Ağabeyim yeterince sorun yaşadı ama kötü biri değildi. | Open Subtitles | كان اخي حصل على نصيبه من المشاكل لكن لم يكن شخصا سيئا |
Robert Burns kolay tuzak kurulacak biri değildi. | Open Subtitles | روبرت بيرنس لم يكن شخصاً صعب تعقبه |
Geçmişte gurur duyduğu zamanlardan biri değildi ama umutsuz zamanlar... | Open Subtitles | لم تكن واحدة من التي يعتز بها في الماضي لكنها أوقات اليأس |
Babam, eskiden olduğu gibi hâlâ korkak olan siyahlardan biri değildi. | Open Subtitles | ،أبي لم يكن من الزنوج الخائفين و الذين كثروا فى تلك الآونة لقد كان رجلا ً طويلا ً و قويا ً جدا ً |
Yani, belki kurtuluşunuz bana söyleyeceğiniz üç şeyden biri değildi. | TED | ربما الناجي لم يكن أحد الأشياء الثلاثة التي تقولها لي |
Aramayı genişletmeliydik. Belki de onlardan biri değildi. | Open Subtitles | ينبغي لنا توسيع دائرة الإشتباه ربما لم يكن واحد منهم |
Elbette, gerçek babam gibi değildi, ama, bilirsin, kötü biri değildi. | Open Subtitles | بالتأكيد، ليسوكأنهأبيالحقيقي، ولكن ، كما تعلمين ، لم يكن رجلا سيئا. |
Onu ne kadar sevseler de, bizden biri değildi. İtalyan değildi. | Open Subtitles | برغم من حبهم له,لم يكن واحداً منا أعني لم يكن ايطالياً |
Son duyduğuma göre, sürekli seks yasın beş derecesinden biri değildi. | Open Subtitles | آخر ما سمعته , الغزل الدائم ليس أحد المراحل الخمس للحزن |
Yumruk yerim de, atarım da ama o adam sıradan biri değildi. | Open Subtitles | يمكننيأنألكموأتلقىاللكمات، لكنّه لم يكن رجلاً عادي |
Bazı adamlar, kendi derilerini kurtarmak için bir çocuğu kurban edebilir... ama o, onlardan biri değildi. | Open Subtitles | بعض الاشخاص يبيعون بناتهم من اجل المال... لكنه ليس واحد منهم. |
- Şey... Ölümcül olanlardan biri değildi. Şimdiki sınavların daha.... | Open Subtitles | كلا, ليس واحداً من الإختبارات المميتة فالإختبارات الأخرى أكثر تحدياً |
Pek iyi biri değildi. | Open Subtitles | إنه في الحقيقة لم يكن شخصا جيدا |
Hiç iyi biri değildi. | Open Subtitles | انه لم يكن شخصا جيدا |
Kabul edelim ki, çok mutlu biri değildi. | Open Subtitles | لم يكن شخصاً سعيداً ، لنواجه هذا الأمر. |
Sadece aşağılanan veya telefonu açmayan biri değildi, aksine o da aşağı kalmıyordu. | Open Subtitles | لم يكن شخصاً عادياً و الذي إما انهار... , أو توقَّفَ عن الإجابة على الهاتف, لقد كان شاب يرد بصياح. |
O satış ilk satışlarımdan biri değildi. İlk satışımdı. | Open Subtitles | لم تكن واحدة من أول صفقاتي، لقد كانت أول صفقة لي بالفعل. |
Babam, eskiden olduğu gibi hâlâ korkak olan siyahlardan biri değildi. | Open Subtitles | ،أبي لم يكن من الزنوج الخائفين و الذين كثروا فى تلك الآونة |
Gördüğün şey tümör semptomlarından biri değildi. Yakında ölecek olmamın semptomuydu. | Open Subtitles | ما رأيت لم يكن أحد أعراض الورم لقد كان أحد أعراض الاحتضار قريباً |
O uyumsuz oyuncaklarının lideriydi, onlardan biri değildi. | Open Subtitles | كان قائد الألعاب التالفة لم يكن واحد منها |
Kafasına iki çift çalışmayan kulaklık takmış evsiz biri değildi. | Open Subtitles | لم يكن رجلا متشردا مع سماعتين لا يعملان أو أي شيء من هذا القبيل |
Sistemli bilgi tahmin programlarım pek çok senaryo ortaya koymuştu ama bu kesinlikle onlardan biri değildi. | Open Subtitles | برامج تدريبي غطت العديد من السيناريوهات لكن هذا، من الواضح أنه لم يكن واحداً منها |
Teğmen Kirk onların tanıklarından biri değildi, tek tanıklarıydı. | Open Subtitles | ليوتنانت كيرك ليس أحد شهودهم كان شاهدهم الوحيد |
Ve o da zavallı, genç bir kızdan faydalanmak isteyen 50 yaşında biri değildi. | Open Subtitles | و لم يكن رجلاً طاعناً بالسن يستغل شبابي معه |
ama "üzgünüm" dedi içlerinden biri değildi. | Open Subtitles | لكن الاعتذار ليس واحد منها |
Ölüm ve can çekişme onlardan biri değildi. | Open Subtitles | الموت ليس واحداً منها |
Çok makyaj yapan biri değildi. | Open Subtitles | لم تكن من هذا النوع من النساء ذواتي المكياج الثقيل |
Baban kötü biri değildi Yuri. Yuri dememde sakınca yoksa. | Open Subtitles | أبوك لم يكن رجل سيئ يوري لو سمحت لي أن اطلق عليك يوري |
Görüyorsunuz ya, Bay Durkee, Bayan Welles... şey, aslında bizden biri değildi. | Open Subtitles | كما ترى فالفتاة لم .. كانت ليست واحدة منا |