boğuluyor. Ondan her ne emdiyse boğuluyor. | Open Subtitles | إنه يختنق أياً كان ما إمتصه منها فهو يختنق. |
Ortada ne bilinen bir sebep ne de bir tedavi var. Yavaş yavaş boğuluyor. | Open Subtitles | لا يوجد سبب معلوم أو علاج إنه يختنق ببطء |
Kendisi çok sıcak, çok soğuk, boğuluyor, kanıyor, göremiyor ve kimse neden olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | شعر بالحرارة الشديدة وبالبرودة الشديدة يختنق وينزف ولا يستطيع الرؤية ولا أحد يعرف السبب |
Sonra da şöyle dedi: "Sikişiyor musunuz, boğuluyor musunuz bilmiyorum..." | Open Subtitles | قالت لي استطيع التمييز ان كنت على علاقة أو تغرق |
- Tanrı aşkına! - Çabuk aç kapıyı. boğuluyor. | Open Subtitles | بحق الله ، إسرع وأفتح الباب ، إنها تختنق |
- HaIa boğuluyor! | Open Subtitles | يا إلهي، إنه لا يزال يختنق تعرفين، حان وقت التوقف. |
Bir öğrenci golf topuyla boğuluyor ne yaparsın? | Open Subtitles | طالب يختنق بسبب كرة جولف بلاستيكيه ماذا تفعل ؟ |
Bu çok belli.Aaron çok baskı altında boğuluyor. | Open Subtitles | إنه لأمر واضح إنه يختنق من جراء الضغط الشديد |
Akciğerine giden damarlarda daralma var. Adam içten boğuluyor. | Open Subtitles | هذا يعني، أن الأوعية المتصلة برئتيه منقبضة جوهريا هو يختنق من الداخل |
Hayvan Hastahanesi şehrin sonunda. boğuluyor. | Open Subtitles | مشفى الحيوان عبر المدينة إنه يختنق |
Bebeğim birşey yuttu! boğuluyor! Lütfen yardım edin! | Open Subtitles | طفلي ابتلع شيئاَ إنه يختنق ساعديني |
Çipin yerini söyleyene kadar boğuluyor gibi olacaksın. | Open Subtitles | سوف تشعر بأنك تغرق إلى إن تقول لي أين الشريحة |
Bir ameliyathane hazırlayın. Kendi kanında boğuluyor. | Open Subtitles | أخلوا غرفة عمليات إنّها تغرق داخل دمائها |
Hemen bronkoskopi yapmalıyız. Bir ameliyathane hazırlayın. Kendi kanında boğuluyor. | Open Subtitles | أخلوا غرفة عمليات إنّها تغرق داخل دمائها |
Ne var, kordona falan mı dolandın, boğuluyor musun? | Open Subtitles | أعني، ماذا هناك، هل تختنق بالحبل السري أو شيء ما؟ |
Mavili kadın boğuluyor çünkü gümüşe alerjisi var. | Open Subtitles | المرأة التي ترتدي اللون الأزرق تختنق بسبب حساسيتها للفضة |
Öyle ki onun kusmuğunda boğuluyor gibisin. | Open Subtitles | ان إن الأمر أشبه بأن تختنق بقيئه |
boğuluyor gibi hissederim ve eski hayatıma geri dönmek isterim. | Open Subtitles | أشعر إني أغرق و أتوق إلى إسترجاع حياتي السابقة ثانية |
İki saat sonra Londra'ya geliyor, zehir kaslarını felç ediyor ve boğuluyor. | Open Subtitles | بعد ساعتين قدم إلى "لندن" يأخذ السم مفعوله و قام بشل عضلاته و غرق |
Kardeşim, yüzme bilmiyor. Yoldan çekilin, çocuklar! Çocuk boğuluyor! | Open Subtitles | لا يستطيع السباحة ابتعدوا عن الطريق يوجد فتى غارق |
boğuluyor. Nefes al, Ashley. Kus. | Open Subtitles | أنت تختنقين عليك أن تخرجيها من فمك هيا |
- Boğulan birisini kurtarmayı öğrenmemden sonra. - boğuluyor değilim, değil mi? | Open Subtitles | ليس قبل أن تعلمتُ كيف أنقذ أحدهم من الاختناق أنا لست أختنق أليس كذلك ؟ |
Karanlıkta boğuluyor gibiydim ve sonra, hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | انه مثل الغرق في الظلام وبعد ذلك ... لم اشعر بشىء |
Erkekler kadınlara göre iki kat daha fazla boğuluyor, çünkü erkekler bu gölü karşıdan karşıya geçebileceklerini düşünüyor. | TED | الرجال يغرقون بنسبة الضعف عن النساء, لان الرجال يعتقدون ان بامكانهم السباحة عبر البحيرة. |
Eğer ikinizde nehirde boğuluyor olsaydınız, ben, önce seni kurtarırdım. | Open Subtitles | إذا كنتم كِلاكما تغرقون في النهرِ سأنقذُك أولاً. |
Yumuşak, ıslak bir armut yüzünden bile boğuluyor muydu? | Open Subtitles | اختنقت بسبب كمثرى طرية مبللة؟ |
Baban bir arabada boğuluyor ve sen bu konuda hiçbir şey yapmıyorsun. | Open Subtitles | إنه يغرق في سيارة، أما أنتِ فلا تفعلين أي شيء حيال هذا |