Çok akıllı, sivri zekalı ya da hâlden anlayan biri olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك لست أذكى و لا ألمح و لا أكثر الناس تعاطفاً |
Ailedeki ayılardan biri olmadığını biliyorum. Onun için korkma. | Open Subtitles | أعرف أنك لست من أفراد العائلة المجرمين فلا تخف |
Ailedeki ayılardan biri olmadığını biliyorum. Onun için korkma. | Open Subtitles | أعرف أنك لست من أفراد العائلة المجرمين فلا تخف |
Çünkü birlikte olmamı isteyeceğin türden biri olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | لأني أعرف أنه ليس من النوع الذي تريد مني أن أكون معه. |
Kolay biri olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنه ليس من السهل |
Masum biri olmadığını biliyorum şu Rivyera'lı baldırı çıplak erkek arkadaşınla konuştum. | Open Subtitles | أعرف بأنكٍ لستي بريئة لأني تكلمت في ذلك مع خليلك الذي إنتهى على شاطئ الريفييرا المتخلف |
Masum biri olmadığını biliyorum şu Rivyera'lı baldırı çıplak erkek arkadaşınla konuştum. | Open Subtitles | أعرف بأنكٍ لستي بريئة لأني تكلمت في ذلك مع خليلك الذي إنتهى على شاطئ الريفييرا المتخلف |
Anlık bir itkiyle harekete geçecek biri olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك لست ممّن يتخذون قرارات مفاجئة... |
Düzenbaz biri olmadığını biliyorum yani mantıken... yalan söyledin öyleyse seni rahatsız eden bir şey var ve bu da beni rahatsız eder. | Open Subtitles | فقط... فقط لأني أعلم أنك لست إنسانة مخادعة لذا منطقيا... |
Böyle biri olmadığını biliyorum. Söylediklerim için özür dilerim. | Open Subtitles | أعرف أنك لست كذلك أعتذر عما قلته |
O kadar kötü biri olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | لأنني أعرف أنك لست بهذا الشر |
Öyle biri olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك لست كذلك |
O kadar parlak biri olmadığını biliyorum Madden ama orasının kıçım olmadığının farkındasın, değil mi? | Open Subtitles | أعلم أنك لست ذكياً جدًا، يا (مادن). و لكن يجب أن تدرك أن هذه ليست مؤخرتي. |
Öyle biri olmadığını biliyorum Norman. | Open Subtitles | (انا أعلم أنك لست من ذلك النوع, (نورمان. |