ويكيبيديا

    "boşlukta" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الفراغ
        
    • الفضاء
        
    • فراغ
        
    • الفجوة
        
    • بالفراغ
        
    • التجويف
        
    • بفراغ
        
    • بالضياع
        
    Bunun için, kaynağı boşlukta bulmak için iki kulağa gelen sesleri karşılaştırır. TED لتحقيق ذلك فهو يقارن الأصوات الآتية إلى الأذنين لتحديد المصدر في الفراغ.
    Açık denizdeki engin boşlukta eş bulma sorununa harika bir çözüm. Open Subtitles حل بارع لمشكلة إيجاد شريك في هذا الفراغ الهائل .لبحر الأعماق
    Biliyoruz ki insanlar internette paylaşım yapıyor, fakat bir kişi ile diğeri arasındaki boşlukta ne olduğunu bilmiyoruz. TED نعلم أن الناس يتشاركون المحتوى على الإنترنت، ولكن الذي لا نعلمه ما الذي يحصل في الفراغ ما بين الشخص الأول إلى الآخر
    Kılavuz hücreleri, bu bakış açısını şu boşlukta hareket ettirebilirdi. TED والخلايا الشبكية تستطيع تحريك هذا المرآى على امتداد ذلك الفضاء.
    Üzerinde bu yansıtıcı aygıtın bulunduğu nesneleri boşlukta tespit etmek için kullanılır. TED يتم استخدامه لتحديد موقع أجسام في الفضاء تتوفر على علامات عاكسة عليها.
    Ve tüm bunların gerçekte en korkunç yanı, aşırı avlanmai kirlilik ve iklim değişikliği, bunlardan hiç biri bir boşlukta olmuyor TED والشيء المخيف حقا عن هذا كله الإفراط في الصيد, والتلوث , وتغير المناخ هو أن تلك الاشياء لاتحدث في فراغ
    Çünkü mantığımızın söyledikleri ve kalbimizin söylediklerinin arasındaki boşlukta, insanlığımız yatıyor, Rosie. Open Subtitles لأن في الفجوة بين ما يقوله العقل وما يخبرنا به قلبنا حسنا، روزي هناك تكمن إنسانيتنا
    Evde alışveriş yapıyoruz, Web'de sörf yapıyoruz fakat aynı zamanda kendimizi boşlukta ve birbirimizden daha çok kopmuş hissediyoruz. Open Subtitles نحن نتسوق فى البيت ونتصفح الانترنت وفى نفس الوقت نشعر بالفراغ وننهش ببعضنا البعض اكثر من اي وقت مضى في تاريخ البشريه
    Beyin ihtiyacı olan bilgilere sahiptir: Aktivitenin düzeni sesin ne olduğunun söyler ve sesin boşlukta nerede olduğunun bilgisini verir. TED الآن أصبح لدى الدماغ جميع المعلومات التي يحتاجها: أنماط النشاط التي تعرّفنا طبيعة الصوت، ومعلومات عن موقعه في الفراغ.
    Ama siyah mürekkep beyninizin boşlukta yiyecek var sanmasını sağlıyor. TED لكن اللون الأسود يدفع عقلك لإسقاط الطعام في الفراغ.
    Sadece aşağı yukarı son 10 yıldır, kanser hücrelerinin bir boşlukta gelişmediğini hatırlayarak bağışıklık sistemini kullanmayı düşünmeye başladık. TED و لكن فقط في آخر 10 سنين تقريبًا بدأنا بالتفكير باستخدام جهاز المناعة، متذكرين أن الخلايا السرطانية لا تنمو في الفراغ.
    Neden? Çünkü atmosfer olmazsa gezegen boşluktadır ve sıvı haldeki su boşlukta sabit durmaz. TED لماذا؟ لأنّه دون الغلاف الجوي، يكون الكوكب محاطًا بالفراغ، والماء السائل لا يستقر في الفراغ.
    boşlukta asılı duran yürüyebileceğini cam bir köprü var. TED هناك جسر زجاجي يمكنك المشي عبره ذلك معلّق في الفراغ.
    Protezi takanın, o boşlukta ne isterse onu yaratma gücünün olduğunun bir sembolü yerine geçebilir. TED تستطيع أن تمثل علامة للمستخدم بأن لدية القوة لخلق أي شئ يود أن يخلق في ذلك الفراغ
    Bu boşlukta bir yalnızlık var, ve bir değişim olacağı hissi var. Open Subtitles أنهُ يشعرك بالوحدة في هذا الفضاء وبمعنى آخر, أن هناك تغيرات آتية
    Eğer bu çember olmasaydı ve yer pürüzsüz olsaydı, boşlukta dolanmaya başlardı. TED لأنه إن لم تكن تلك الدائرة هناك، وكان السطح في غاية الاستواء، سيبدأ في التجول في الفضاء.
    boşlukta 360 derece hareket etme özgürlüğü içinde beni kendimden geçirinceye kadar eğlence ve özgürlüğe doyuran bir tecrübe bu. TED لقد امتلكت حرفياً حرية الحركة ٣٦٠ درجة من الفضاء و الشعور بالنشوة والمرح والحرية
    Ama sen boşlukta yaşıyorsun, Pony ve bundan vazgeçmek zorunda kalacaksın. Open Subtitles انت تعيش في فراغ, بوني ويجب عليك ان تقطع هذا الفراغ!
    Onları galaksiler arasındaki boşlukta avlayıp toplamasaydık hâlâ orada kapana kısılmışlardı, bunu hatırlattın mı? Open Subtitles حسنا ، هل ذكرتهم أننا لو لم ننقذهم من تلك الفجوة بين المجرات كانوا سيظلون محاصرين هناك ؟
    Kendimi ahmak, boşlukta ve tek kullanımlık gibi hissetim. Open Subtitles .. شعرت بالفراغ والغباء وبأنني سهلة المنال
    Haklıymışsın, cerrah retroperitoneal boşlukta, böbreğin arkasında bir kanama buldu, ama nedenini bulamadı. Open Subtitles أنت محق وجد الجراح نزيفاً خلف الكلية بغشاء التجويف البطني لكن دون سبب
    Dersimin olmadığı öğleden sonraları şimdi bir de dadı çocukları gezdirdiği için kendimi boşlukta ve tuhaf hissediyorum. Open Subtitles فقط في الظهيرة التي لا أُلقي فيها دروسًا, لكن الآن بما أنّ المربيّة أخذت الأطفال للنزهة, أشعر بفراغ غريب.
    Kendini boşlukta hissettiğin onca zamana veda et. Open Subtitles تودع كُل المرّات التي شعرت فيها بالضياع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد