Planın başarısı için bütün Adalet Birliği'nin bitkilerle dövüşürken görünmesi gerek. | Open Subtitles | , لهذه الخطة لتنجح كل ّ اتحاد العدالة يجب ان يرى يقاتل المخلوقات النباتية |
Yine de, hiçbir şeyin gerçek olmadığının farkındaydınız, bütün Adalet Birliği'nin ölümü de dahil. | Open Subtitles | , مايزال , انتم كنتم مدركين لا شيء كان حقيقا . بما في ذلك الوفيات لكامل اتحاد العدالة |
Sonra konuşacağız. Sovyetler Birliği'nin profesyonel boks sporuna gireceği kesin mi? | Open Subtitles | هل هو مؤكد أن الاتحاد السوفيتى سوف يدخل عالم ملاكمة المحترفين؟ |
Afrika Birliği'nin çözdüğü bir silahlı çatışma oldu mu hiç? | Open Subtitles | ولكن هل تمكن الاتحاد الافريقي ولو مرة من وقف القتال؟ |
Bir parçam saygı bile duyuyor ama burada mevzubahis, Suikastçılar Birliği'nin önderliği. | Open Subtitles | لكن قيادة اتّحاد القتلة معلّقة بين طرفين الآن. |
Sara Lance, Suikastçiler Birliği'nin eski bir üyesi. | Open Subtitles | "سارّة لانس، عضوة سابقة في اتّحاد القتلة" |
Sovyetler Birliği'nin madalyalı bir kahramanı olmana rağmen yıkılması için canını dişine takıyorsun. | Open Subtitles | أنت بطل مقلّد بوسام من الإتحاد السوفيتي ،لكنك ملتزمٌ بالإطاحة به كيف تُفسّر انقلابك؟ |
Orhun Ergül Öykü Büyük İyi seyirler. Merlyn önceden Suikastçılar Birliği'nin bir üyesiydi. | Open Subtitles | (ميرلن) كان عضوًا باتّحاد القتلة. |
Çünkü dışarıda hiç kimse sana siktiğimin krallığındaki en iyi münazara topluluğu Cambridge Birliği'nin başkanıyken Oxford Birliği başkanı demiyor. | Open Subtitles | لأنه لا يوجد احد يقول انك كنت رئيس اتحاد طلاب اوكسفورد بينما كنت انت رئيس اتحاد طلاب كامبريدج |
Aynı esnada ise Japon askerleri Doğu Asya Birliği'nin işgali... Bu iki olay arasındaki bağlantı henüz kesin olarak belirlenemedi. | Open Subtitles | حصل أثناء احتلال الجنود اليابانيين لسفارة اتحاد شرق آسيا. |
Bunu bildiğinizi varsayıyorum ama Doğu Asya Birliği'nin amacı protez alanında devrim gerçekleştirerek pazara tek başına hâkim olmak. | Open Subtitles | أفترض أنكما تعلمان، ولكن أهداف اتحاد شرق آسيا هي ثورة تكنولوجية خلال .النهايات المسدودة واحتكار السوق |
Suikastçılar Birliği'nin bir üyesiydim ben. - Unuttun mu? | Open Subtitles | إنّي عضو سابق في اتحاد القتلة، أم أنّك نسيت ذلك؟ |
Suikastçılar Birliği'nin iki eski üyesi, bir hızcıya karşı. | Open Subtitles | عضوان سابقان من اتحاد القتلة ضد فائق السرعة. |
Afrika Birliği'nin böyle bir konferans düzenleyebileceğini düşünüyor musunuz? | TED | هل تعتقدون أن الاتحاد الإفريقي سوف يشكل مثل هذا المؤتمر؟ |
Muazzam bir rakam gibi duruyor, fakat Avrupa Birliği'nin nüfusu 550 milyon yani her 2 milyon Avrupalı başına bir mülteciden söz ediyoruz. | TED | يبدو العدد ضخما، ولكن يبلغ عدد سكان الاتحاد الأوروبي قرابة 550 مليون شخص، مما يعني أننا نتحدث عن شخص على 2000 شخص أوروبي. |
Coğrafi olarak, Londra ve İskoçya Avrupa Birliği'nin bir parçası olmayı en çok isteyenlerdi, diğer bölgelerde güçlü bir umursamazlık vardı. | TED | جغرافياً، كانت لندن وسكتلاند الأكثر التزاماً بالبقاء ضمن الاتحاد الأوروبي، بينما في باقي أجزاء البلاد كانت هناك درجة عالية من الإزدواجية. |
Suikastçılar Birliği'nin gazabına uğramak ister misin? | Open Subtitles | -أتجرؤ على استفزاز غضب اتّحاد القتلة؟ |
Sara'nın katilini bize getir, yoksa Starling Şehri'nin vatandaşları Suikastçılar Birliği'nin neler yapabileceğini görür. | Open Subtitles | سلّم قاتل (سارّة)، وإلّا سيشهد مواطنو (ستارلينج) ما بوسع اتّحاد القتلة فعله. |
Suikastçılar Birliği'nin gazabına uğramak ister misin? | Open Subtitles | -أتجرؤ على استفزاز غضب اتّحاد القتلة؟ |
Sovyetler Birliği'nin madalyalı bir kahramanı olmana rağmen yıkılması için canını dişine takıyorsun. | Open Subtitles | أنت بطل مقلّد بوسام من الإتحاد السوفيتي ،لكنك ملتزمٌ بالإطاحة به كيف تُفسّر انقلابك؟ |
Uluslararası Astronomi Birliği'nin aldığı bir karardı. | Open Subtitles | لقد كان تصويت من الإتحاد الفلكي الدولي |
Merlyn önceden Suikastçılar Birliği'nin bir üyesiydi. | Open Subtitles | (ميرلن) كان عضوًا باتّحاد القتلة. |