| Bütün eşyalarımı Birlikte yaşadığım ailede bıraktım. | Open Subtitles | تركت معظم أغراضي مع العائلة التي كنت أعيش معها |
| İki yıldır Birlikte yaşadığım kız. | Open Subtitles | الفتاة التي كنت أعيش معها للسنتين الماضيتين |
| Annemle Birlikte yaşadığım evin arkasında bir dere akıyor. | Open Subtitles | أعيش مع والدتي هي قد قابلتك قبل بضع سنين |
| Burası ailemle Birlikte yaşadığım ev. | Open Subtitles | هنا حيث أعيش مع عائلتي، أبي بنى البيت |
| 10 yıl Birlikte yaşadığım adam nazik ve şefkatliydi. Bunları yapacak biri değildi. | Open Subtitles | الرجل الذي عشت معه 10 سنوات كان مُحباً ولطيفاً، لا يستطيع فعل هذا |
| 27 yıldır Birlikte yaşadığım adam hakkında hiçbirşey bilmeyecek kadar? | Open Subtitles | أنني لا أعلم بشئ حول الرجل الذي أعيش معه منذ 27 سنة |
| Veya Birlikte yaşadığım en ilginç kabilelerinden biri Ekvator’un kuzeydoğusundaki Waorani halkı, ilk kez 1958 yılında irtibat kurulan hayret verici bir halk. | TED | أو، واحدة من أبرز القبائل التي عشت معها الواوراني في شمال شرق الإكوادور وهم أناس مدهشون تم الاتصال بهم لأول مرة عام 1958 |
| Birlikte yaşadığım kadınla bunu konuşmuştum. | Open Subtitles | لقد تحدثت عن المرأة التي كنت أعيش معها... |
| Birlikte yaşadığım kadın. | Open Subtitles | هي المرأة التي أعيش معها |
| Birlikte yaşadığım şey, kız kardeşim. | Open Subtitles | لدي أخت ما أعيش معها |
| Birlikte yaşadığım kadın. | Open Subtitles | إنهـا امرأة أعيش معها |
| Burası ailemle Birlikte yaşadığım ev. | Open Subtitles | هنا حيث أعيش مع عائلتي، أبي بنى البيت |
| Tek bildiğim, bir suçluyla Birlikte yaşadığım. | Open Subtitles | كل ما أعرفه هو كنت أعيش مع مجرم. |
| Sana Birlikte yaşadığım kişinin bir erkek olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أوهمتك أنني كنت أعيش مع رجل |
| Yine de, Birlikte yaşadığım adam bir veya iki kez bir kızın böyle bir şeyi kendine yediremeyeceğini söylemişti. | Open Subtitles | مذكور سلفاً أن الرجل الذي عشت معه ذكر هذا مرة أو مرتين |
| - Hayır, o birkaç yıl Birlikte yaşadığım bir adamın kızı. Kendisi vefat etti. | Open Subtitles | إبنة رجل عشت معه لبضع سنوات وتوفي... |
| Benim Birlikte yaşadığım sen utanılacak hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | حسنٌ، الشخص الذي كنت أعيش معه لا يخجل أبدًا من أمر قام به |
| Biliyor musun, Birlikte yaşadığım sevgilim yoğurt severdi. | Open Subtitles | أتعرف، الرجل الذي كنت أعيش معه... كان يحب الزبادي |
| Birlikte yaşadığım adamın. | Open Subtitles | – هذا الشخص الذي كنت أعيش معه |
| Birlikte yaşadığım her ailenin böyle olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدين بين كل العائلات التي عشت معها كانوا هكذا؟ |