Günümüzdeki tıpta, ışığın neredeyse tamamen biyokimyasal olarak algılanması var. | TED | اليوم في الطب الحديث ، هناك فهم حقيقي للضوء من خلال منظور البيوكيميائية تقريبا. |
Philemon filitresi biyokimyasal enerjiyi saptıyor. | Open Subtitles | مرشح الفيلمون يلتقط الطاقة البيوكيميائية |
Zehri sentezlemenin daha iyi bir yolu da biyokimyasal yapı taşlarının kazılmasıyla oluşturmaktır. | Open Subtitles | ستكون طريقة أفضل إذا أنتجت السُم وتصنعه من البداية بواسطه اللبينات الحيويه الكيميائية |
Geleneksel ilaçları, insan vücudunu biyokimyasal anlamda tedavi eder, değil mi ? | Open Subtitles | الآن ، نحن نتعامل مع الجسم بنظام الكيمياء الحيوية ، صحيح ؟ |
biyokimyasal olarak yanan parçadan doku yerleştirildi. | Open Subtitles | زروع جلدية أرضية بشكل جديد من وحدة حرق حيوية |
Yılanlar ayrıca ikinciyi de kullanır: yerleşik biyokimyasal direnç. | TED | تستخدم الثعابين أيضًا الإستراتيجية الثانية: مناعة بيوكيميائية ذاتية. |
Yeni tür bir biyokimyasal silah. Geliştiricileri ortadan kayboldular. | Open Subtitles | هو سلاح كيماوي حيوي جديد كلّ مَن طوّروه اختفوا بشكلٍ غامض |
Verdikleri süre içinde duyuruyu yapmazsak kurdukları biyokimyasal silahla rehineleri öldürecekler. | Open Subtitles | لقد قالوا بأنه إذا لم نعلن عنها بذلك الوقت فسيستخدمون الأسلحة البيوكيميائية التي قاموا بتثبيتها |
Hembicillin kan sayımı ve biyokimyasal panel. Hepsi stabil. | Open Subtitles | عدّ الدم الشامل والقياسات البيوكيميائية , جميعها مستقرة |
Hembicillin, kan sayımı ve biyokimyasal panel. Hepsi stabil. | Open Subtitles | عدّ الدم الشامل والقياسات البيوكيميائية , جميعها مستقرة |
Su metabolizmayı tetikler, bu da hücrelerde yer alan tüm biyokimyasal reaksiyonları sürdüren bir işlemdir. | TED | يسمح الماء بحدوث الأيض، وهي العملية التي تدفع جميع التفاعلات الكيميائية الحيوية التي تجري في الخلايا. |
Yani bu sinyal, metabolizmanızın bir parmak izini temsil ediyor, mikrobiyomunuzun ve vücudunuzda meydana gelen biyokimyasal işlemlerin. | TED | تعتبر هذه الشارة كبصمة للتمثيل الغذائي الميكروبيوم الخاص بك والعمليات الكيميائية التي تحدث بجسدك |
Ancak, hayati bir organın karmaşık biyokimyasal ortamını kopyalamak çok zor bir iş. | TED | علماً بأن توفير البيئة الكيميائية المعقدة لعضو رئيسي في الجسم هو تحدٍ بالغ الخطورة. |
biyokimyasal olarak nedenini sorabilirsiniz, nörobilim, serotonin, bütün bunlar. | TED | يمكنك التساؤل عن مسببات السعادة في الكيمياء الحيوية. علم الأعصاب، والسيروتونين ، وكل الأشياء. |
Ama biyokimyasal olarak bulması zor. | Open Subtitles | ولكن ايضاً صعب تحديده بواسطة الكيمياء الحيوية |
Biz biyokimyasal olarak tohumlarımızı yaymak için programlanmış varlıklarız. | Open Subtitles | نحن مخلوقين بكيمياء حيوية كى ننشأ الذرية و فى اللحظة التى تعانق فيها الحقيقة |
Sana söylemeliyim ki, büyükbabanınkine benzer biyokimyasal anormallikler buldum. | Open Subtitles | يجبأناخبركِ, بأننى قد وجدت أشياء حيوية غريبة كالتى توجد لدى جدكِ |
biyokimyasal silah kullanacaklarına eminim. | Open Subtitles | أنا واثق بأنهم سيستخدمون أسلحة بيوكيميائية |
biyokimyasal bir markörün kardeşlik kulübü üyesi bir kızda ne işi var? | Open Subtitles | ما الذي تفعله مادة بيوكيميائية على شعر فتاة من نادي الطالبات؟ |
Şaşırtıcı olan, hepimizin kimyasal olarak aynı olması, biyokimyasal anlamda. | Open Subtitles | لكن الشيء اللافت هو أننا جميعاً متشابهون كيميائياً, من منظور كيميائي حيوي. |
- Utopyum adında bir ilaçla muhtemelen listelenmemiş olan enerji içeceği Max Rager arasındaki biyokimyasal bağlantıyı test eden bir teori var aklımda. | Open Subtitles | إنني أختبر فرضية ينصب أساسها في رد فعل كيميائي حيوي محفز من قبل مزج من جرعة سيئة من عقار الأوتوبيوم |
Kimyasal bileşimlere ihtiyacım var, mesela biyokimyasal madde testi için. | Open Subtitles | احتاج الي مواد كيماوية , علي سبيل المثال اختبار البادرة |
biyokimyasal savaş oyunu hakkında fazla şey bilmiyorum, gerçekten. | Open Subtitles | لا اعرف كثيراً حول الحرب الكيماويه الحيويه,حقاً لا اعرف |