınızın arkasına saklanarak, yargılanmadan örtülerinizin arkasına geçip birbirinizden gizleniyorsunuz. | Open Subtitles | ترتاح فى تلك المقاعد قوة غريبة الاختفاء وراء معبودك الخاطئ بعيدا عن الحكم حياة سرية حتى بين بعضكم البعض |
birbirinizden nefret ediyorsunuz. Beraber planlamış olamazdınız. | Open Subtitles | أنتم تكلهون بعضكم أكثر بكثير من أن تقومو بالتخطيط لهذا مع بعضكم |
Siz ikiniz birbirinizden ayrılamıyorsunuz. Ben gidiyorum. | Open Subtitles | أنتم الاثنين غير قادرين عن الانفصال عن بعضكم |
Birlikteyken birbirinizi paramparça ediyorsunuz birbirinizden ayrıyken de kendiniz parçalanıyorsunuz. | Open Subtitles | عندما تكونان معاً ، فإنكما تقطعان بعضكما إرباً و حين تبتعدان ، فإنكما تقطعان بعضكما إرباً |
Madem birbirinizden nefret ediyordunuz, niye birlikte kaldınız? | Open Subtitles | أريد أن أعرف لو لأنكما كنتما تكرهان بعضكما كل هذا الحد لما بقيتما معاً؟ |
Sen ve karanlık birbirinizden ayrısınız çünkü karanlık bir hiçliğin parçası, bir vakum. | Open Subtitles | أنت والظلام تتميزان عن بعضكما لأن الظلامَ هو غياب شيء هو عبارة عن فراغ |
Ne zamana kadar duygularınızı birbirinizden saklamaya devam edeceksiniz? | Open Subtitles | كم من الوقت ستخبئا مشاعركما تجاه بعضكما ؟ |
Acele edin, birbirinizden ayrılmayın! | Open Subtitles | أسرعوا... أسرعوا، ابقوا سويًا واصلوا التحرك، هيا |
Bu çok can sıkıcı bir durum. İkiniz de birbirinizden özür dilemeyecek misiniz? | Open Subtitles | هذا ممل، أنتما تدينان بإعتذار لبعضكما الآخر |
birbirinizden ayrılmayın. | Open Subtitles | . إبقَوا على مقربة سوية |
birbirinizden ayrılmayın! | Open Subtitles | الأعمده |
birbirinizden hoşlandığınızı biliyorum. Bunu görebiliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنكما معجبان ببعضكما البعض هذا واضح بالنسبة إلي |