Bana ters bir bakış bile atsan seni, o kızlara yaptığının aynını sana da yapacak biriyle aynı hücreye bizzat tıkarım. | Open Subtitles | و إذا كنت بالفعل كما تدعي انظر إلي بطريقة خاطئة,و سأقوم شخصياً بحجزك في زنزانة مع شخص سيفعل معك نفس الشئ |
Etkilendiğim biriyle aynı ofisi paylaşmaktan endişe duyuyordum, ama asıl sorun rahatsız edici iş alışkanlıkları olan biriyle bir ofise tıkılmak. | Open Subtitles | لقد كنت قلقاً بخصوص مشاركة مكتب مع شخص منجذب إليه لكن المشكلة أن تكون متورط مع شخص في عادات العمل المزعجة |
Eskiden mercimeği fırına verdiğin biriyle aynı iş yerini paylaşmak. | Open Subtitles | مشاركتك مكان العمل مع شخص ما كنت معتاد تفعلها معه |
Deli olduğumu sanan biriyle aynı yatağı paylaşmak istemiyorum. | Open Subtitles | أرفض مشاركة الفراش مع شخص يحسبني مجنوناً. |
Yani karını öldüren adamın yerini bilebilecek biriyle aynı odada olmak? | Open Subtitles | أن يكون في نفس الغرفة مع شخص ما الذي قد يعرف مكان الرجل من قتل زوجتك؟ |
Hata onda değil. Vatan haini biriyle aynı okula giden sensin. | Open Subtitles | ليست غلطته بأنّك قصدت الثانويّة مع شخص تافه وخائن |
biriyle aynı çatı altında yaşıyorsan alışkanlık haline geliyor. | Open Subtitles | عندما تعيش تحت سقف واحد مع شخص ما تصبح عاده |
Bencil, yalancı biriyle aynı odada olmak hayattan bezdirir. | Open Subtitles | مرحبا, فهمت. أن تكون بغرفه مع شخص أناني أن يبدو شيئأ سيئآ. |
Bir aydır çalıştığım biriyle aynı şeylerin olmasını bekleyemem. | Open Subtitles | لا أتوقّع حدوث نفس الشيء مع شخص عملت معه لمدة شهر فقط. |
İnan bana, bazen başka biriyle aynı bedeni paylaşan biri olarak aradaki farkı biliyorum. | Open Subtitles | وصدقيني، بصفتي شخص يشارك جسده مع شخص آخر ببعض الأوقات، فأنا أعرف الفرق |
Senin değerinde biriyle aynı seviyede olmak. | Open Subtitles | لكونكِ علي نفس المستوي مع شخص من طبقتك. |
Yaşamak için insan öldüren biriyle aynı arabaya binmeme prensibim var. | Open Subtitles | لقدكنتمُقررةأننيلنأركبالسيارة... مع شخص عمله هو قتل الناس ... |
Sürekli dediğinin tam zıttını söyleyen biriyle aynı odada oturmanın zorluğunu anlıyorum. | Open Subtitles | أنا أدرك الآن أنه من الصعب الجلوس فى غرقة مع شخص... |
Sen onun saçlarını örerken seni "Şeftalili Kekim" diye çağıran biriyle aynı hücreyi paylaşıyor olurdun! | Open Subtitles | سوف تتقاسمين زنزانه مع شخص يدعوك"فطيره الخوخ بينما تجدلين شعرها |
Başka biriyle aynı evde yaşadın mı hiç sen? | Open Subtitles | هل سبق و أن تشاركتِ العيش مع شخص ما؟ |
Lamis beni odasında istemiyor ve ben de beni istemeyen biriyle aynı odada kalmaktan sıkıldım. | Open Subtitles | (لميس) لا تريدني في غرفتها، ولقد سئمتُ العيش مع شخص لا يريدني |
Sürekli uyarılma hâlinde olan biriyle aynı odada kalamam. | Open Subtitles | مع شخص يثيرة أي شيء |
Rachel ile geçmişi olan biriyle aynı masada oturabilirim. | Open Subtitles | بإمكاني الجلوس على طاولة (مع شخص كان له ماضي مع (رايتشل |
Rachel ile geçmişi olan biriyle aynı masada oturabilirim. | Open Subtitles | بإمكاني الجلوس على طاولة (مع شخص كان له ماضي مع (رايتشل |
biriyle aynı eve çıkmak büyük bir adım, Rae. | Open Subtitles | (الانتقال للعيش مع شخص خطوة كبيرة، (راي |