Bir sorunun olduğunu kanıtlayamazsak odayı boşaltmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نخلي الغرفة إن لم نثبت وجود مشكلة |
Bu alanı boşaltmamız gerekiyor. Geri çekilin. | Open Subtitles | نريد أن نخلي هذة المنطقة تراجعوا |
Hadi, çatıyı boşaltmamız lazım. Gidelim hadi. | Open Subtitles | هيا علينا ان نخلي السطح هيا بنا لنذهب |
Şehri boşaltmamız için ne kadar zamana ihtiyacımız olduğunu öğrenmek istiyorlardı. | Open Subtitles | إنهم في حاجة إلى معرفة كم من الوقت نحتاج لإخلاء المدينة |
- Binayı hemen boşaltmamız gerek. | Open Subtitles | علينا أن نقوم بإخلاء المبنى .على الفور |
Oluşan birleşmeyi durduramazsa, kasabayı boşaltmamız zorundayız. | Open Subtitles | إذا لم يوقف التوحد يجب أن نخلي |
Kuleyi boşaltmamız lazım. | Open Subtitles | يجب أن نخلي البرج |
- Derhal alışveriş merkezini boşaltmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لابد أن نخلي المول |
Odayı boşaltmamız gerek. | Open Subtitles | علينا أن نخلي الغرفة |
Bu tesisi boşaltmamız lazım. | Open Subtitles | يجب أن نخلي هذه المنشأة |
Bölgeyi boşaltmamız gerek. | Open Subtitles | نحتاج ان نخلي المنطقة |
Mülkü tamamen boşaltmamız gerek. | Open Subtitles | يجب أن نخلي المكان! |
Bu Amriki yanıma geldiğinde meydanı boşaltmamız için tam olarak ne gerektiğini söyleyeceğim. | Open Subtitles | عندما يأتي هذا الأمريكي إلى هنا, سأخبره بالضبط, ما سيتطلبه الأمر منا لإخلاء الساحة: |
Bu Amriki yanıma geldiğinde meydanı boşaltmamız için tam olarak ne gerektiğini söyleyeceğim. | Open Subtitles | عندما يأتي هذا الأمريكي إلى هنا, سأخبره بالضبط, ما سيتطلبه الأمر منا لإخلاء الساحة: |
Londra'da boşaltmamız gerek 20 metro istasyonu var. | Open Subtitles | لإخلاء محطات المترو على الساعة 6: 20 |
Bir saniye, şu an bize tesisi boşaltmamız söyleniyor. | Open Subtitles | تم إخبارنا بإخلاء المنشأة. |
Bir dakika... Şu anda tesisi boşaltmamız söyleniyor. | Open Subtitles | "لحظة، نُبلَّغ الآن بإخلاء المؤسسة" |