Kasayı boşaltmış. Sadece silahı bırakmış. Ne anlama geliyor bu? | Open Subtitles | أعني، أنه أفرغ الصندوق، وترك المسدس، ما معنى ذلك؟ |
Filmcilikte yapılabilecek her şeyi yapmış ve sürahisindeki her şeyi tamamen boşaltmış bıkkın bir deha tarafından yapılmış bir film. | Open Subtitles | فيلم من إخراج عبقري يأرقه الملل أفرغ جعبته، وقام بكل شيء يمكن إنجازه في صناعة الأفلام |
Ama duruşuna bakarsak, sanki biri üstünü aramış ve boşaltmış gibi geldi. - Gage. | Open Subtitles | ولكن بالطريقة التي أفرغت بها تجعلني أعتقد أنّ شخصاً ما قد أفرغها. |
Son birkaç ayda banka hesaplarını neredeyse boşaltmış. | Open Subtitles | خلال الأشهر القليلة الماضية، لقد أفرغت الحسابات المصرفيّة تقريباً. |
Cesedi buraya taşımadan önce tüm kanını boşaltmış. | Open Subtitles | لقد استنزف كل الدم من جسدها قبل أن يرميها هنا - ... آه - |
Bugün 12 gemi yük boşaltmış. | Open Subtitles | -اثنا عشر سفينةً قامت بإفراغ حمولتها هنا اليوم |
Banka hesaplarını boşaltmış ve köpeklerini kulübelerine kapatmış. | Open Subtitles | احتمالات تنكر لقد افرغ حساباته المصرفية من النقود ووضع كلبه في مآوى |
Evsiz bir şahidin demesine göre tüm şarjörünü minibüse boşaltmış ve araç ona vurana kadar sokağın ortasında ateş etmiş. - Neden öyle yapmış ki? | Open Subtitles | شاهد عيان، رجل مُشرّد قال أنّ الضحيّة أفرغ مُسدّسه في الشاحنة ووقف بمنتصف الشارع يُطلق النار حتى صدمته. |
Tam 14 kurşun. Şarjörün hepsini boşaltmış pezevenk. | Open Subtitles | الصعلوك أفرغ 14 طلقة في جسد غونجا |
Banka hesabını boşaltmış. Emeklilik fonunu, nakte çevirmiş. | Open Subtitles | بعد أن أفرغ حسابه البنكي |
Önce mini barı boşaltmış. | Open Subtitles | لقد أفرغ براد المشروبات أولا |
Kahretsin, boşaltmış. | Open Subtitles | اللعنة لقد أفرغت ذخيرته |
Lanet olsun, onu boşaltmış. Bunu alıyorum. | Open Subtitles | اللعنة لقد أفرغت ذخيرته |
Antonia tüm mahalleyi boşaltmış mı? | Open Subtitles | أنتونيا أفرغت الحي بأكمله؟ |
Elliott sadece senin paranı çalmamış, Carissimi Grup fonlarını da boşaltmış. | Open Subtitles | إن (جيسون) قلق عليكِ فحسب لم يقم (إليوت) بأخد مالك وحسب بل استنزف أموال مجموعة (كاريسيمي) أيضا |
Burgess kanını boşaltmış. | Open Subtitles | استنزف (بيرجيس) دمها |
İflas etmiş, sonra da dükkanı boşaltmış. | Open Subtitles | يَقُولُ بأنّه مفلسُ ثمّ قمت بإفراغ محلة |
Sonra banka hesabını boşaltmış. | Open Subtitles | ثم قام بإفراغ حسابه الإئتماني |
Eğer tek şüpheli varsa önce silahını kullanmış, şarjörünü boşaltmış, yedeği olmadığından da bıçağa başvurmuş olmalı. | Open Subtitles | فهو استخدم مسدسه اولا افرغ مخزونه لم يكن لديه بديل و لجأ لأستخدام سكينه |
Kasayı boşaltmış mı? | Open Subtitles | هل افرغ الخزنة؟ |