ويكيبيديا

    "birdenbire" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • فجأة
        
    • فجأةً
        
    • فجأه
        
    • وفجأة
        
    • العدم
        
    • مفاجئ
        
    • فجاه
        
    • وفجأةً
        
    • بغتة
        
    • وفجأه
        
    • فجاءة
        
    • فجاة
        
    • فَجْأة
        
    • على حين غرّة
        
    • سابق إنذار
        
    birdenbire bedenimdeki krizin dünyadaki kriz olduğunu fark ettim ve daha sonra olan bir şey değildi, şimdi oluyordu. TED فهمت فجأة أن الأزمة في جسدي كانت الأزمة في العالم ، ولم تكن تحدث لاحقاً كانت ذلك يحدث الآن.
    Ancak hayal ettiğimiz senaryo birdenbire tamamen beklenmeyen bir şeye dönüşünce güleriz. TED لكن عندما ينقلب هذا السيناريو فجأة الى شيء غير متوقع بالمرة نضحك.
    Neden birdenbire akciğerlemize girmesini engellemek için nefes almalıyız ki? TED لكن لماذا نستنشق الهواء فجأة ثم يتم منعه دخول الرئتين؟
    Fakat birdenbire bu armağanı paylaşmaya karar verirsek bu bizi nereye götürür? Open Subtitles ولكن إذا قررنا فجأةً أن نقاسم هذه الهبة، إلى أين يقودنا هذا؟
    Belki de sevgi, öyle birdenbire kesilmeseydi... bu kadar çok değişmezdim. Open Subtitles ربما لو لم يختفي الحب فجأة ، لم أكن لأتغير هكذا
    birdenbire, hiç sebep yokken ortaya çıkıverdi ve bana İngiltere'ye geldiğini ve ilgimi çekebilecek bir şeyler bildiğini söyledi. Open Subtitles فجأة قام بالإتصال بي , و أخبرني أنه وصل إلى البلاد و قال أن لديه شئ ربما سيثير اهتمامي
    Fakat 1000 yıl önce, tam da gücünün zirvesindeyken şehir birdenbire terk edildi. Open Subtitles آنذاك، منذ ألف عام، وَ هي في أوج قوّتها، أصبحت فجأة مدينة مهجورة.
    Bir yastığa bıçak batırmakla... birdenbire kendimi farklı mı hissedeceğim? Open Subtitles الأمر ليس ان ادخال سكين في وسادة فجأة سيجعلني أشعر
    Bir yastığa bıçak batırmakla... birdenbire kendimi farklı mı hissedeceğim? Open Subtitles الأمر ليس ان ادخال سكين في وسادة فجأة سيجعلني أشعر
    Aslında, başta şüpheliydim, bilirsin ve sonra birdenbire, tepeden düşer gibi - bam! Open Subtitles ، حسناً ، كنت متشككاً في البدء .. ثم فجأة ومن لا مكان
    Ve birdenbire üzerime şafak gibi doğuyor. Bu Steve ve Vicky. Open Subtitles و , فجأة , كل شئ سقط علي انهم ستيف وفيكي
    Ve birdenbire üzerime şafak gibi doğuyor. Bu Steve ve Vicky. Open Subtitles و , فجأة , كل شئ سقط علي انهم ستيف وفيكي
    Ancak 1059'da bu devasa köprünün inşa edilmesiyle nakil işlemi birdenbire kolaylaşıvermiş. Open Subtitles طريقهم كان فجأة جعل أسهل عندما، في 1059 هذا الجسر الرائع بنى
    Sonra birdenbire, bir koç gökyüzünden inmiş... ve bir ses peygambere fısıIdamış: Open Subtitles ثم فجأة نزل كبش من السماء وهناك صوت يهمس في اذن النبي
    birdenbire insan ırkı, dünyamız, endişelerimiz kozmik açıdan önemsiz olmuştu. Open Subtitles فجأة أصبح الجنس البشري وعالمنا و اهتماماتنا ليس لهم معنى
    birdenbire, bu süre zarfında bana işkence gibi gelen şeyi fark ettim: Open Subtitles فجأة أدركت ما الذي كان يؤرقني في اللا وعي كل ذلك الوقت
    Tabii senin ödülün birdenbire bir başlığı falan çıkmazsa ortaya. Open Subtitles الا ان تذكرت فجأة ان سمكتك كان معها قبعة جميلة
    Fakat birdenbire bu armağanı paylaşmaya karar verirsek bu bizi nereye götürür? Open Subtitles ولكن إذا قررنا فجأةً أن نقاسم هذه الهبة، إلى أين يقودنا هذا؟
    birdenbire çizgifilmlerde ve oyunlarda ve TV dizilerinde daha fazla kadın karakter mi göreceğiz? TED هل سنرى فجأه العديد من الشخصيات النسائية في الرسوم الكرتونية وفي الألعاب و المسلسلات التلفزيونية؟
    birdenbire adamın biri çok uzaklardan geliyor ve suyun üzerinde gidiyor. TED وفجأة يأتي شخص من مكان بعيد فيقف على الماء ويركب متنه.
    Görgü tanıkları, birdenbire beliriverdiğini söylüyordu. Open Subtitles الشهود لم يقول جاء لدينا مركز فيينا الدولي من العدم.
    #Şiddet patlaması olmuştu, birdenbire ve pervasızca. Open Subtitles كان العنف ينفجر أحيانا بشكل مفاجئ و متهور
    birdenbire hayatına adı kötüye çıkmış iki yeni erkek girmişti. Open Subtitles فجاه أكثر من بالعالم عزلة أصبح لديها رجلان جديدان بحياتها
    Bu hayata kendini kaptırdığında birden kaybediyorsun ve birdenbire geleceğini tahmin etmek daha zor oluyor. Open Subtitles ثم عندما بدأت بتصديقه يذهب وفجأةً أصبح مستقبلاً صعب التخيل
    birdenbire orada olmak ve halkı tarafından tanınmak ve övülmek istedi. Open Subtitles و أراد بغتة أن يكون هناك و أراد أن يكون معروفا و أراد أن يكون موضع تمجيد من قبل الناس
    birdenbire buna okuma ve yazma diyemezsiniz ama ekranda okuma ve yazmayla ilgili bir sonuç var ve bu çok eğlenceli. TED وفجأه قد لا تسمي ذلك قراءة و كتابة، لكن كمية معينة من الكتابة و القراءة على الشاشة له له مردود ضخم، وايضاً ممتع.
    Merdivenlerden inerken içimde tuhaf bir his vardı. Sanki üstümden ağır bir yük kalkmış gibi birdenbire kendimi rahatlamış hissetmiştim. Open Subtitles بينما كنت أهبط عن السلالم, إنتابني أغرب شعور في حياتي لقد شعرت فجاءة بالتحرر من حِمْلٍ ثقيل كان يجثم على صدري
    Bir gece yatağındayken birdenbire yok oldu. Open Subtitles لقد اختفت فجاة من سريرها في احدى الليالي
    Ama en ufak bir aşırıya kaçışlarında ufacık çılgınlıklarında, Mariah Carey gibi birazcık parladıklarında birdenbire diğer yarımız delirdiklerine hükmetmeye başlıyor. Open Subtitles حالما يَذْهبونَ نزوةً خارج فقط قليلاً، إذهبْ a مجنون إلى حدٍّ ما، يُصبحُ a ألق صَغير مثل Mariah كاري، ثمّ فَجْأة هو النصف الآخرُ الذي رَحلَ ألحانَ looney.
    birdenbire annemin etrafta olmayışını hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر وأنه على حين غرّة لم تعد أمي حوالينا
    Sonra birdenbire silahımı çekti. Open Subtitles ثم بدون سابق إنذار وبسرعة خاطفة إنتزعت مسدسي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد