Tabii cicim. Sana bu bombaların pek çok şeye neden olabileceğini söylemiştim. | Open Subtitles | نعم يا عزيزتي، لقد أخبرتك هذه القنابل لديها تأثير على كل شيء |
bombaların hepsini buldum mayınlı olanları babamın basıp öldüğü mayın gibi. | Open Subtitles | وجدت كل هذه القنابل بالقرب من المنجم مثل التي قتلت أبي |
Mesela ben kazanırsam kolonicilerin yerini söyleyeceksin ve tabi bombaların da. | Open Subtitles | قل , اذا انتصرت , سوف تكشف موقع المستوطنين و القنابل |
O halde, bombaların yerini söylemezsen sana ne yapacağımı da biliyorsundur. | Open Subtitles | اذاً أنت تعرف ما سأفعله لك اذا لم تخبرنى بمكان القنبلتين |
Hoke, büyük ihtimalle bu yöntemi, yollardaki bombaların ve tank izlerinin saptanmasında kullanılmak üzere geliştiriyordu. | Open Subtitles | وكان هوك النامية على الأرجح إلى قراءة قنابل على جوانب الطرق أو الأخاديد من الدبابات. لماذا لم تخبرني هل وجدت ذلك؟ |
bombaların garaj kapısını açan türden bir ateşleyiciye ihtiyacı var. | Open Subtitles | القنابل تحتاج إلى صواعق مثل باب المرأب أو شئ ما |
Senin ya da bombaların yanında durmayacağım, çünkü herkes öyle yapıyor. | TED | انا لن اقف بصفك .. ولن ارقص على دوي القنابل لان الجميع يريد الرقص |
Bu bombaların sizce ne kadarı bu 700 dönümlük fabrikaya isabet etti? | TED | كانت النسبة المئوية لإصابة الهدف حينها التي استطاعت فيها القنابل حقاً السقوط داخل محيط المصنع الذي يبلغ 700 فدان |
On yıl önce, parça tesirli bombaların ne olduğunu veya nasıl korkunç şeylere yol açabileceğini bilmiyordum. | TED | قبل 10 سنوات، لم تكن لي أدنى فكرة عن القنابل العنقودية، ولا عن نتائجها المرعبة. |
Çocukların, uçaklardan bombaların değil, hediyelerin yağdığını hayal edebileceği bir dünya yaratmalıyız. | TED | نحن بحاجة لبناء عالم يمكن للأطفال أن يحلموا فيه بطائرات ترمي الهدايا، لا القنابل. |
Her şey yok oldu. Aylardır kendi dairemdeydim, bombaların düşüşlerini dinliyor, insanların ölmelerini izliyordum. | TED | ذهب كل شيء. قضيت شهوراً في شقتي، أستمع إلى أصوات القنابل وأشاهد الناس تموت. |
Gösterimden sonra bu kadın geldi ve dedi ki, "Anlarsınız ya, biliyorum bu delilik, ben bombaların uçağa konulduğunu gördüm, | TED | هذه المرأة جاءت إلى بعض العرض وقالت، " تعرفي، أعرف أن هذا جنون، لقد رأيت القنابل يتم تحميلها على الطائرات، |
bombaların düşüşünü görebiliyorsunuz. | Open Subtitles | يمكننا أن نرى القنابل و هى تنفصل عن الطائره متوجهةً صوب أهدافها |
Bu bombaların her şeyin üzerinde pek çok tehlikeli etkisi var. | Open Subtitles | هذه القنابل لديها تأثير مريع على الأشياء |
Val, o bombaların hedefe isabet etmesi şart. Konvoy bize göre bomba atacak. | Open Subtitles | أريد القنابل فوق الهدف تماما ، المجموعة كلها ستضرب معنا |
"Yemin ederim bombaların yerini bilmiyorum! Mayıncılar biliyor sadece!" | Open Subtitles | أقسم ، لا أعرف أين القنابل فقط عمّال المنجم يعرفون مكانه |
Şimdi kaldır kıçını. bombaların nerede olduğunu biliyorum yani nereye gittiğini bileceğim. | Open Subtitles | اجرى و غطى مؤخرتك.انا اعرف اين تكون القنابل, اذا انا اعرف اين انت ذاهب |
O bombaların hedefini bulmasını sağlayan hedeflere lazer tutan benim adamlarımdı. | Open Subtitles | كان رجالي على الأرض يجعلون الهجوم مُمكنا عبر توجيه القنابل بأشعة الليزر |
bombaların yerini öğrenmesi an meselesi. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت فقط حتى يحصل على مكان القنبلتين |
Bu yüzden, aşırı derecede güçlü yeni tür bombaların yapılması gerekmektedir. | Open Subtitles | ولهذا قد يتمّ تشييد قنابل جديدة غاية في القوّة. |
10 dakika önce, birilerinin dosyalarıma eriştiğini ve çanta bombaların şematiklerini çektiğini ve güncellediğini söylüyor. | Open Subtitles | مكتوب أن أحدهم دخل على ملفاتى منذ 10 دقائق وقام بتنزيل المخططات المعدلة للقنابل النووية |
Senin rehinelerin ve bombaların var, böylece paraları alabilirsin. | Open Subtitles | لقد حصلت على الرهائن و قنابلك, اذا تستطيع ان تحصل على الاموال |
bombaların olmadığı, kimselerin ölmediği bir yere. Geri dönemezsin. | Open Subtitles | أين لا توجد أي قنبلة تسقط من السماء ولا أحد يموت أبداً |
bombaların yerlerini söyledikleri anda, içeri gireriz ve bu iş biter. | Open Subtitles | باللحظة التي يشيرون فيها إلى مكان القنبلتان نتحرك وننهي هذا |
Silahların ve bombaların olmadığı ve ve otobüslerin çok hızlı gittiği bir film olmadığı için üzgünüm. | Open Subtitles | انا آسفة انه لم يكن فلم بالمسدسات والقنابل وحافلات تسير بسرعة |