Henüz birkaç haftalık ama çok büyük bir iştahı var. | Open Subtitles | هو فقط بعمر بضعة أسابيع لكنّه حصل على شهية صحّية |
Yalnızca birkaç haftalık bu yavrunun hayatta kalma isteği olağanüstü. | Open Subtitles | بعمر بضعة أسابيع وإرادة هذا العجل للبقاء حيًّا ملفتةٌ للنظر |
Böyle bir adamı birkaç haftalık tedaviden sonra tekrar denize yollamamalıydılar. | Open Subtitles | لا يجب أن يتلقى ضربه على خصيته مره أخرى مع بضعة أسابيع فى المستشفى |
Sana birkaç haftalık bir izin vermeye karar verdim. | Open Subtitles | قررت أن أعطيك إجازة لبضعة أسابيع |
Yavaşça bölünüyorlardı, ve birkaç haftalık kültür döneminden sonra öldüler bile. | TED | إنها تنقسم ببطء، وبعد عدة أسابيع من الزرع إنها حتى تموت. |
- birkaç haftalık. | Open Subtitles | الأسبوعان. |
Yağışlı mevsimin sürdüğü birkaç haftalık kısa sürede yaklaşık bir buçuk milyon öküz başlı Afrika antilobu yavrusu doğar. | Open Subtitles | في غضون بضعة أسابيع قصيرة في موسم الأمطار ما يقارب نصف مليون من |
Topu topu birkaç haftalık ömrü kaldı. | Open Subtitles | لديها فقط بضعة أسابيع متبقّية من حياتها. |
birkaç haftalık düzgün bakımın büyük fayda sağlayacağına inanıyorum... | Open Subtitles | وأعتقد بأن بضعة أسابيع .. من العناية ستؤتي ثمارها |
Röntgen çektiler ve akciğerlerinde hasar tespit ettiler; o zaman bunun, kaburgalarının arasındaki kasları ve tendonları zorladığı için olduğunu düşünüyorlardı. Ama birkaç haftalık tedaviden sonra, sağlığı hala daha iyiye gitmiyordu. | TED | فكشفت الأشعة السينية عن ضرر في رئتيها، وقد اعتقدوا في البداية أن الضرر كان مجرد إجهاد بالعضلات والأوتار الوربية، لكن بعد بضعة أسابيع من العلاج، لم تتحسن حالتها مرة أخرى. |
Sadece birkaç haftalık. Nereden anladınız? | Open Subtitles | بضعة أسابيع فقط كيف يمكنك أن تعرف؟ |
Pazarda birkaç haftalık erzak eder. | Open Subtitles | ستجلب قيمتها بعد بضعة أسابيع في السّوق. |
birkaç haftalık küçük bir sıçrama gerektiriyor. | Open Subtitles | يتطلب رحلة صغيرة، بضعة أسابيع. |
birkaç haftalık fiziksel terapinin iyileştiremeyeceği bir şey değil. | Open Subtitles | يمكن شفاؤه بالعلاج الطبيعي لبضعة أسابيع |
Sadece birkaç haftalık. O kadar. | Open Subtitles | لبضعة أسابيع وحسب، هذا كلّ شيء. |
Kelebeklerin sadece birkaç haftalık ömürleri oluyor. | Open Subtitles | الفرشات تعيش لبضعة أسابيع فقط |
Bunun kazada olduğunu sanmıyorum. birkaç haftalık bir yara gibi. | Open Subtitles | لا أظن انه من الحادث أنه يبدو كأنه حدث منذ عدة أسابيع |
Bu yavru balina henüz birkaç haftalık. | Open Subtitles | لم يبلغ هذا الصغير أكثر من عدة أسابيع من العمر |
- Posta damgalarına bakılırsa mektuplar birkaç haftalık bir süreçte yazılmış. | Open Subtitles | وبالنظر إلى الخواتم، هذه الرسائل كُتِبت وأُرسِلت خلال عدة أسابيع |
birkaç haftalık. | Open Subtitles | الأسبوعان. |