ويكيبيديا

    "bombası" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • القنبلة
        
    • قنابل
        
    • القنابل
        
    • قنبله
        
    • بقنبلة
        
    • مفخخة
        
    • لقنبلة
        
    • بالقنابل
        
    • قُنبلة
        
    • القنبله
        
    • للقنبلة
        
    • بالقنبلة
        
    • وقنبلة
        
    • قنبلة نووية
        
    • قنبلته
        
    Times Meydanı, gündüz yapılacak Atom bombası tatbikatından saniyeler öncesinde normal yoğunluğundaydı. Open Subtitles ميدان التايمز لايزال مزدحمًا كعادته قبل ثواني من تدريب القنبلة النووية النهاري
    Adamız atom bombası denemelerinden beri hiç bu kadar zarar görmemişti. Open Subtitles لم تتعرض جزيرتنا لهذا القدر من الدمار منذ تجارب القنبلة الذرية
    Şu anda payımı birkaç el bombası ile takas etmeye razıyım. Open Subtitles أنا على أستعداد لمقايضة جزء من بضاعتى مقابل بضعة قنابل يدوية
    6 kutu kiraz bombası ve M-80 sipariş veren kişi. Open Subtitles الرجل الذي أمر ستة مربعات من قنابل الكرز وم 80.
    Tamam, bakacağı ilk yer atom bombası yetkisi elinden alınmış ülkeler olacaktır. Open Subtitles حسنٌ، أول مكان سيبحث فيه هو بعض الدول المستغنية عن القنابل النووية
    Ama Trinity'de atom bombası denemelerini görünce araştırmayı bıraktı ve notlarını yok etti. Open Subtitles ولكنه عندما راى اختبار القنبلة النووية في الثالوث اوقف بحثه ودمر جميع الاوراق
    El bombası parçalarını topladık. Sadece bir tane kullanılmış gibi görünüyor. Open Subtitles لقد جمعنا شظايا القنبلة المتبقية يبدوا أنة تم استخدام واحدة فقط
    Palaskasındaki el bombası ile, kınındaki kasaturayı almayı başarabilirdim. Open Subtitles وأمكنني ملاحظة القنبلة اليدوية في حزامه والحربة في غمدها.
    Atom bombası önemlidir ve ona benzer şeyler. Open Subtitles إن القنبلة الذرية و ما شابهها تعتبر أشياءاً مهمة
    Hidrojen bombası herkesi tehdit ediyor. Open Subtitles مع القنبلة الهيدروجينية لا يكون لديك أمن
    Aksi takdirde, el bombası ya da saatli bomba bırakacaktık. Open Subtitles و إلا ، لكنا دفنا قنابل يدوية أو قنبلة موقوتة.
    Polis ses bombası attı ve kalabalığın üzerine biber gazı sıktı. Open Subtitles ألقت الشرطة قنابل صوتيّة و رشّت الغاز المسيل للدموع على الحشد
    Çelik yelek, ısıya duyarlı kızıl ötesi ve ufak bir orduyu peri tozuna dönüştürecek kadar kıymık bombası alacaksınız. Open Subtitles ، كيفلر تاك كامل مستشعر حرارة بأشعة تحت الحمراء و الكافي من قنابل الإنشقاق لتحويل جيش صغير إلى غبار
    Merc'teki adamım onu geçen hafta sis bombası alırken görmüş. Open Subtitles اتصالاتي في متجر الأسلحة رأته يشتري قنابل دخانية الأسبوع الماضي
    En unutulmaz el bombası atışlarımdan biri kız kardeşimin doğum günüydü. TED واحدة من أكثر الذكريات الحية التي ألقيت فيها القنابل كان في حفل زواج أختي.
    HA: Bize makinalı silahları, Kalishnikov, roket atar, el bombası kullanmayı öğretiyorlar. TED هازرات: إنهم يعلموننا إستخدام البنادق الآلية، الكلاشينكوف، إطلاق الصواريخ، الغرانيت، القنابل.
    Tanktan el bombası getir. Hadi. Open Subtitles أحضرلي بعضا من القنابل اليدوية من الدباب..
    2.2 milyon 5 Victory geri tepmeli ağır makineli silah... 6 milyon tüfek el bombası... 9 milyon Perry ananas iğneli el bombası... ve 1.4 milyon hafif... valvulalı anti-tank roket projektörü. Open Subtitles . سته مليون قنبله يدويه تسعة مليون قنبله قلميه.
    Aynı gün ilerleyen saatlerde bir arıcı, gazetecilere arılarının olduğu sahaya sanki atom bombası atılmış gibi olduğunu söyledi. TED وفي وقتٍ لاحق من ذلك اليوم، قالت إحدى مربيات النحل للصحفيين بأن حديقة نحلها بدت وكأنها ضربت بقنبلة نووية.
    Henüz yaralı haberi yok... ama Prince Street'den de duyulan patlamanın kaynağı... resmi olmayan bir kaynak tarafından araç bombası olarak tanımlandı. Open Subtitles ليس لدينا اي اخبار عن اصابات و لكن بما ان الانفجار سمع في شارع برينس بلاغ غير مؤكد قال انها سيارة مفخخة
    New York'ta, etki alanı yarım mil olan 5 PSI bombası. Open Subtitles خمس إنشات لكل متر مربّع لقنبلة نصف قطرها واحد ميل في نيويورك
    Sonra da koğuşlara gözyaşı bombası attılar. Çatı kirişlerinde saklanıyorsa çıksın diye. Open Subtitles ثم ألقوا بالقنابل المثيره للدموع على الثكنه
    Oraya bir el bombası fırlatman gerektiğini düşünmüyor musun? Open Subtitles هَل كُنت تعتقد أنهُ يُمكنك إلقاء قُنبلة يدوية هُناك ؟
    El bombası gibi. Şimdi yardım etmelisin bana. Open Subtitles انها مثل القنبله اليدويه لابد ان تساعديني هيا امسكي بها
    Ben gençken bana sıklıkla anlattığı öykülerden biri İngiltere'nin ilk atom bombası testiydi. TED و من القصص اللتي حكاها لي مرارا عندما كنت ولدا صغيرا هي عن اول اختبار بريطاني للقنبلة الذرية.
    Atom bombası değiller ama patlama eminim kıçını büzüştürür Open Subtitles هم لم يضربوا بالقنبلة النووية أو لا شيء سوى ضرب اكيد يجعل مؤخرتك تتالم
    Bu atom bombası günlerinde ölüme karşı yarışanların hastanelerde uyuşuk şekilde yatanların elektrik akımı verilenlerin sinirleri uyuşturulanların yanındayım. Open Subtitles يصارعون الموت وقنبلة الأيام الذريّة. مع الّذين هم مخدرين في المصحّات, ويتلقون الصدمات الكهربائيّة
    Şehre bir atom bombası bırakabilirdiniz ve 30 yıl sonra canlanır. TED إن ألقينا قنبلة نووية على مدينة .. فإنها تنتعش خلال 30 عام
    Ben yemedim, ama Mueller'in el bombası hala yanındaydı. Open Subtitles انا لم اشتريها ولكن مولار لازالت معه قنبلته

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد