ويكيبيديا

    "bireysel" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الفردية
        
    • الفردي
        
    • فردية
        
    • فردي
        
    • الفرد
        
    • منفرد
        
    • فردياً
        
    • الأفراد
        
    • كأفراد
        
    • الشخصية
        
    • شخصية
        
    • فرديين
        
    Şimdi ise bireysel tekneleri takip eden uydu sistemimiz var. TED ولكن سمحت لنا الآن تقنيات الأقمار الاصطناعية بتعقب القوارب الفردية.
    Fakat yapay zekâ, üretim hattındaki robotlarla bireysel işlerin tamamen yerini alıyor. TED ولكن استبدل الذكاء الاصطناعي الوظائف الفردية بشكل تام في خط التجميع بالروبوتات.
    İşe koyulduğu zaman, dünyayı kendi bireysel görüşüne göre çizmeye başladı. TED عندما شرعت في العمل، بدأت ترسم العالم وفقاً لرؤيتها الفردية الخاصة.
    Başarınızı kendi cesaretiniz, kendinize güveniniz, kendi bireysel çalışmanız belirleyecek. TED نجاحك سيتم تحديده بثباتكم الخاص، بثقتكم أنتم، عملكم الفردي الجاد.
    Adam Smith'in bireysel hareketlerden kaynaklanan toplumsal yararları tanımlamak için kullandığı bir metafor. Open Subtitles انها كناية استخدمت بواسطة ادم سميث ليصف الاستفادات الاجتماعية صادرة من افعال فردية
    Dahası, bizim için bireysel olarak ne yaptığımızı bilmek zor. TED ومع ذلك ، فإنه من الصعب بالنسبة لنا أن نعرف ما يجب القيام به بشكل فردي.
    Denetim ile Baidu başkanı Robin Li, bir zamanlar Çin halkının rahatlık karşılığında belirli bireysel haklardan vazgeçmek istediğini söylemişti. TED مع الرقابة، قال ذات مرة روبن لي، رئيس بايدو، الصينيون على استعداد تام للتخلي عن بعض الحقوق الفردية مقابل المصلحة.
    Babam daha çok tenis, golf gibi bireysel sporları severdi ve benimle ilgilenmedi. Open Subtitles أبي كان مهتماً أكثر في الرياضات الفردية مثل التنس والغولف و كتمان المشاعر
    Amerikan rüyasının bireysel toprak mülkiyeti kavramı, rezervasyonları, geride hiçbir şey kalmayana kadar bölmenin çok akıllıca bir yolu haline geldi. TED يبدو أن الحلم الأمريكي بالملكية الفردية للأراضي كان حركة خبيثة جدا لتقسيم المحميات حتى لا يبقى منها شيء.
    Her birimizin yaptığı iş, bizim bireysel becerilerimiz, TED كل وظيفة لديه واحد منا لديه مهاراتهم الفردية الخاصة.
    Elimizde rasgele bireysel içgörülerden oluşan bir koleksiyon vardı ama bütünsel bir model yoktu. TED نحن بالكاد لدينا مجموعة من الرؤى الفردية العشوائية بدون نموذج شامل
    Sanrım, dünya şöyle görülebilir daha fazla devlet katılımının olduğu bir devlet kapitalizmi; daha korumacı bir ulus-devlet; aynı zamanda, daha biraz önce gösterdiğim gibi sürekli azalan siyasi haklar ve bireysel haklar. TED سوف يبدو العالم مثل المزيد من تدخل الدولة و رأسمالية الدولة مزيد من الحماية الاقتصادية من الدول القومية و ايضا كما اشرت اليه قبل قليل حقوق سياسية متراجعة و ذات الشيء للحقوق الفردية
    Gerçek hayatta, herkesin bireysel risk değerlendirmesi, kişisel durumlarına bağlı olarak değişkenlik gösterir. TED في الحياة الحقيقة، سيختلف تقييم المخاطر الفردي لكل شخص اعتماداً على ظروفهم الشخصية.
    Bu kurumsal düşüncenin Hindistanda işe yaramayacağını, ancak bireysel düşüncenin yarayacağını biliyordu. TED كان يعلم أن التفكير المؤسسي لا يعمل في الهند، بل التفكير الفردي
    Efsaneye göre bireysel duş bölmelerindeki deliklerin puro tutacağı olduğu söylenir. Open Subtitles تقول الاسطورة ان الثقوب في الحمام الفردي و أقسام أصحاب السيجار
    bireysel değişiklikler yapabiliriz fakat sosyal değişiklikler de yapabiliriz. TED يمكننا القيام بـتغييرات فردية ولكن يمكننا كذلك القيام بـتغيرات اجتماعية
    Bu konferansta duyduğumuz çoğu şey bireysel tecrübeler ve kişisel tecrübelerle ilgili. TED يتعلق الكثير مما سمعناه في هذا المؤتمر بتجارب فردية وشخصية.
    Bu grup uygulamaları sonunda insanların davranış tarzından dolayı bireysel notlar daima arada kaynıyordu. TED في النهاية، كانت التمارين الجماعية تنتهي دائماً برصيد فردي مما يحرّف طريقة تصرّف الناس.
    İlki dağ zihniyeti, bireysel mutluluk ve kariyer başarısı hakkında. TED الرأي الكبير الأول، الذي يدور حول سعادة الفرد والنجاح المهني.
    Aslında, belki, duygular bireysel var olmanın ötesinde, kollektif olarak vardırlar. TED ربما، في الواقع، للمشاعر تواجد جماعي، ليس فقط تواجد منفرد.
    Bence bireysel olarak her birimiz gruba bir şey katıyor. Open Subtitles اعتقد بأننا فردياً نقدم شيءً الى الفرقه
    Şunu anladım; bir topluluğun değerlerini değiştirmek zor olsa da, bireysel etkileşimlerden çok şey öğrenebiliriz. TED ما أدركته أن، أن تغيير أفكار المجتمع أمر صعب، بإمكاننا الحصول على الكثير من التفاعلات بين الأفراد
    Bugün, bireysel olarak ne yapabileceğimiz üzerine odaklanmak istiyorum. TED اريد ان اركز اليوم على مانستطيع عمله كأفراد.
    Bize her zaman gizliliğimizin kendi bireysel sorumluluğumuz olduğu söylenir. TED فدائماً يُقال لنا أن الخصوصية هي ملكيتنا الخاصة ومسئوليتنا الشخصية.
    Bir telefon hayatınızı değiştirebilir, ve size bireysel özgürlük verebilir. TED الهاتف النقال قد يغير حياتك ، ويمنحك حريةً شخصية.
    Ve Nazilerdeki bu bireysel yozlaşma 1943 sonbaharında Yahudilerin karşı koymasına zemin hazırladı. Open Subtitles وقد كان فساد نازييين فرديين الذي مكّن اليهود من المقاومة في خريف 1943

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد