Bilemiyorum, bugünkü yeni haber dalgası sabah 6:00'da başladı ve devam ediyor ve Reston'un boşanmasıyla ilgili kablolu yayınlarda herhangi bir dedikodu bile duymadım, internette bile. | Open Subtitles | ربما لأن الأخبار تتدفق منذ السادسة صباحا ولم اسمع همسا عن طلاق ريستون |
Babanı hiç tanımadın, yani sen 6 yaşındayken ailenin boşanmasıyla ilgili hikayen mantıken yalan gibi geldi. | Open Subtitles | ها؟ أنت لم تعرف أبداً أبيك لذا تلك القصة عن طلاق والديك |
Ben ailemin boşanmasıyla yüzleşmeyelim sen de yapman gerekeni yaparsın. | Open Subtitles | انا علي ان اتعامل مع طلاق والدي وانت عليك فعل ما يجب عليك فعله |
Stern'in boşanmasıyla ilgili konuşmamalıydım. | Open Subtitles | لم يكُن علىّ حقاً التحدث عن طلاق ستيرن |
O bisikleti sana mutlaka getireceğim. Annenle babanın nahoş boşanmasıyla ilgili ne yapabilirim bir bakacağım. | Open Subtitles | أنا بالتأكيد سوف أجلب لك دراجة وسوف أرى ( ماذا يمكننى أن أفعل حيال طلاق والديكِ ( كارين |
David Lee kongre üyesi bir bayanın boşanmasıyla ilgileniyor. | Open Subtitles | (دايفد لي) يتولى قضية طلاق لعضوة في (الكونغرس) |
Michelle'in öldürüldüğü sabah, yargıç Samantha'nın tartışmalı boşanmasıyla ilgili bir karar vermiş. | Open Subtitles | في صباح مقتل (ميشيل )، أصدر القاضي حكماً جدالياً في قضيّة طلاق (سامانثا). |